Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ATİLLA DORSAY

Çok yaşa Gencay Hanım!

Geçen pazartesi, Beşiktaş Belediyesi'nin geleneksel saygı gecelerinden biri sevgili Gencay Gürün için yapıldı. Şimdiye dek Akadlar Kültür Merkezi'nde gördüğüm en kalabalık geceydi bu ve onun ne kadar sevildiğinin açık göstergesiydi. Gecede de söylediğim gibi, ben onu tiyatro günlerinden çok önce tanımıştım. 60'ların sonunda, sinemamızı tanıtmak için, Türk Sinematek Derneği tarafından Balkan ülkelerine gönderilen gruplarda yer almıştım. 1967'de Sofya'ya, ertesi yıl Bükreş'e gitmiştik. Bükreş'te rahmetli sinema yazarı Tuncan Okan ve eski Yeşilçam starı Pervin Par'la birlikte elçilikte bir kokteyle (yoksa yemek miydi?) çağrılmıştık. Davet sahipleri rahmetli diplomatımız Kamran Gürün ve eşi Gencay Gürün'dü. Ve ben, kahvemi koltuklardan birine dökmüş, kıpkırmızı olmuştum. Ama diplomasinin altın kurallarından birinin nahoş olayları görmezden gelmek olduğunu öğrenmiştim: Ev sahiplerim hiçbir şey olmamış gibi davranmışlardı... O güzel ve zarif diplomat eşinin, yıllar sonra bir tiyatro divası olarak karşıma çıkacağını nasıl bilebilirdim? Diva sözü, bilirim, büyük oyuncular için söylenir. Gencay Hanım oynamadı. Bir tek o işi yapmadı ama onun dışında tiyatronun her yanına bulaştı. Devlet tiyatrolarında çevirmenlik ve dramaturg'luk yaptı, Bedrettin Dalan tarafından getirildiği İstanbul Şehir Tiyatroları genel yöneticiliğinde, bitkisel hayata girmiş Dar-ül Bedayi'yi hayata döndürdü. Sonra Tiyatro İstanbul'u kurup kentin en popüler tiyatrosu yaptı. Sayısız eseri çoğu zaman yerinde, Londra, Paris veya Broadway'de izleyip sıcağı sıcağına ülkemize getirdi. Birçoğunu çevirdi, yönetti, eski veya yeni en ünlü yıldızları o oyunlarda rol almaya ikna etti. Son çeyrek yüzyılda, İstanbul'da tiyatro olayının belki en etkili ismi oldu. Ve tiyatrocular ona vefalarını gösterdi. O gece hemen herkes oradaydı. Örneğin Yeşilçam'ın ilk starlarından, yıllar sonra Tiyatro İstanbul'la sahneye dönen muhteşem Nedret Güvenç bana sitem etti "200'e yakın filmim var, ne oldu?" diyerek... Herhalde onu yeterince anıp, onur ödülü vermediğimizi kastediyordu. Yine Nedret Hanım sahnede Gürün'ü, 'Demir Leydi' olarak andı. Onun, başta Evita müzikali olmak üzere birçok oyununda star olan Cihan Ünal, kendisinin kedi sevgisi üzerine hoş espriler yaptı. Zihni Göktay, onun bulup çıkardığı Lüküs Hayat oyununda tam 28 yıldır oynadığını anlatarak teşekkür etti. Eski bakanlardan İlter Türkmen onunla ilişkili diplomatik anılarını anlattı. Hakan Altuner ve Engin Uludağ, Şehir Tiyatroları'nda fırtına gibi estiği günlerden söz etti. Nurseli İdiz de bir aralar, yaşı üzerine bir soru sorduğunda "Sana ne? Nüfus memuru musun?" diye yanıt verdiğini anlattı. Cem Davran'ın sunuşu güzel ve espriliydi. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ise genelde katılmadığı bu gecelere bu kez gelmişti. Velhasıl çok güzel, çok sıcak bir geceydi. Geçirdiği onca ameliyattan sonra Gencay Hanım'ı nihayet koltuk değneksiz ve rahatça yürürken görmek ise gecenin en güzel sürpriziydi. Ona tiyatro dolu daha nice yıllar diliyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA