Ülkemizi doğasıyla, tarihiyle, yeşiliyle koruma konusunda kimi zaman ne güzel haberler geliyor ve bunlar üst üste yığılıyor... İşte son günlerdekilere bakınız. Erzurum'da benim de yakın zamanda gidip hazırlıklarına tanık olduğum o kayak tesisleri büyük bir çabayla bitirilip hayata geçirildi. Radikal'deki Eyüp Can gibi ben de, özellikle spordan sorumlu devlet bakanı Faruk Nafiz Özak başta, emeği geçen herkesi kutlamak istiyorum. Bu olay, o yöreyi yepyeni bir turizm türüne açacak ve kalkındıracaktır. Erzurum bunu hak ediyor. İstanbul-Halkalı'da TOKİ'nin bekleyen hayali, Türkiye'nin Disneyland'i olması beklenen Tema Park ihalesi de sonuçlandı. Mesa Mesken ve Kantur-Aktaş ortaklığı, bu dev projeyi gerçekleştirecek. Öte yandan, bir avuç gazetecinin İzmir'de vali M. Cahit Kıraç ve belediye başkanı Aziz Kocaoğlu'nun davetlisi olarak yaptıkları gezide görüp anlattıkları, doğrusu ağzımızı sulandırdı. 'Memleketim' güzel İzmir, anlaşılan hiç de kimilerinin göstermeye çalıştığı gibi o ihmale uğramış perişan kent değil. Belki İstanbul- Ankara kadar gökdelen yükselmiyor (belki Allah'dan yükselmiyor!), ama öte yandan inanılmaz büyüklükteki doğa parkları, hayvanat bahçeleri ve genişleyen arkeolojik alanlarıyla, bu yönde en olumlu biçimde gelişen büyük kentimiz oluyor. Doğal Yaşam Parkı'nı, Kuş Cenneti'ni, Agora Tarih Parkı'nı görmek için sabırsızlanıyorum. Ve bu güzel haberlerden sonra, bir de korkunç olanı. İnönü Stadı'nın yıkılıp yerine yeni bir stadla birlikte otel, rezidans, SPA gibi rant alanları da ekleyen proje Anıtlar Yüksek Kurulu'ndan geçmiş. Hayret, nasıl geçmiş? Zaten yapılması da bir büyük hata olan, vaktiyle Cumhuriyet'te Burhan Arpad'ın, ölümüne dek hep eleştirdiği o stadın yerine daha da büyüğünü yapmak, kent trafiğinin en çok düğümlendiği noktayı bu fırsatla yemyeşil, sakin bir vadi haline getirmek yerine orada yeni ve yoğun bir trafik yaratmak hangi akla, hangi vicdana sığıyor? Elbette bu karar çok ciddi biçimde eleştirilecek ve yargıya gidecektir. Ama ben, hepsinin İstanbul'u yürekten sevdiğine inandığım tüm yetkililere, özellikle de Kadir Topbaş dostumuza sormak istiyorum: Bu olaya nasıl bakıyorsunuz, bunu havsalanız nasıl alıyor?