Rusya'ya ait Su-25 savaş uçağı düştü Rusya'nın Primorskiy bölgesinde eğitim uçuşu için havalanan Su-25 tipi savaş uçağı düştü. Rusya Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Su-25 pilotunun kendini paraşütle fırlattığını ve sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. Kumarbaz papaz Kanada'da kumarbaz papaz şoku yaşanıyor. Keldani Kilisesi'nin papazının Iraklı mülteciler için toplanan 500 bin Kanada dolarını kumarda kaybettiği iddia edildi Kanada'da mülteciler için toplanan parayı kumarda kaybettiği iddia edilen papaz, görevden alındı. Yetkililer, Ontario eyaletine bağlı London kentindeki Keldani Kilisesi Papazı Amir Saka hakkında kilise yönetiminin başvurusu üzerine soruşturma başlattı. Kumarda 500 bin Kanada dolarını kaybettiği öne sürülen Saka, bağlı olduğu Piskopos Emanuel Shaleta tarafından görevden alındı. Saka, soruşturmanın tamamlanmasının ardından hâkim karşısına çıkacak. London St. Joseph Keldani Kilisesi, Irak'taki bazı Keldanilerin Kanada'ya getirilmesine sponsor olmak için yardım kampanyaları düzenliyor. 124 SIĞINMACI YAKALANDI Öte yandan Aydın'da yasa dışı yollardan Yunan adalarına gitmeye çalışan 50 sığınmacı daha yol kontrolünde yakalandı. İzmir'de ise Karaburun-Eğri Liman açıklarında sahil güvenlik ekiplerince 74 kişi kurtarıldı. ABD'den Türkiye açıklaması! ABD Dışişleri Bakanlığı, Adana, İzmir ve Muğla'da bulunan Amerikalı personelin bu şehirlerden ayrılmaları için yapılan uyarının özel bir terör tehdidine dayanmadığını bildirdi. Bakanlık Sözcüsü John Kirby, günlük basın toplantısında, Türkiye'nin bazı şehirlerindeki ABD personeli için yapılan uyarılara ilişkin soruları yanıtladı. Kirby, 'Uyarı, belli bir kuruma ya da bölgeye yönelik belli bir grup tarafından yöneltilen tehdit sonucu yapılmadı.' dedi. Uyarının Türkiye'deki güvenlik durumu hakkında son haftalarda yapılan analizler sonucunda alındığı belirten Kirby, analizlerini Pentagon ile de paylaştıklarını ve kurumlar arası istişareler sonucunda bu kararın verildiğini söyledi. Kirby, 'Bu karar oradaki insanların temkinli olmaları ve güvenliklerini en iyi şekilde sağlamak için alınmıştır.' şeklinde konuştu. Kararın zamanlamasına ilişkin yöneltilen soru üzerine Kirby, 'Bu kararın alınması birkaç haftayı buldu.' dedi. ABD Savunma Bakanlığından İncirlik Üssü dahil Adana, İzmir ve Muğla'daki personele, yakınlarının 'devam eden güvenlik endişeleri' nedeniyle bölgeden ayrılmaları emri gönderilmişti. ABD Dışişleri Bakanlığı da 29 Mart'tan geçerli olmak üzere Adana'daki ABD Konsolosluğu çalışanları ile İzmir ve Muğla'daki ABD hükümeti çalışanlarının ailelerinin bölgeyi terk etmelerini istemişti. Komedi filmi gibi korsan hikâyesi Mısırlı korsan, iç hatlar seferi yapan yolcu uçağını kaçırıp Güney Kıbrıs'a indirtti. Yolcuları kademe kademe serbest bırakan korsanın yaklaşık 7 buçuk saat süren eylemini, eski eşini özlediği için yaptığı anlaşıldı Dünya basını birçok ülkede ardarda yaşanan terör saldırılarına odaklanmışken, dün sabah İskenderiye- Kahire seferini yapan yolcu uçağının kaçırılması haberi, tüm dikkatleri Mısır'a çekti. Mısır'ın ulusal hava yolları EgyptAir'e ait uçağı kaçıran ve üzerinde intihar yeleği olduğunu söyleyen hava korsanı, 08.30 sularında pilotu zorlayarak uçağı Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ndeki Larnaka Havalimanı'na indirdi. İlk etapta 81 yolcunun olduğu açıklandı. Ardından 56 yolcu ve 5 mürettebatın bulunduğu duyuruldu. Kısa süre sonra korsan, uçaktaki kadın ve çocuklar başta olmak üzere birçok yolcuyu serbest bıraktı. 