Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Kılıçdaroğlu'ndan Gandi çıkarmak... Ayıp yahu!

Satyagraha...
Üç gündür orada burada " Gandi Kemal" diye bir laf tutturup gidenler, biliyorlar mı acaba ne anlama geliyor bu sözcük?
Hiç merak edip araştırdılar mı acaba? Sanmam.
Satyagraha...
Yok, Philip Glass'ın bu adı taşıyan operasından söz etmiyorum!
Mahatma Gandi'nin felsefesinden söz ediyorum.
Onun sömürgecilere karşı sivil itaatsizlik; şiddetsiz direniş politikalarına temel olan ve Hindistan'ın bağımsızlığının yolunu açan felsefeden söz ediyorum.

***

Satyagraha'yı hiç merak etmemiş, Gandi'yi ise sadece filmden öğrenmiş birtakım adamlar Kemal Kılıçdaroğlu'nu Hindistan'ın efsanevi liderine benzetmeye başladılar.
Maksat heyecan olsun!
Maksat bu benzetme ilgi çeksin, kendilerinden konuşulsun!
Hatta istiyorlar ki...
Başarılı politikacı Kılıçdaroğlu gaza gelsin, politik ortam hareketlensin...
Ama Gandi'nin adının bizim dilimizde doğru okunması için bir Batılı gibi Gandhi diye yazılması gerekmediğini bile bilmiyor bu adamlar! Nerede kaldı ki, satyagraha'yla bir parça ilgilenmiş olsunlar!

***

Kemal Kılıçdaroğlu bir " sakin güç " karakteri. Bu doğru!
Kemal Kılıçdaroğlu hem fiziği hem de diliyle günümüzün gösterişçi zenginlik kültürüne değil, alçakgönüllü dürüstlük kültürüne yakın biri. Bu da doğru!
Ama nihayetinde bir parti politikacısı Kılıçdaroğlu.
Bir görev adamı..
Hatta bütün anlamlarıyla bir hesap adamı...
Söylemi alabildiğine dünyevi...
Yolu tümüyle mantık yolu...
Otoriteyle uyumlu...
Satyagraha'dan söz etmemin nedeni de bu işte...
Çünkü Mahatma Gandi'nin felsefesi mantığın ve hesap kitabın değil, Gandi'nin kendi sözleriyle "otoriteye karşı taşın kalbini bile yumuşatacak kadar inatçı bir direnişin" adı..
Maddi olduğu kadar manevi bir duruş un adı...

***

Gandi'ye göre..
Satyagraha'nın özü "manevi hakikat"tir.
O yüzden satyagraha (hakikate tutunmak) duraghara'nın (güce tutunmak ) tam karşıtıdır.
1930'da İngilizler'in tuz vergisine karşı arkadaşlarıyla birlikte bir avuç tuz almak için denize doğru 300 küsur kilometrelik yürüyüşü yaptığında Gandi'yi motive eden bu manevi duyarlık ve güvendir.
"Ben benzetme yaptım, çok da tuttu, zaten Kemal Bey'in fiziği de Gandi'ye çok benziyor, ne var yani" demek, basitliktir, ucuzluktur.
Üstelik bu hem Kılıçdaroğlu'nun şahsına hem de Gandi'nin efsanevi anısına karşı saygısızlıktır.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA