Albümün şarkılarında kendi yaşantılarınızdan ne kadar iz var?
S.Ç.: Koray'la ilk kez beraber yaşayarak, şarkıları ortaya çıkardık. Sonuçta Kargo deneyiminde herkes kendi kendineydi ve çalışmak için biraraya geliyorduk. Trafik derdi, herkesin kendi işi gücü derken; "Sen de ne var?", "Bende bak bunlar var" deyip, sonra çalışıyorduk. Amerika'da aynı evde uyanıyorsun, "Hadi biraz müzik yapalım" diyorsun. Ben piyano çalarken, Koray da evde. Çok spontane işler ortaya çıkardık ve daha doğal bir albüm oldu. İlk 3.5 ay dandik bir orgla ilk melodilerini ortaya çıkarıp, 1.5 sene hiç dokunamadığımız bir bestemiz oldu ve sonra çok sıcak bir beste haline geldi...
K.C.: 'Mum Gibi', Serkan'ın bahsettiği gibi çok özel bir şarkı, şarkının o dandik halini bile o kadar çok sevdik ki, 1.5 sene sonra tamamladık. Albümün en güzel şarkılarından biri oldu. 'Tuval' ilk bestemiz ve Seattle'daki ilk şarkımız olarak bizim için çok özel bir yeri var. Şarkı yazarken elbette kendimden bahsediyorum, kendi bedenimden, duygularımdan çıkan şarkılar.
FARKLI TARZLARA ROCK
Daha önce Kargo ile bir cover albüm yayınlamıştınız. Peki Maskott olarak yabancı rock şarkılarından coverlar yapacak olsanız hangi şarkıları söylemek hoşunuza giderdi?
S.Ç.: Ben, kadın şarkılarını yeniden yorumlamayı çok isterdim. Kadın şarkılarının çok farklı bir yönü var. Şarkıyı dinlerken, sadece şarkı değil, kadının imajı sürekli gözünüzün önünde oluyor. Farklı tarzlardaki ünlü şarkılara rock yorumu yapmak enteresan olabilirdi. Rihanna, Norah Jones, Tori Amos gibi farklı tarzlarda ve özel kadınların şarkıları olabilirdi. Şimdi öncelikte Maskott'un şarkıları var, Pasion Turca ile albüm için promosyon dönemine giriyoruz.