Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Kitabın sonu var okumanın yok!

Hep dikkatimi çekmiştir...
" Aydın "ların tutuculuğu daha derin, daha takıntılı ve daha inatçı oluyor.
Zihinleri öylesine tıka basa dolu ve klişeler öylesine güçlü ki, sakin kafayla düşünüp tartmaları zorlaşıyor.
One minute!
Lafa neden bu noktadan girdim? Anlatayım.
Geçen Yaşamdan Dakikalar programında konu döndü dolaştı ünlü yazarların kitaplıklarına geldi.
Nebil (Özgentürk) bir ara bana dönüp "senin kendi kitaplığınla aran nasıl?" diye sorunca...
Kitap bağımlılığından her geçen gün uzaklaştığımı söyledim önce...
Sonra devam ettim...
"Zaten pek de uzak olmayan bir gelecekte sayfalarını karıştırdığımız kitaplar yerlerini dijital aygıtlara bırakacak" dedim.
Ve itiraf ettim ki...
Ben bile...
Kitapları altını çizerek okumaya bayılan, dergilerle yatıp kalkan ben bile...
İnternet ortamında uzun uzun okumaya alıştım.

***
Vay sen misin bunları söyleyen?
Günlerdir elektronik posta kutum dolup taşıyor. "Hiç böyle şey olur mu, hiç bilgisayar ekranı kitabın yerini tutar mı, bu nasıl bir sığlık!" diye...
Lafa dikkat! "Sığlık!"
Anlıyorum aslında bu tepkileri... Çünkü bizde okumak değil, kitap yüceltildi.
Kitabı ve zengin bir kütüphaneye sahip olmayı kültürel derinliğin sembolik temeli olarak kavradık.
Şimdi kalkıp "kitabın işi yakında bitecek" deyince...
Madem kitap "derin" bir şey, o zaman ben de "sığ" biri olarak görünüveriyorum.
Oysa şu bildiğimiz matbaa yapımı kitap var ya..
O güzel ve değerli şey...
Nihayetinde bir tarihsel dönemin ürünü...
Yani esas mesele önce okuyup öğrenmek ve sonra düşünüp uygulamaksa...
İnsanlık bu işi çağlar boyu başka aracılar kullanarak da yaptı; tabletlerle, papirüs tomarlarıyla, el yazmalarıyla...

***
Doğrusu şu ki, kitap çarçabuk ortadan kalkmayacak.
En azından basılı gazetelerin yok oluşu kadar hızlı olmayacak bu süreç. Şimdilik görünen o!
Yine de Batı'da şimdiden bazı şirketlerin küçük e-kitaplıkları piyasaya sürmeye başladığını; sanal dünyanın büyük kitapçısı Amazon 'un 200 kitap depolayabilen Kindle adlı aygıtı geçen sonbaharda satışa sunduğunu unutmayalım.
Yani teknoloji dümeni çoktan eline aldı.
Gelecekte kitap sevenler, kitabın kabına, cildine, kokusuna hayran olanlar olmayacak mı? Olacak elbette.
Ama onlar artık "kitap âşıkları" veya "kitap fetişistleri" olarak tanınacaklar. Bir bakıma antika meraklılarıyla aynı kaderi paylaşacaklar? Hayır! Merak etmeyin!
İnsanlar okumayı sürdürecek.
Ben gözü kapalı "ilerlemeci"lerden olmadım hiç.
Teknolojinin bize getirdiği pek çok şeyin insanın manevi özellikleri açısından "gerileme"ye neden olduğundan kuşkulananlardanım.
Ama kitabın tümüyle dijitalleşme günü geldiğinde okunacak malzemeye ulaşmak çok daha kolay olacak. Bu kesin!
Yeter ki, gerçekten okuma ihtiyacı hissedelim, gerçekten okumayı isteyelim!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA