Bu yıl ilki gerçekleştirilen Sürdürülebilir Gıda Konferansı, sektörün bütün paydaşlarını bir araya getirdi.
Konferansta, sürdürülebilir dönüşümünü sağlamak için bir araya gelerek, gıda tedariki ve tüketimi için; tüketici davranışlarından şeffaf tedarik zincirine, ambalajlamadan gıda atığına, çevresel etkilerden sürdürülebilir tarıma, sürdürülebilir perakende zincirlerinden ekosistemin korunmasına kadar pek çok konu paylaşıldı.
"Gün geçtikçe azalan kaynaklar ve değişen iklim dokuz milyara ulaşacak nüfusu, beslemeye yetecek mi?" diye soran Rint Akyüz "Kriz zamanlarında bile sürdürülebilir büyümesini devam ettirebilmesi ile sanayimiz, Türkiye ekonomisinin gücüne ve direncine büyük bir katkı sağlamaktadır" şeklinde sektörün önemine değindi.
İnovasyona dayalı sürdürülebilir tarım politikalarıyla sorunlara çözüm bulabileceğini anlatan Akyüz, "Dünyanın geleceği, bizlerin bugün "neler yaptığına" ve "küresel işbirliğine" tarihin hiçbir döneminde bu kadar bağlı olmamıştı." dedi.
Gıda sanayicileri olarak gelecek nesilleri düşünerek hareket ettiklerini açıklayan Rint Akyüz, "
Biz, gıda sektörü olarak gıda zincirinin, sürdürülebilirliğin üç önemli ayağı olan sosyal, ekonomik ve çevresel boyutunun her birinde önemli rol oynadığına dikkat çekiyoruz." şeklinde kurumsal vizyonlarını paylaştı.
Türkiye'nin 2023 Hedeflerine dikkat çeken Akyüz, farklı politikaların uyumlaştırılmasına gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: "Önemli gördüğümüz alanlardan birisi de Uluslararası ticaret çerçevesinde Türk gıda ve içecek ürünleri ve ham maddeleri için daha iyi ve daha fazla pazara erişim fırsatlarının güvence altına alınmasıdır. Ticaretimiz, ihracatımız karşısındaki engellerin ortadan kaldırılmasına yönelik daha fazla işbirliği ve sağlam politikalar talep ediyoruz."
Halen Türkiye'nin ikinci büyük sektörü olan gıda sektörünün, Avrupa Birliği'nde birinci sektör haline geldiğini hatırlatan Akyüz, önümüzdeki beş yıl içinde Türkiye'nin en büyük sektörünün gıda sektörü olacağını, söyledi. Türkiye'nin coğrafi ve lojistik avantajlarının yanı sıra tabana yayılmış bir sektör olması gibi avantajlara sahip olduğuna dikkat çeken Rint Akyüz, "2023 Hedeflerimiz arasında 66 milyar dolarlık tarım ve gıda dış ticaret hacmine ulaşmamız gerekiyor. Bu hedefe ulaşmak için sektörü bütün paydaşlarıyla tartışmamız ve sürdürülebilir bir yapı kurmamız gerekiyor" dedi.
Konferansta, Yerel Gıda, Değişen Tüketici Talepleri, Gıda Kayıpları ve İsrafı ile Gıda Tedarik Zincirlerinde Şeffaflık konuları da ayrı oturumlarda ele alındı.
