28 yaşındaki genç adam şehrin dışında bir ormanda modern hayattan uzakta sıradışı bir yaşam sürüyor. Daniel Pike, 2012 yılında Kuzey Londra'nın dışında, Watford yakınlarındaki bu 76 hektarlık ormanlık alana yerleşmiş. Eskiden bir süpermarket zinciri olan Tesco'da çalışıyormuş. Yaşadığı ruhsal çöküntünün ardından evinden ve işinden olmuş. Evsiz kalınca soluğu Londra'nın dışında kalan bu ormanlık alanda almış. Etraftan topladığı kuru yapraklar ve odunlardan kendine derme çatma bir kulübe inşa etmiş Pike o günleri, 'İlk geldiğimde burası bomboştu ama benim için uygun olduğunu anlamıştım' sözleriyle anlatıyor. Pike o günleri, 'İlk geldiğimde burası bomboştu ama benim için uygun olduğunu anlamıştım' sözleriyle anlatıyor. 'Modern hayat beni yordu. Ormana geldim, bir çadırla başladım, kendime bir yuva kurdum.Burada olduğumu kimse bilmiyor. Başardıklarımla gurur duyuyorum. Buraya evim diyebildiğim için çok mutluyum.' sözleriyle şehir hayatına bir daha dönmesinin onun için kolay olmayacağını belirtiyor. 'Biz toprağa aidiz, toprak bize değil' diyor Pike. Pike'ın kulübesi Google Earth'ten de görünüyor. Pike'ın durumundan haberdar olan Woodland Trust hayır kurumu, bu sıradışı olayı 'dikkatle ve özenle' incelediklerini, Pike için bir çözüm arasalar da onu çıkarmak durumunda olduklarını belirtiyor. Pike'ın etraftan topladığı çer çöple inşa etmeye çalıştığı kulübenin yapımı altı ay sürmüş. Zamanla inşasına devam ettiği kulübenin şimdi, bir solar paneli, köprüsü, ve bahçesi var. 24 yaşındaki Rachel Newby (24) ve 26 yaşındaki Liam Culbertson modern şehir hayatından uzaklaşarak hiç para harcamayackaları bir hayata geçiş yaptılar... 2.5 metre genişlik ve 3 metre yüksekliğinde bir baraka inşa eden çift, bunun için sadece 120 dolar harcadı. Sonrasında ise karınlarını doyurmak için 5 dişi 2 erkek ördek alarak bir yumurta çiftliği kurdular. Bu ufak kümesleri de onlara sadece 80 dolara mal oldu. Avustralyalı bu gençler 1 yıldır sadece kendi yetiştirdikleri ile parasız yaşıyorlar. Lucas Foglia, dünyanın en gelişmiş ülkelerinden ABD'de medeniyete sırt çevirmiş insanları görüntüledi. Bu toplulukların mensupları şehirlerden bağımsız topraklarda, evlerini tamamen doğal ve yerel malzemelerden inşaa ederek, sularını yörenin su kaynaklarından alarak, yiyeceklerini doğadan toplayarak ve avlanarak yaşıyorlar. Ateşlerini taşları birbirine sürterek yakıyorlar, hayvan derilerden kıyafet yapıyorlar ve bitkilerden ilaç üretiyorlar. Bu yaşam alanlarının sakinlerinin bazıları tamamen sadeliği ve dindarlığı seçmiş, devletin sağladığı eğitim, koruma, sağlık ve sigorta hizmetlerinden uzak duruyorlar. Fotoğrafçı, 'Re-Wilding' yani 'yeniden vahşileşme' adını verdiği çalışmayı 2006'dan 2010'a kadar vahşi yaşam alanlarını gezerek tamamladı.