İsmi lazım değil (çoğu aynı zihniyete sahip), dün bir gazetenin spor sayfasının manşeti şöyleydi: Galatasaray'ın teknik patronları Neeskens ve Rijkard'ın antrenman sahasında bir şeyler konuşulurken çekilmiş fotoğrafı kocaman açılmıştı. İkisinin de yüzünde hafif bir tebessüm vardı... Sıkı durun sıra başlığa geldi: "Bu adamlar niye gülüyor?" Patlakta ise "Dünya yansa umurunda değil" yazıyor. Bu haberi yapanlara göre adamların suçu, Galatasaray üst üste iki maçı kaybetmişken antrenman sahasında gülmeleri... Haberin mantığından hareket edersek eğer; Neeskens ve Rijkaard, alınacak ilk galibiyete kadar somurtarak dolaşmalılar, hatta mümkünse arada ağlamalılar... Bu noktada Tuncay Şanlı'nın "Türkiye'ye neden dönmüyorsun?" sorusuna verdiği yanıtı örnek göstermek istiyorum: "Türkiye'de yenildiğimizde sokağa bile çıkamıyoruz. Ama İngiltere'de yenildiğimiz rakibin futbolcularıyla bile gece eğlenceye çıkabiliyoruz..." İşte aramızdaki zihniyet farkı... Futbolculuk da bir iş kolu... Her işte olduğu gibi futbolda da hatalar, başarı ve başarısızlık var. Olaya bu açıdan niye bakmıyoruz?
KÜÇÜK EMRAH GİBİ Mİ BAKSIN
O manşeti atanlar, hata yaptıklarında gazetede bir hafta gözü yaşlı mı dolaşıyorlar? Arkadaşlarının yaptıkları esprilere hiç mi gülmüyorlar? Yapmayın arkadaşlar! Aslına bakarsanız o manşeti atanların, Rijkaard'tan acıların çocuğu Küçük Emrah modunda dolaşmasını istediklerini sanmıyorum. Rijkaard düşmanlığının ya da Galatasaray'ın gidişatından memnun olmayan taraftarları provoke etmenin tiraj getireceğine de inanmıyorum. Peki, bu saçma sapan, ilkel manşet neden atıldı? Vallahi benim aklıma gelen ilk mantıklı yanıt; Rijkaard'ın ipinin çekilmesi için düğmeye basıldığı yönünde. Dikkat ederseniz Galatasaraylılar, Rijkaard'a hala güveniyor. Son maçta Adnan Sezgin ve yönetimi istifaya davet ettiler. Birileri yönetime olan öfkenin, Rijkaard'a yönlendirilmesini istiyor. Peki, o birileri kim ve buna kim yardımcı oluyor? Çok basit bir soru oldu galiba!