AB'den yapılan açıklamaya göre, fonun bir milyar avrosu AB Komisyonu, geri kalanı ise üye ülkeler tarafından karşılanacak.
En çok katkıyı 427,5 milyon avro ile Almanya yaparken, Fransa 309,2 milyon avro, İtalya 224,9 milyon avro, İspanya 152,8 milyon avro, Hollanda 93,9 milyon avro, İsveç 61,3 milyon avro, Belçika 57,6 milyon avro, Polonya 57 milyon avro ve Avusturya 45,6 milyon avro verecek.
Bunun yanında, Malta'nın kasasından 1,1 milyon avro, Yunanistan'ın kasasından ise 25,1 milyon avro çıkacak. Güney Kıbrıs Rum Kesimi ise herhangi bir katkı yapmayacak.
Türkiye'deki sığınmacıların hayat şartlarının düzeltilmesini amaçlayan fon, sağlık hizmeti, eğitim ve gıda ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanılacak. Tam bir tarih verilmese de fonun kısa bir süre sonra kullanılmaya başlanması bekleniyor.
AB Dönem Başkanı Hollanda'nın Başbakanı Mark Rutte, konuya ilişkin açıklamasında, Avrupa'ya sığınmacı akışını kesmeye çalıştıklarını belirterek, "Türkiye ve AB arasındaki anlaşmalar bunun hayati bir parçası. Bu anlaşmalar, insan kaçakçılarını hedef alıyor ve mülteci kamplarındakilere daha iyi bir gelecek umudu vermeye yardım edecek projeleri hayata geçiriyor" ifadesini kullandı.
Türkiye ve AB, paranın "yük paylaşımı" altında Türk devletine değil, sığınmacılar için yapılacak projelere harcanacağını vurguluyor.
Fon, 29 Kasım'da yapılan AB-Türkiye Zirvesi'nde karar bağlanmış ancak paranın tamamının AB Komisyonu bütçesinden karşılamasını isteyen İtalya'nın vetosu nedeniyle hayata geçirilememişti. İtalya, Almanya'nın devreye girmesinin ardından iki gün önce vetoyu kaldırmıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 Şubat'ta yaptığı açıklamada, Türkiye'nin şu ana kadar sığınmacılar için yaptığı harcamanın 9 milyar doları aştığını söylemişti.
AB ülkelerine 2015 yılında bir milyondan fazla sığınmacı giriş yaptı. Eğer gerekli önlemler alınmazsa bu sayının 2017 sonuna kadar 3 milyona çıkması bekleniyor. O yüzden de bu fonun onaylanması, AB açısından büyük önem taşıyor.
