Televizyonların tüpü gitti kavisi geldi. İnternet de sihirli kutunun aklını başına getirdi. 30 yılda hem yayın hem de kameraların kalitesi kat kat değişti. Şimdi 55 ekran gitti büyük salonlarda duvara yaslanan 155 ekran televizyonlar geldi. Yüksek çözünürlüklü yani HD yayınlar hayatımıza gireli 10 yıldan biraz fazla oldu. Siyah beyaz ekrandan renkliye geçiş daha uzun sürmüştü. HD yayınlardan 4K TV'lere geçmek için ise o kadar bile beklemeyeceğiz. Öyle çok kanal ve program var ki insanlar seçmekte zorlanıyor. 30 yılda televizyon ekranları 3 kat büyüdü. 55 ekran 'zengin' gösterirdi, aynı statüyü vurgulamak için 155 ekran (yaklaşık 65 inç) şart. Tüplü kabına sığmaz televizyon gitti, yerine neredeyse telefon kadar ince, 3 boyutlu, kavisli televizyonlar geldi.
KANKASI AKILLI TELEFON
Akıllı telefonları elimizden düşürmüyoruz. Televizyon karşısına geçince telefonları sadece kumanda cihazı olarak değil istediğimiz içeriğe ulaşacağımız ekran gibi de kullanmaya başladık. Artık karşımıza çıkan her ekran bizim kişisel televizyonumuz oluyor. Her yıl yeni bir deneyim üzerinden satışlarını artıran televizyon üreticilerinin kişiye özel içerik ve ultra HD (4K) yayın kalitesi konusunda 2014'te önemli adımlar atıldı. Artık tüm akıllı ve ultra HD televizyon modellerinde WiFi anteni standart hale geldi. En önemli sıkıntı hâlâ arayüz yazılımları ve kolay kullanım özellikleri. Çünkü televizyon nereden baksanız kişisel bir üründen çok ortak kullanım aracı haline geldi.
KANAL TUTKUSU BİTTİ
Akıllı telefon ve tabletler WiFi, bluetooth ya da diğar kablosuz teknolojilerle uzaktan televizyonla konuşup dev ekranları kumanda ediyor. Akıllı telefonlardaki deneyimi TV ekranına taşıyor. Televizyonun aklı internet bağlantısından belli oluyor. Her kullanıcıdan elde ettiği deneyimleri, bilgisayarlar gibi internet üzerinden izleme alışkanlıklarımızı takip ediyor. Sonuçta yayın saatlerini sizin belirlediğiniz kişiselleşen bir televizyon kanalınız oluyor. Oyun oynayan, internetten film izleyen, tablet ya da telefondaki içeriği televizyon ekranına yansıtan kuşak TV kanalı tutsaklığından farklı davranıyor. Yeni kuşağın deneyimi akıllı telefondaki kadar özgürce müdahale edebileceği bir ekrana sahip olmak. Bu yüzden akıllı telefonla neler yapılıyorsa televizyon ekranınında da benzer deneyim yaşanması için tüm mobil cihazlarla uyumlu televizyon seçmek gerekiyor.
11 BİN TV KAVİS ALDI
Akıllı televizyon özellikleri dışında tasarım olarak da farklı yöntemler deneyen üreticiler 2014'te kavisli televizyona merak sardı. Samsung kavisli ekran konusunda Türkiye ve dünyada LG ile birlikte en çok yatırım yapan marka. Hatta diğer rakiplerinin bu hıza ayak uyduramaması Güney Koreli şirketlerin televizyon üretimi konusunda rakipsiz kalmalarına neden oldu.
3 boyutlu rüyalara hazırız
Televizyon ekranları tıpkı sinema salonları gibi evrim geçiriyor. Başarısız bir teknolojik değişim gibi duran 3 boyutlu yayın teknolojisi şimdi başka yeniliklere kapı açıyor. 3 boyutlu yayın sadece televizyonları değil, yayıncıları da etkiliyor. Artık standart olarak haftada bir 1 maç 3 boyutlu olarak yayınlanıyor. Yine HD yayınlarla zenginleşen ekran çözünürlüğü 4K ile daha yukarı çıkıyor.
Gitti kaset geldi internetten canlı
30 yılda en dikkat çekici değişim artık bir film ya da video izlemek için kaset, CD, DVD ya da USB peşine düşmek zorunda kalmamamız. "YouTube'a yaz anında bulursun" mantığı işlemeye başladı. İnternet servisleri ve akıllı kutulardan izlemek çok kolay. Yani internetten indirmeye bile gerek kalmadı. Televizyonlarda istersen canlı ya da kaydederek izlemek mümkün. Yani kumanda şimdi tüketicinin eline geçti. Filmi üretenlerle izleyenler arasındaki mesafe kısaldı. Ancak izleyicinin de beklentisinin arttığını söylemek lazım.
Hangi TV teknolojisi kalıcı?
Bu sayfalar, son 5 yılda televizyon ekranındaki değişimleri anlatmaya yetmez. Ancak temel değişikliklere baktığımızda 3D ve 4K görüntü kalitesi, kavisli tasarıma sahip ekranlar ve OLED teknolojisi en etkili olanlar. Akıllı telefonlarda olduğu gibi işletim sistemi yarışı da karar verirken işleri kolaylaştırmıyor. Ancak TV üretiminde ekran tasarımı veya teknolojisini değiştirdiğiniz anda milyarlarca doları gözden çıkarmanız gerekiyor. Üretim bandı, hammade her şey değişmeli. Daha önemlisi telefonun akıllı telefon gibi programlanabiliyor.