'İçeride yabancı yolcular kaldı' açıklamasının ardından 'Hedef turistler mi?' tartışması başladı. Ancak korsanla irtibat kuran yetkililer, olayın bir terör eylemi olmadığı gerçeğiyle karşılaştı. Hava korsanı 'Eski karımı getirin' dedi. Korsanın Marina Paraschou isimli eski karısı getirildi. YANLIŞ KİMLİK AÇIKLANDI Olayı saniye saniye takip eden dünya basınında korsanın İbrahim Samaha isimli Mısırlı bir profesör olduğu ve yakıt ikmalinden sonra uçağı İstanbul'a götürmek istediği bilgisi yer aldı. Ancak öğle saatlerinde, hava korsanının Seyfeddin Mustafa isimli bir Mısır vatandaşı olduğu, 1994'ten beri Kıbrıs'ta yaşadığı ortaya ç??ktı. 4 yıldır eski karısını görmeyen korsan, karısına iletilmek üzere yetkililere 4 sayfalık bir mektup verdi. Yetkililer, akademisyenden özür diledi. Çok geçmeden Mısırlı yetkililer 'Bu adam terörist değil, deli' dedi. Kameralar karşısına geçen Güney Kıbrıs Rum Kesimi Lideri Nikos Anastasiadis de gülerek 'Olay terör eylemi değil. Her zamanki gibi, bir kadın meselesi' açıklamasında bulundu. Yerel saat ile 14.30'da korsan Mustafa'nın rehin tuttuğu 7 kişinin de uçaktan iniş anları kameralara yansıdı. Bu esnada rehinelerden biri olan pilot, kokpit penceresinden aşağı sarkarak kaçtı. 14.40 sularında uçağı kaçıran Seyfeddin Mustafa'nın teslim olduğu görüldü. Gözaltına alınan Mustafa'nın bomba dediği düzeneğin de sahte olduğu anlaşıldı. UÇAKTA SELFIE Korsan Seyfeddin Mustafa (solda), yolcularla selfie çektirdi. Niye böyle bir eylem yaptığı konusunda ise farklı açıklamalar yapıldı. Mısırlı yetkililer, 'Tutuklu kadınların serbest bırakılmasını ve AB yetkilileriyle görüşmek istedi', Güney Kıbrıslı yetkililer ise 'Eşini özlediği için yaptı' dedi. Korsanın 'intihar yeleği' dediği düzeneği cep telefonu kutularından yaptığı belirtildi. 31 YIL ÖNCE 58 YOLCU ÖLDÜ Mısır'da 23 Kasım 1985'te de bir uçak kaçırma vakası yaşandı. Atina-Kahire seferini yapan EgyptAir uçağı, 3 Filistinli hava korsanı tarafından Malta'ya indirildi. Mısırlı komandoların operasyonunda, 58 yolcu ve 2 korsan öldü. 'Esad, Rusya sayesinde istikrar kazandı' ABD Genelkurmay Başkanı Dunford, Rusya'nın, DAEŞ terör örgütüne karşı savaşmak için girdiği Suriye'de, Beşşar Esad rejimini destekleyerek tekrar istikrar kazanmasını sağladığını belirtti. ABD Genelkurmay Başkanı General Joseph Dunford, Rusya'nın, DAEŞ terör örgütüne karşı savaşmak için girdiği Suriye'de, Beşşar Esad rejimini destekleyerek güçlenmesini sağladığını söyledi. Dunford, Washington merkezli düşünce kuruluşu Strateji ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nde (CSIS) katıldığı konferansta, Rusya'nın Suriye'deki rolüne ilişkin konuştu. 'Dürüst olmak gerekirse Esed rejimi geçen sene temmuz ya da ağustos ayında kötü durumdaydı ve şu anda ise tekrar istikrar sağlamış durumda' diyen Dunford, Rusya'nın Suriye'ye girmesiyle birlikte Esed rejiminin tekrar güç kazandığını belirtti. 