Fenerbahçe taraftarı, maçın 2 açık kanaldan birden yayınlanmasına rağmen tribünlerdeydi. Maçın havasını değiştiren ve keyfini veren de taraftardı açıkçası. İlk yarı bittiğinde Ankaragücü'nün kaleyi tutan tek şutu vardı. Fenerbahçe ise iki kanadını çok güçlü kullanmış, Brezilyalı Alex'in organizasyonunda net pozisyonlar bulmayı başarmıştı. Rakibi hiçbir noktada direnç sahibi yapmadan öylesine etkili geliyorlardı ki maçın berabere biteceğini düşünmek bile akılllara gelmiyordu. 3.dakikada Nobre'nin, 9'da da Serhat'ın şutları Ankaragücü defansının içinde eridi. 20'de Alex'in pasıyla soldan ceza alanına giren Tuncay, Aurelio'ya bir gol attırdı. 5 dakika sonra Rüştü'nün hatasıyla oluşan karambolde İsmet, eşitliği sağladı: 1-1. Fenerbahçe takımı, maça tekrar hırsla başladı ve bunu 58'deki 2.gole kadar da bırakmadan sürdürdü. Aslında bir kupa maçı için bu kadar erken risk almak normal değil. Öne geçemeseniz bile uzatmalar var hatta penaltılarla şansınız devam eder. Buna rağmen sanki kaçan 3 puanmışçasına rakibin üstüne çok adamla gitmeye başladılar. Yükselen tempo içinde Ankaragücü, Umut, Cenk ve çıkana kadar Okan üçlüsüyle ileride devamlı pusuda kaldı. 57'de kaçırdıkları net golün ardından 58'de Alex'in kornerinden gelen topla Luciano, kafayla 2.golü yaptı. 1 dakika sonrasında Serhat'ın nefis çalımlarıyla Tuncay'a bıraktığı 3.gol geldi. F.Bahçe, oyunun keyfine varıyor derken Ankaragücü'nün bu kez maça tekrar sarılışını izledik. 67'deki kornerde Rüştü'nün boşa çıkmasıyla El Dusuki topu tavana astı: 3-2.
