Kamuoyunda 'Balkan Kardeşler Cinayeti' olarak bilinen bir dava, Sedat Peker'in tutuklanmasıyla son bulan süreçte yeniden gündeme geldi. İstanbul Bostancı'da yaşayan Ebru ve Işık Balkan kardeşler, evlerinde ölü olarak bulunmuş ve dava konusu böyle başlamıştı. Dava başlangıcında Ebru Balkan'ın sevgilisi olduğu iddia edilen Fikret Aydın, (ki kendisi ile Sedat Peker'in eşleri akrabadır) cinayetin bir numaralı zanlısı olarak tutuklanmıştı. Ancak Aydın'ın cezaevindeyken tanıştığı bir şahsın ismi de daha sonra Balkan Cinayeti davasına konu olmuştu. Seylan Çördük isimli bu zanlı ile Sacettin Yıldız isimli şahıslar, 'Balkan Kardeşler Davası'nın sonuda taammüden cinayetten mahkum olmuştu.
YAŞ HADDİNDEN EMEKLİLİK
Sedat Peker yakalanıp eski dosyaları bir bir açılınca Fikret Aydın ismi yeniden gündeme gelmiş, Fikret Aydın'ın aslında Balkan Kardeşler cinayetinin faili ya da azmettiricisi olduğu iddiaları yeniden ortaya atılmıştı. Bu iddiaların sahiplerine göre Aydın, Sacettin Yıldız ve Seylan Çördük'ten cinayeti üstlenmesini istemişti. Kararın bağlanmasından üç ay önce emekli olması 'manidar' bulunan davanın hakimi Nusret İnce hakkında da çeşitli iddialar ileri sürülmüştü. Bunlardan en önemlisi hakim İnce'nin Peker tarafından Antalya'ya tatile yollandığı ve Peker'in avukatlığını yaptığıydı. Ben de bu can alıcı iddiayı, birinci ağızdan öğrenmek için emekli hakim Nusret İnce'ye mikrofon tuttum:
UZAN GRUBU DANIŞMANI
Hakim Nusret İnce: Tamamen yalan yanlış yazılarla küçük düşürüldüm. Sanki malum Bostancı davasına bakmaktan kaçmışım gibi bir hava yaratılıyor.
* Siz o davadan sonra emekli mi oldunuz?
N.İ: Emekliliğimi istemedim.Yaş haddimden 65 yaşım dolduğu an emekli oldum. Bu davayı karara bağlamak için elimizden gelen çabayı gösterdik. 40 senelik meslek hayatımda kolay kolay duyamayacağım türde bir dava. Bir davada bir veya birden fazla sanık olur. Ya suç işlemiştir ya işlememiştir. Bu öyle değil. Burada iki grup sanık var.Ya bir grup ya öbür grup suçlu.
* Herhangi bir işle iştigaliniz var mı?
N.İ: Avukatım şu anda.
* Peker'in avukatlığı gibi bir iddia var.
N.İ: Sedat Peker'in avukatlığını kesinlikle istemedim. Sadece onun avukatları tarafından Uzan Grubu'nda hukuk danışmanı teklifi edildi emekliliğimde. Oraya girdim. Ama ücretimi ödemediler.
* Uzanlar mı ödemedi?
N.İ: Evet. Yaptığımız sözleşme karşılığında ödenmesi gereken ücreti ödemediler. Hukuk danışmanıydım.
* Ne danıştılar mesala size. Arada bir bağlantı mı var diye düşünüyorsunuz?
N.İ: Zaten sonradan öğreniyorum. Onun için ayrıldım beni alış amaçlarını filan işin içine girdikten sonra anladım.
* Yani Peker bağlantısı var düşüncesi mi uyandı?
N.İ: :Hayır hiç alakası yok. Yani bir Peker olayı çıkartıldı ortaya. Ben ona hayret ediyorum.
* Ama size Antalya'da tatil yaptırdığı haberi çıktı.
N.İ: Tamamen uydurma. Nereden çıkarıldığını ben de anlamadım.
* Bir de avukatlığını yaptığınız yönünde iddialar var.
N.İ: Bana onun avukatlarından birisi, onun mahkemelerine giren avukatlarından tanıyorum; gelip bana, "Bizim davalara danışman olarak siz girin" dedi. Ben 'danışman olarak girmem' dedim. "Siz girmeyin avukatlık da yapmayın ama son safhaya gelmiş, mütalaa şeklinde ne olur, eksik bir yer var mı bakar mısınız?" dedi. Ben avukatlık yapıyorum. "Bakarım o şekilde, sadece görüşümü bildiririm ve muhatap olarak da seni alırım" dedim. Ücret konuştum. Kabul etmediler. Yüksek gelmiş.
21 KLASÖRE 25 MİLYAR
* Ne kadar talep ettiniz
N.İ: 21 klasör. Benim yaklaşık 2 ayımı alacaktı. Ben bu konularda, ticari konulara aklım ermez. Ama arkadaşlarıma sordum. "25 milyar liradan aşağı kesinlikle isteme" dediler. "Çok daha fazladır bunun karşılığı ama sen alışık değilsin. Bundan aşağıya yapılmaz bu iş" dediler. Yüksek kabul edilmiş. Bakmadım, almadım öylece bitti.
* Peki bu 21 klasörde ne varmış? Ne davasıymış bunlar?
N.İ: DGM'deki davalar çoksa 60-70 sanık. Bandırma dava dosyaları gelmiş, 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dosyalar birleştirilmiş. Bir hukuki mütalaa şeklinde bir profesör, bir doçent, bir öğretim üyesinin hazırladığı mütala raporları var.
