Kıymetli okur, müsadenizle, bu hafta muntazam bir yazı yerine tuttuğum notları sizinle paylaşmak istiyorum ki, sizlere yansıyan yazılarımın aslında nasıl bir hastalıklı zihinden çıktığını görebilesiniz.
1.Bugün yine içinde radyo çalan bir asansöre denk geldim ve 13. kata kadar yürüyerek çıkmak zorunda kaldım. Asansörde Serdar Ortaç ya da Kenan Doğulu şarkısına denk gelebileceğim için radyolu asansörlere binemiyorum. Fobi haline geldi.
2.En mühim popçusu Serdar Ortaç olan; en mühim magazin malzemesi, giderek rahmetli Emral Hanım'a dönüşen Hülya Avşar olan bir milletin Tuğba Ekinci'si de 77 yaşında hâlâ O Şimdi Asker şarkısını söylemeye ve poposunu sallamaya utanmaz... Sahi, Serdar Ortaç sürüyle kızı yanında niye dolaştırıyor sürekli?
3.Tuğba Özay, Playboy'a kapak olacağını açıklamış. Görmeden inanmayı düşünmüyorum. Ha, bu arada Tuğba Hanım, "Playboy'un beni tercih etmesindeki en büyük etken, Müslüman bir ülkede doğmam," demiş. Ben de Müslüman ülkede doğdum, lakin bu tür teklifler almıyorum. Bir sorun olmalı...
4."Sergen yeteneklerinin farkında olsaydı," diye başlayan geyik muhabbetleri artık kabak tadı verdi. Sergen mevkisini buldu. En süper jüri üyesi oldu.
Geyik muhabbetinin dibine vuruyor.
5.Seray Sever astroloji geyiği yaparken, "Merkür bana kafadan böyle girdi," diye bir cümle kurdu; dikkatim dağıldı, gerisini takip edemedim...
6.Ece Vahapoğlu, Yılmaz Morgül'e soruyor, "Kıvanç'ın (Tatlıtuğ) kaslarını beğeniyor musun, başarılı buluyor musun vücudunu?" diye. Morgül, "Ben o gözle hiç bakmadım," diye cevap veriyor. (Hangi gözle? Burası meçhul.) Dahası Sayın Morgül, "Ben Kıvanç'tan sportmen olarak 100 bin kat iyiyim, her şekilde.
Spor salonuna bir giriyorum, herkes işi gücü bırakıp beni seyrediyor," diye devam ediyor.
Hayır, mevzu o değil; bir de Bruce Lee'yi örnek alıyormuş kendisine...
Ha, ben de Bruce'dan 100 bin kat iyiyim, orası ayrı konu...
7.Bayılıyorum şu evlilik programlarına! Hande Ataizi'nin evlilik programı en acayibi. Başka kanaldan 'yorumcu' transfer ettikten sonra iyice uçmaya başladılar. Topluca bir şeyler kullanıyor olmalarından şüpheleniyorum. Damat adayı, "Evlenmeden önce beraber olup bir bakmak isterim," diyor.
Yorumcular arasından bir hanım, adamın talip olduğu kadına, "Siz bunu kabul edecek misiniz?" diye soruyor... Yani bir adım sonrası, "Sizi çiftleşme odasına alalım mı?" teklifi olabilir... Bıçak sırtında!..
8.Yine evlilik programı, yine Hande Ataizi... Bir bey ortama dahil oluyor, aynen şöyle şeyler söylüyor: "46 yaşımdayım, şimdiye kadar bayan arkadaşım olmadı. Kimsenin eli elime değmedi, peşinden koştuklarım oldu, karakolluk da oldum ama olmadı...
Fantezilerim çok yüksek de, artık yani yaşamadığım şeyler çok var, arzuladığım... Yani bir yaklaşım beklerim... Salonda yani... Sonra diyelim dışarı çıktık yani, uygun bir yer bulduk... Bir bayan şu sınırı çizmeyecek: 12'den önce yaklaşma!.."
Abimiz süper. Salsanız derhal çiftleşme odasına geçecek. Hande Ataizi durumu fark ediyor tabii. "Fikri Bey'in başına vurmuş!" diyor. Kenara kenara kaçılması lazım aslında. Bu arada, zamanında Sedat Peker'e, "Seni salonda çok sevdim," diyen Güler Kömürcü'yü yad edelim. Gerçi onun sevdiği sinema salonuydu ama neticede salon salondur.
9.Arkadaştan Öte diye bir film gösterime girmiş. Filmin temel sorusu, 'Duygusuz cinsellik olur mu?' imiş. Hani her filmin bir teması var ya, bununki de o... İki arkadaş, duygulara yer verilmemiş bir cinselliğin nasıl olacağı konusunda bir deneye girişir ve olaylar gelişir...
Bulamadık böyle bir arkadaş...
10.Kellerin cinsel kuvveti fazla olur diye bir rivayet var, lakin ben kellikten rahatsızım. Her şeye rağmen, "Ömer Çelakıl gibi saçların olacak ya da ilelebet kel kalacaksın," deseler, kelliği tercih ederim. En azından seksi gösteriyor...