'Esed'i güçlendirmek konusunda etkili oldular' Dunford, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Karşımıza ise söyle bir soru çıkıyor; Rusya neden ilk başta oraya girmişti? Belirttikleri sebebe göre DAEŞ'e karşı mücadele edeceklerdi. Şimdi ise Suriye'den çekildiklerini söylediler. Bana göre, DAEŞ'e karşı hala yapılması gereken iş var. Suriye'ye giriş sebepleri hakkında niyetlerinden emin değilim. Fakat kesinlikle Esed'i güçlendirmek konusunda etkili oldular.' ABD askerlerinin yakınlarına Türkiye'den ayrılmaları emri verildi ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), İzmir, Muğla, Adana'da görevli askeri personelin yakınlarından bölgeden ayrılmalarını istedi. ABD Avrupa Komutanlığından yapılan açıklamada, İncirlik Üssü dahil Adana, İzmir ve Muğla'daki personelin yakınlarının 'devam eden güvenlik endişeleri nedeniyle' bölgeden ayrılmasına yönelik emrin Savunma Bakanlığınca onaylandığı belirtildi. Söz konusu kararın kalıcı bir düzenleme olmadığına işaret edilen açıklamada ABD ve Türkiye'nin DAEŞ ile ortak mücadelede birlikte olduğu ve İncirlik üssünün DAEŞ'e yönelik operasyonlarda kilit rol oynadığı kaydedildi. ABD ordusunun Avrupa'daki komutanı General Philip Breedlove, bu kararı Türk hükümetiyle ve ABD dışişleri ve savunma bakanlıklarıyla istişare içinde aldıklarını bildirdi. Breedlove, yaptığı açıklamada, 'Asker aileleri açısından bunun rahatsız edici olduğunun farkındayız fakat onları güvende tutmalı ve terörle mücadelede güçlü müttefikimiz Türkiye'yi desteklemek için güçlerimizin muharip etkinliğini güvence altına almalıyız.' ifadesini kullandı. Palmira'nın yüzde 80'i ayakta Suriye'de DAEŞ'ten geri alınan antik Palmira kentinin son fotoğraflarını değerlendiren uzmanlar, 'Tahribat tahmin edilenden daha az' dedi Suriye'de ordu güçlerinin DAEŞ'ten iki gün önce tamamen geri aldığı 2 bin yıllık antik kent Palmira'nın çekilen son fotoğraflarını değerlendiren uzmanlar, kentteki tahribatın tahmin ettiklerinden az olduğunu söyledi. Suriye Tarihi Eserler Kurumu Başkanı Maamun Abdülkerim, Unesco Dünya Mirasları listesindeki Yunan-Roman etkisinin izlerini taşıyan en önemli antik kentlerden biri olan Palmira'nın yüzde 80'inin hâlâ ayakta olduğu müjdesini verdi. Suriye rejiminin kenti Mayıs 2015'ten bu yana kontrol altında tutan DAEŞ'ten geri almasından sonra değerlendirmelerde bulunan uzmanlar, binden fazla sütun ve 500'den fazla mezarı barındıran ve bir kalesi bulunan kentin son durumunun korktukları kadar olmadığını bildirdi. Abdülkerim, kentte bazı restorasyon ve yeniden yapılanma işlemlerinin gerektiğini belirterek 'Ancak yine de bir felaketle karşılaşmadığımız için mutluyum' dedi. Fransız tarihçi Prof. Dr. Maurice Sartre ise Esad rejiminin de tarihi kentte tahribata neden olduğunu belirterek, yıkımda mevcut rejimin de payının olduğunu söyledi. 'Cruz ve Trump'ın Müslüman karşıtı sözleri ABD'ye zarar veriyor' ABD İç Güvenlik Bakanı Jeh Johnson, Cruz ve Trump'ın Müslüman karşıtı sözlerinin ABD'nin ulusal güvenlik çıkarlarına zarar verdiğini bildirdi. ABD İç Güvenlik Bakanı Jeh Johnson, ABD'de kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı olmak için çabalayan Ted Cruz ile Donald Trump'ın Müslüman karşıtı sözlerinin ABD'nin ulusal güvenlik çıkarlarına zarar verdiğini söyledi. Johnson, MSNBC televizyon kanalında katıldığı programda Brüksel'deki terör saldırılarının ardından Cruz ve Trump'ın açıklamalarıyla Müslümanları hedef almasına ilişkin konuştu. Teksas Senatörü Cruz'un Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, Brüksel'deki terör saldırılarının ardından ABD'de Müslümanların yoğun bulunduğu bölgelerde güvenlik güçlerinin devriye gezmesi ve güvenliği sağlaması gerektiği yönündeki sözlerine atıfta bulunan Johnson, bu sözlerin ABD ulusal güvenliğine zarar verdiğini söyledi. 'ABD'de yaşayan Müslümanlarla daha iyi ilişkiler kurulması gerekiyor' Johnson, 'Müslümanların yaşadığı bölgelerde güvenliğin artırılması, Müslümanların ülkeye girmesini engellemek ve göçmenleri dinlerine göre ayırt etmeyi öneren politikalar, ulusal güvenlik çıkarlarımıza zarar vermektedir' dedi. ABD'de yaşayan Müslümanlarla daha iyi ilişkiler kurulması gerektiğini belirten Johnson, 'Böyle bir zamanda onlara saldırarak kuytulara yollamaktansa onlarla köprüler kurulması ve birlikte çalışmaya teşvik edilmesi önemlidir' şeklinde konuştu. ABD Hava Kuvvetlerine ait F-16 düştü! ABD Hava Kuvvetlerine ait bir F-16 savaş uçağı Bagram üssünden kalkışından kısa süre sonra yere çakıldı. Uçağın pilotu fırlatma sistemiyle uçağın düşüşünden kısa süre önce paraşütle atlatarak yara almadan kurtuldu. Yerel saatle 20.30 sularında Bagram hava üssünden kalkışa geçen askeri jetin kalkıştan kısa süre sonra havaalanı yakınlarındaki kırsal araziye çakıldı. ABD hava kuvvetleri yetkililerince yapılan resmi açıklamada 455. hava gücüne bağlı Bagram'daki bir F-16'nın teknik nedenlerden kaynaklanan bir sorun ardından pilotun kontrolünden çıktığı ve hızla düşmeye başladığı, pilotun kısa süre içinde fırlatma koltuğu sistemini çalıştırarak paraşütle yara almadan havaalanı yakınlarındaki araziye indiği belirtildi. Açıklamada kurtarma ekiplerinin kısa sürede düşen uçağın pilotuna ulaşarak Bagram üssündeki hastaneye ulaştırdıkları kaydedildi. Öte yandan yapılan açıklamada uçağın düşüşünde herhangi bir saldırının etkisi olmadığı ve uçağın düşüş nedeninin araştırıldığı vurgulandı. ABD hava kuvvetlerine bağlı uçaklar Afgan güçlerinin operasyonlarında gözetleme ve gerektiğinde hava desteği amaçlı olarak görev yapıyor. Nükleer Güvenlik Zirvesi beklentileri karşılamayabilir ABD'de düzenlenecek 4. Nükleer Güvenlik Zirvesi'nin dünyayı nükleer terörizmden korumaya ne kadar katkı sağlayacağı belirsizliğini koruyor. ABD'nin başkenti Washington'da 31 Mart -1 Nisan 2016 tarihlerinde düzenlenecek 4. Nu¨kleer Gu¨venlik Zirvesi'ne, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da aralarında bulunduğu 52 devlet ve hükümet başkanının yanı sıra Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB), Uluslararası Polis Teşkilatı (INTERPOL) ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) temsilcileri katılacak. ABD Başkanı Barack Obama'nın, nükleer silahlardan arındırılmış dünya fikriyle 2010'da başlattığı ve iki yılda bir tekrarlanan zirve, bu yıl son kez toplanacak olması nedeniyle özel önem taşıyor. Rusya katılmıyor, İran davet edilmedi Buna karşın, yaklaşık 7 bin 700 nükleer başlıkla dünyanın en büyük nükleer gücüne sahip Rusya'nın zirveye davet edildiği halde katılmaması dikkati çeken bir diğer noktayı oluşturuyor. Rusya'nın katılmayacağı, İran'ın ise davet edilmediği zirvede, nu¨kleer tero¨r tehdidine kars¸ı mu¨cadele, radyoaktif maddelerin muhafazasında emniyetin pekis¸tirilmesi ve buna yo¨nelik uluslararası is¸birligˆinin arttırılması gibi başlıkların yanı sıra Kuzey Kore'nin nükleer faaliyetleri ve DAEŞ'in son saldırılarının görüşülmesi bekleniyor. Rusya'da askeri konvoya saldırı: 1 ölü Rusya'ya bağlı