Daha önce turist gibi gidip gelmişti. Yüzüne bakacak muhatap bulamamıştı. Şimdi durum farklı. Moskova'da bir dizi görüşme yapacak. Rusya Dışişleri Bakanı Sargey Lavrov'la bir araya gelecek.
Ne oldu, ne değişti? Çok şey değişti. O zaman Rusya ile ilişkiler iyiydi. Şimdi ise kanlı-bıçaklı durumdayız. Dün Moskova'nın Selahattin Demirtaş gibilere ihtiyacı yoktu, bugün var. Zamanı geldi, Türkiye aleyhine kullanacak.
Demirtaş'ın da işi bu zaten! O yüzden Moskova'ya uçtu. Yıllardır hep aynı faaliyeti yapıyor. Türkiye'yi sağa sola gammazlayıp, sıkıntıya sokmaya çalışıyor. Zamanının çoğunu dışarıda geçiriyor. Bir oraya koşuyor, bir buraya. Kandil'in, PKK'nın postalığını üstlenmiş durumda. Batıdan, doğudan destekçi arıyor. Bu faaliyet, hayattaki en önemli gayesi haline gelmiş durumda! Türkiye, bir süredir ağır bir saldırı altında… Terörle yürütülen mücadele ortada: Millet düşmanları, bazı şehirleri harabeye çevirdi. Bu milletin okullarını tahrip ediyor, camilerini kundaklıyor. Karakolları roketleyip, devlet binalarına saldırıyor. Asker ve polise hain pusular kuruyor.
Hiçbir kutsalı yok! Adı üstünde terörist. İnsanlık dışı bir yaratık. Vicdansız, ahlak yoksunu ve değersiz. Kundaktaki bebeğe de acımaz, 80'lik dede ve ninelere de. Görüyorsunuz işte, öldürüyor, yakıyor, yıkıyor, yok ediyor. İhanetin her türünden de örnekler sergiliyor… Bugün teröre destek verenlerin de yok aslında onlardan herhangi bir farkı. Onlar da gırtlaklarına kadar pisliğin içinde. El ele verip, daha fazla kan dökülmesi için çabalıyorlar. Birlikte hareket edip, insani ve insana ait olan bütün değerleri hançerlemeyi sürdürüyorlar.
Emin Pazarcı/Akşam