Her şey yolunda olabilir. Ama aynı anda siyasette boşluk da bulunabilir. Türk siyasetinin durumu böyle.
AK Parti tek başına iktidar olsa da kendisini hep muhalefette gibi sunduğuna ve Başbakan Erdoğan sürekli "Bürokratik Oligarşi"yi aşamamaktan yakındığına göre, öncelikle bir iktidar boşluğu var Türkiye'de.
Türk siyaset ve idare yapısının en ciddi biçimde eleştirildiği zemin AB kurumları olduğuna göre, bir muhalefet boşluğu da var. Yapısal muhalefetin ve değişim projelerinin sürekli AB'ye ihale edilmesi mümkün olamayacağına göre, yerli bir muhalefete de şiddetle ihtiyaç var.
CHP, Ahmet Altan'ın deyişi ile "Muhalefetten düştü"ğüne göre, öncelikle bir ana muhalefet partisine ihtiyacı var Türk demokrasisinin.
Yukarıdaki paragrafları açıp, konuları derinine ele aldığınız zaman ciltler dolusu kitap yazabilirsiniz.
Kesin olan gerçek, Türk siyasetinin çok yeni bir döneme ve yeni oluşumlara gebe olduğudur. Erkan Mumcu'nun, Celal Doğan'ın, Ali Müfit Gürtuna'nın isimleri çevresinde yer alan girişimler, partilerinden istifa eden milletvekilleri sayısının hergün artması, bu yeni ve hareketli dönemin ilk işaretleri.
Bu dönemde özellikle AK Parti sözcülerinin ve Başbakan Erdoğan'ın davranışları, gelişmeleri hızlandırabilir veya yavaşlatır. Eğer Tayyip Erdoğan iktidar süresinin yarı yolunu aşıp, inişe geçmiş bir parti lideri görüntüsünde öfkeli ve sinirli davranışlar sergilerse, gelişmeler daha da fazla ivme kazanır..
AK Parti toplumun geniş yelpazesine açılmak yerine kendi iç çekirdeğine dönmeyi tercih ettiği takdirde, bu partinin milletvekili sayısındaki azalmalar hızlanır.
CHP'ye gelince, bu partinin durumu daha da zor.
Deniz Baykal son Kurultay'da Mustafa Sarıgül'ü yenerek bir muharebe kazanmıştır. Ama "Baykal Partisi"ne dönüşen CHP, büyük parti olmak yolundaki savaşı kaybetmiştir.
Önümüzdeki dönemde Baykal'ın hem parti içine, hem de iktidara dönük söylemlerinin daha da hırçınlaşacağı ve bu görünümün CHP'yi daha da küçülteceği kesindir.
Özetle hareketli günlerin eşiğindeyiz.
Bu hareketlilik, dileriz AB üyeliği hedefi için yapmamız gerekenleri unutturmaz.