Dağıstan Cumhuriyeti'nde, askeri konvoyun geçişi sırasında yola döşenen mayının patlaması sonucu 1 askerin öldüğü belirtildi. Dağıstan'ın başkenti Mahaçkala yakınlarında, zırhlı Ural aracı ile UAZ otomobilinin geçişi sırasında karayoluna döşenen mayın patlatıldı. Mahaçkala Emniyet Müdürlüğü'nden bir kaynak, RİA Novosti'ye yaptığı açıklamada, araçlarda 10 kişinin bulunduğunu belirtirken, 'Patlama sonucu 1 kişi öldü, birkaç kişi de yaralandı' dedi. Dağıstan İçişleri Bakanlığı da olayı doğruladı. Bakanlıktan bir kaynak, 'Akşam 20.30 sularında kimliği belirsiz kişiler, İçişleri Bakanlığı Geçici Operasyon Grubu'na ait iki aracı, zırhlı Ural arıcı ile UAZ otomobilini patlattı. Araçların içinde İçişleri Bakanlığı personeli vardı. El yapımı patlayıcı henüz belirlenemedi. Ölü ve yaralılara ilişkin bilgi inceleniyor' açıklamasında bulundu. Olayın Novo-Huşet kasabası yakınlarında 'Kavkaz' federal karayolunda meydana geldiği kaydedildi. Netanyahu Moskova'ya gidiyor İsrail Cumhurbaşkanı Rivlin'den sonra Başbakanı Netanyahu da 21 Nisan'da Moskova'ya gidecek. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun 'bölgesel güvenlik' konusunu görüşmek üzere 21 Nisan'da Moskova'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşeceği açıklandı. İsrail Cumhurbaşkanı Rivlin iki hafta önce Putin ile Kremlin'de gerçekleştirdiği görüşmede güvenlik ve ekonomik konuların ele alınacağı bu görüşmenin sinyalini vermişti. İsrail kaynakları, Netanyahu'nun Moskova'yı 21 Nisan'da ziyaret edeceğini açıkladı. Netanyahu'nun ziyaretinde Hizbullah ve İran'ın Suriye'deki varlığının da gündeme gelmesi bekleniyor. İsrail, kendisine karşı olan Esad müttefiklerinin bölgede etkin olnmasını istemiyor. Bu sebeple Rusya'dan İsrail ve Hizbullah'ın etkisinin azaltılmasını isteyeceği belirtiliyor. İsrailli bir kaynak ayrıca görüşmede Rusya'dan Golan Tepeleri'nde BM barış gücünün yeniden konuşlandırılması için girişimde bulunmasını isteyeneceğini açıkladı. Golan'daki barış gücü UNFOF, Esad güçlerinin bazı askerleri kaçırması üzerine bölgeden önemli oranda çekilmişti. Putin-Netanyahu görüşmesinin 21 Nisan'da Kremlin'de görüşeceği belirtiliyor. ABD Fırat'ın batısında PYD'nin önünü açıyor ABD Hava Kuvvetleri, terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı PYD'nin operasyon hazırlığı yaptığı Halep'in Münbiç ilçesinin çevresine yoğun hava saldırıları düzenliyor. ABD Hava Kuvvetleri, terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı PYD'nin operasyon hazırlığı yaptığı Halep'in Münbiç ilçesinin çevresine yoğun hava saldırıları düzenliyor. Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, ABD'ye ait savaş uçakları dün gece boyunca Münbiç'e hava saldırısı düzenlemeye devam etti. Önceki gün başlayan hava saldırılarıyla ilçe çevresinin toplam 25 kez vurulduğunu belirten kaynaklar, ilçedeki semtlerden Değirmenler bölgesi ve güvenli bölgeyle Hafse beldesinin hedef alındığını ifade etti. Kaynaklar, rejim güçlerinin de bölgede saldırı hazırlığında olma ihtimaline dikkati çekti. Rejim ve PYD'nin birlikte DAEŞ'e karşı birden fazla cephe açarak, örgütü zayıflatmak isteyebilecekleri belirtiliyor. Rejim güçleri ve PYD'nin Suriye'nin kuzeyinde birçok noktada iş birliği içinde olduğu biliniyor. PYD'nin Münbiç operasyonu hazırlığı Yerel kaynaklar, hava saldırılarının, PYD'nin Fırat Nehri'nin batısında DAEŞkontrolündeki Cerablus'a doğru ilerlemek amacıyla uzun süredir planladığı 'Münbiç operasyonu'na yardım için düzenlendiğini ifade ediyor. Örgütün yakın zamanda 'Büyük Münbiç Operasyonu' adını verdiği saldırılara başlaması bekleniyor. Münbiç, Türkiye sınırındaki Cerablus'a yaklaşık 40 kilometre mesafede bulunuyor. İngilliz The Times gazetesi, önceki gün ABD'nin 'Münbiç cebi' olarak adlandırdığı Türkiye sınırıyla Münbiç arasında kalan bölgeden DAEŞ'i çıkararak, PYD'ye bağlı güçlerin yerleştirilmesini istediğini yazmıştı.? Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: PYD yüzünden ABD ile küsecek değiliz ABD'de bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ile Amerika arasında PYD konusundaki düşünce farklılığına değinerek, 'Onlar farklı düşünüyor biz farklı düşünüyoruz diye küsecek değiliz' dedi. Washington'daki temasları sırasında George Washington Üniversitesi'nde verdiği konferansın ardından Amerika'nın Sesi radyosuna konuşan Çavuşoğlu şunları kaydetti: 'FARKLI DÜŞÜNDÜK DİYE İLİŞKİLER BOZULDU ŞEKLİNDE HABER YAPMAMAK LAZIM' 'Biz önemli iki ortağız ve ortak hedeflerimiz var. Ama bazen değişik konularda farklı düşünebiliyoruz, bu düşüncemizi de açıkça söylediğimiz zaman sanki iki ülke arasında problem var gibi (algılanıyor). Hiçbir iki ülke her konuda yüzde yüz hemfikir olamaz. Mesela PYD konusunda onlar farklı düşünüyor biz farklı düşünüyoruz, ama burada farklı düşünüyoruz diye küsecek değiliz. Niye farklı düşündüğümüz konusunda birbirimizi ikna etmemiz lazım ki bizim elimizde deliller var. PYD ile PKK'nın hiçbir farkının olmadığına dair belgeleri, bilgileri veriyoruz, arazide onlarla beraber istihbaratların yine birlikte çalışmaları var. Dolayısıyla burada farklı düşündük diye ilişkiler bozuldu diye böyle haber yapmak ya da yaygara yapmak doğru değil. Bunu çok seviyoruz, burada da Türkiye'de de bunu yapanlar var. Dolayısıyla Amerika ile Türkiye arasındaki ilişkilerde bir bozulma yok, tam tersi stratejik ortaklığımız bugünlerde daha da önem arz ediyor ki, biraz önce (konferansta) bahsettiğim konularda mesafe kat edelim. Bölgemize ve önemli sorunların çözümüne yardımcı olalım.' Suriye'de güvenli bölge konusuna da değinen Çavuşoğlu şunları kaydetti: 'ZORLA ONLARI GERİ GÖNDEREMEYİZ' 'Esasen güvenli bölge konusunda bir çok ülke bizim gibi düşünüyordu, bölgedeki ülkeler.. Fransa gibi Avrupa ülkeleri de bizim gibi düşünüyordu ama esas problem bu güvenliği kim sağlayacak. Uçuşa yasak bölge temin edilebilecek mi? İhlal edilir mi? Esas endişe buydu. Şimdi çatışmaların durdurulmasıyla beraber yeni bir umut doğdu ve de facto bölgeler oluşturulacak. DAEŞ'ten temizlenen bölgeler olacak buralar da güvenli bölge olacak ve buralara evini terk etmek zorunda olan Suriyeliler sadece Türkiye'dekileri kast etmiyorum. Zorla onları geri gönderemeyiz, gönüllü gitmek isteyen varsa onlara da yardımcı olmak lazım ama 8 milyon yerinden edilmiş Suriyeli var. O nedenle bu güvenli bölgeler zor şartlarda yaşayan insanlara daha iyi bir hayat kurabilmemiz için önemli.' Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin Türkiye'yi ziyaret etmeyi planladığını da ifade ederek şunları söyledi: 'TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELEYİ NASIL YAPABİLİRİZ' 'Tabi Amerika ile bir araya gelince özellikle var olan ciddi sorunları görüşüyoruz ve Suriye konusunda da kritik bir aşamadayız. Geçici ateşkesle çatışmaların durdurulması sağlandı ve insani yardımları ulaştırmak konusunda bazı olumlu gelişmeler var, ama daha da önemlisi doğrudan olmasa bile Cenevre'de müzakerelerin ikinci tur başladı, şimdi ara verildi üçüncü tura geçilecek. Bir taraftan siyasi bir çözüm için çaba sarf ederken diğer taraftan terör örgütleriyle mücadele, özellikle DAEŞ gibi, Irak ve Suriye'nin topraklarını işgal eden terör örgütüyle mücadeleyi nasıl yapabiliriz, nasıl daha etkili yapabiliriz, arazideki güçlerle nasıl işbirliği yapabiliriz, bunları konuştuk ve önümüzdeki günlerde askeri makamlar arasında da yine görüşmeler devam edecek.' Gaziantep'te 250 DAEŞ şüphelisi sınırdışı! 2016 yılının ilk 3 ayında terör örgütü DAEŞ'e katılmak için Türkiye'ye gelen 250 kişiyi, Gaziantep polisi yakalayıp ülkelerine gönderdi Belçika'nın başkenti Brüksel'de kanlı terör saldırılarını gerçekleştiren isimlerden İbrahim Bakraoui'yi yakaladıktan sonra sınırdışı eden Gaziantep polisinin, 2016 yılının ilk üç ayında 35 ülkeden terör örgütü DAEŞ'e katılmak için Türkiye'ye gelen 250 kişiyi yakaladığı ve ülkelerine gönderdiği öğrenildi. Gaziantep polisinin 2015 yılında ise 50 ülkeden 900 DAEŞ şüphelisini yakaladığı belirtildi. DAEŞ ile bağlantılı olan ve sınırdışı edilen 250 kişi arasında Rusya, Fransa, Almanya, Belçika, Mısır, İspanya, Çin (Doğu Türkistan), Fas, Tunus, İzlanda, ABD, Janponya ve Avusturya vatandaşlarının da bulunduğu kaydedildi. DAEŞ'e katılmak için gelenler arasında en çok Rus uyruklu kişilerin olduğu öğrenildi. Rusları, Doğu Türkistan ve Mısırlılar izledi. Terör örgütüne katılmak için gelenler yakalandığında önce ifadesi alınıyor ve örgütle bağlantısı tam olarak ortaya çıkarılıyor. DAEŞ'e katılacağı yönünde elde edilen bilgiler sonrasında şüpheli için geri gönderme yani deport işlemi başlıyor. Ekim 2015'te uluslararası anlaşmalarda yapılan değişikliklerle DAEŞ ile bağlantısı tespit edilen kişiler sadece vatandaşı olduğu ülkeye gönderiliyor. Deport işleminden sonra ise polis, gönderilen kişi ile ilgili o ülkenin yetkililerini bilgilendiriyor. Alman Büyükelçi Dışişleri'ne çağrıldı Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann'ın, Almanya'da kamuya ait bir televizyon kanalında yayımlanan bir program nedeniyle geçen hafta Dışişleri Bakanlığına çağrıldığı belirtildi. Büyükelçi Erdmann, Alman televizyonu NDR'da yayınlanan bir programdan dolayı geçen hafta Dışişleri Bakanlığına çağrıldı.Erdmann'a söz konusu program nedeniyle protestolarını ileten yetkililer, programı kınadı. Bakanlık yetkilileri, söz konusu yayının kaldırılmasına yönelik taleplerini de büyükelçi aracılığıyla Alman hükümetine iletti. Alman ARD televizyonunda yayınlanan 'Extra 3' isimli programdaki bir video klibin tepkiye neden olduğu belirtildi. Uyarlama bir şarkıyla yayınlanan klipte Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik bir dizi eleştiride bulunulduğu kaydedildi. Afganistan'da NATO savaş uçağı düştü Afganistan'ın Pervan kentinin Bagram ilçesinde ülkedeki NATO güçlerine ait bir savaş uçağının düştüğü bildirildi. Pervan kentinin Bagram İlçesi Kaymakamı Abdul Şükür Kudusi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dün gece geç saatlerde ülkedeki ABD ve NATO güçlerinin en büyük üslerinden olan Bagram Üssü'nden kalkan NATO güçlerine ait bir savaş uçağının, kısa bir