İki gün önce "Bekleyin; size, orasını burasını kestirmeden 65 kilo veren bir genç kadının hikayesini anlatacağım" diye yazınca mesajlarımda ayaklanma oldu. "Çabuk söyle, hangi ilacı kullanmış o kadın?" diyenler tarafından... Yok yahu mucize ilaç falan yok, bir sakin olun. Aklı selim ve sabır var bu öyküde. İsmini vermeyen bu izleyicimiz, maşallah 1.80'lik dalyan gibi boyuna inat, ağırlıkta 140 kiloyu bulunca ve bu zamana kadar uyguladığı tüm diyetler, tatlı krizleri yüzünden bir haftanın sonunu görmeyince, sonunda soluğu doğru adreste aldı. Arkadaşım kuru kuru bir diyetisyene gitmek yerine hem bir iç hastalıkları uzmanına hem de bir üniversite hastanesinin endokrinoloji bölümüne başvurdu.
YEDİ BİN BESİN İNCELENİYOR
Endokrinolojide önce hormonlarının kendisine nasıl bir oyun oynadığını öğrendi. Ardından iç hastalıkları uzmanı ona şu meşhur York testi benzeri ama daha kapsamlı olan Biorezonans testini yaptırdı. Yazıyı mümkün olduğunca tıp dilinden ve ayrıntılardan uzak yazmaya çalışıyorum ki kolay anlaşılsın. Ki zaten ben de ancak böyle anlayabildim, çaktırmayın. Bu Biorezonans testinin amacı şu: Bedeniniz hangi yiyeceğe nasıl reaksiyon gösteriyor, hangi yiyecekler size kilo aldırıyor, hangileri yağ yakımına yardımcı oluyor, hangileri tatlı krizlerini tetikliyor... Tam 7 bin tane besin maddesine metabolizmanız nasıl tepki veriyor... İşte arkadaşımın mucizesi de tam burada başlıyor. Meğer kendisinin yıllarca diyetlerinde yüklendiği en masum görünen yiyecekler bile, onda adeta zehir etkisi yapıyormuş. Sıkı durun; roka ve marul da bunlara dahil! Evet, bildiğin Allah'ın otları, onda yağ depolamaya yol açıyormuş. Bunun gibi birkaç besin öğesi daha; mantar, balık mesela...
TEST KİŞİYE ÖZEL
Şimdi bu yazıyı okuyup hemen evdeki rokaları çöpe atıp balık milletine küsmeyin. Bu test tamamen kişiye ve herkesin bedeni, hormonu, metabolizması da kendine özel. İşte bu zinhar sakıncalı besinleri tespit edip de hayatınızdan çıkarınca, zaten yolu yarılamış oluyorsunuz. Ardından arkadaşımın yaptığı gibi, günde bir saat yürüyüş vs. de yapıyorsunuz ama önemli olan bence bu sakıncalı yiyeceklere veda etmek. Ben sevgili arkadaşımın kendi deyişiyle 'Buda heykeli gibi' olan vücudunun nasıl şekillendiğine, o aşağıya sarkan göbeğinin nasıl sanki iplerle yukarı çekilmiş gibi toparlandığına ve 65 kilonun 18 ayda nasıl yok olduğuna bizzat şahit oldum. Aslında bu bir mucize değil, doğru yöntemi bulma... Haa bu arada hemen söyleyeyim; arkadaşım ilk iki-üç ay sadece ayda 800 gram verdi. Ama hiç moralini bozmadı ve 'Hay bin kunduz! Bu yöntem de işe yaramadı' deyip pes etmedi. Üç aydan sonra kilolar uçurumdan yuvarlanan taşlar gibi uçtu gitti. Azıcık uğraşmak zor geldiği için kısa yoldan midesini, bağırsağını kestirip biçtirmeye niyetlenenler için yazdım bu yazıyı. Aman gözünüzü seveyim, bir daha düşünün.