süre sonra ilçenin Seh Dokan bölgesine düştüğünü söyledi. Uçağın düştüğü bölgenin NATO güçleri tarafından kordon altına alındığını belirten Kudusi, pilotların kazadan sağ kurtulduğunu bildirdi. Görgü tanıkları da uçak düşmesinin ardından bölgeye çok sayıda NATO askerinin sevk edildiğini ifade etti. Afganistan'daki NATO güçleri ise, henüz bu olayla ilgili bir açıklama yapmadı. Taliban Sözcüsü Zabiullah Mücahid, yaptığı açıklamada, Pervan kentinde NATO'ya ait bir savaş uçağını düşürdüklerini iddia etti. ABD Hava Kuvvetlerine ait F-16 savaş uçağı düştü ABD Hava Kuvvetlerine ait bir F-16 savaş uçağı Bagram üssünden kalkışından kısa süre sonra yere çakıldı. Uçağın pilotu fırlatma sistemiyle uçağın düşüşünden kısa süre önce paraşütle atlatarak yara almadan kurtuldu. Yerel saatle 20.30 sularında Bagram hava üssünden kalkışa geçen askeri jetin kalkıştan kısa süre sonra havaalanı yakınlarındaki kırsal araziye çakıldı. ABD hava kuvvetleri yetkililerince yapılan resmi açıklamada 455. hava gücüne bağlı Bagram'daki bir F-16'nın teknik nedenlerden kaynaklanan bir sorun ardından pilotun kontrolünden çıktığı ve hızla düşmeye başladığı, pilotun kısa süre içinde fırlatma koltuğu sistemini çalıştırarak paraşütle yara almadan havaalanı yakınlarındaki araziye indiği belirtildi. Açıklamada kurtarma ekiplerinin kısa sürede düşen uçağın pilotuna ulaşarak Bagram üssündeki hastaneye ulaştırdıkları kaydedildi. Öte yandan yapılan açıklamada uçağın düşüşünde herhangi bir saldırının etkisi olmadığı ve uçağın düşüş nedeninin araştırıldığı vurgulandı. ABD hava kuvvetlerine bağlı uçaklar Afgan güçlerinin operasyonlarında gözetleme ve gerektiğinde hava desteği amaçlı olarak görev yapıyor. BAE'de çifte gökdelen yangını Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Ajman Emirliği'nde 12 gökdelenden oluşan konut kompleksinde yangın çıktı. Dev gökdelende başlayan yangın ikinci gökdelene de sıçradı. İkinci gökdelenin 6, 7 ve 8 katlarına yapılan müdahaleden sonra yangının diğer gökdelenlere yayılması engellendi. Yangına çok sayıda itfaiye ekibi müdahale ederken gökdelenler kısa sürede boşaltıldı. Yetkililer can kaybının olmadığı yangında hamile bir kadının nefes zorluğu şikâyetiyle hastaneye kaldırıldığını duyuruldu. DHA Sahte rakıcılara 'ölüm sattılar' suçlaması İstanbul Küçükçekmece'de geçen yıl 16 kişinin ölümüne yol açan sahte rakı operasyonuyla ilgili soruşturma tamamlandı. Ucuz olduğu gerekçesiyle merdiven altı üretimde metil alkol kullanan 4 kişi için 'Olası kastla öldürme' suçundan 404'er yıl ceza istendi. İddianamede 'Şüpheliler metil alkolün öldürücü etkisini bile bile para kazanmak hırsıyla hareket ettiler' dendi. Plastik doğrama atölyesinde sahte rakıyı imal eden Hikmet Büyükatlı, imalata yardımcı olan Serdar Güler, etil alkol pahalı olduğu için öldürücü etkisi olan metil alkolü temin eden Ufuk Çadırcı ve büfeci Reşat Gürhan tutuklu yargılanıyor. İddianamede 5 mağdur ve 17 şikâyetçi yer alıyor. 15 bin yumurtayla Paskalya omleti Fransa'nın güneybatısındaki Bessier bölgesinde aşçılar Paskalya için 15 bin yumurtayla omlet yaptı. 50 gönüllü binlerce yumurtayı teker teker kırdı. Omlet şehir merkezinde yakılan ateşin üzerine oturtulan dev tava içinde pişirildi. Pişmesi 40 dakika süren omlet halka servis edildi. Bölgede 43 yıldır Paskalya'dan sonraki ilk pazartesi omlet şenliği düzenleniyor.