Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Ankara'da bir gün

Başbakan Erdoğan dün sabah AK Parti'nin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştuktan sonra, "Güneydoğu illerinin milletvekillerine" bir davette bulundu:
- Saat 14.30'da sizlerle bir araya gelmek istiyorum.
Başbakan sadece AK Parti'nin Güneydoğu milletvekilleriyle görüşmekle yetinmemeli.
Diğer partilerin milletvekilleri ile de konuşmalı.
Hatta...
"Yelpazeyi" daha da geniş tutmalı.
Meclis'te "kapsamlı" ve gerekiyorsa "gizli" bir Genel Görüşme istemeli.

***
Yazımıza yine "Meclis'le" devam edelim.
Dün Meclis Genel Kurulu bir "Araştırma Komisyonu Raporu'nu" görüştü.
Konuşulan konunun tam olarak "adını" verecek olursak...

***
"Bazı
girişimcilerce holding adı altında gerçekleştirilen izinsiz halka arz yoluyla tasarruf sahiplerinin mağduriyetine yol açılmasının neden ve sonuçlarıyla bu süreçte Sermaye Piyasası Kurulu'nun sorumluluğunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasa'nın 98, İçtüzüğün 104 ve 105. maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergeleri ve 10-16, 262 esas numaralı Meclis Araştırma Komisyonu raporu."

***

Söyler misiniz ne anladınız?
Hiç "55 kelimelik cümle" okumuş muydunuz?

***
Bazı kimseler "naylon holdingler" kurdular.
Avrupa'daki Türkler'e "yüksek faizler" vaat ettiler.
"Camileri, dini, Allah'ı, Kur'anı Kerim'i" kullandılar.
Milyarlarca dolar topladılar. Paralar "uçtu, kül oldu."
Meclis'in kurduğu komisyon "yenilmiş paranın komisyonu."

***
1. Soygun yıllar önce oldu.
2. Almanya'da Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Hükümeti 2000 yılında soygunu fark etti, araştırma yaptırdı.
3. O dönemde soygunu defalarca yazdık.
4. Meclis'ten, hükümetten çıt çıkmadı.
5. Konunun üstüne 2002 seçimlerinden önceki Meclis'in gitmesi gerekliydi.
6. Şimdiki Meclis'e teşekkürler ama... Atı alan çoktan Üsküdar'ı geçti.
7. Geçmiş dönemde bazı din adamları bu işten komisyon aldı, siyaset sektörü de bağış.
8. Rahşan affıyla olay örtüldü.
9. Dün Meclis'te yapılan görüşme, uçup giden milyarlarca doların cenaze namazı.

***
Sık sık tekrarlarız "Avrupa Türkleri sahipsiz" diye.
Sadece bu olay bile "sahipsizliğin göstergesi" değil mi?

***
"Düne dair" son notumuz, Ender Çetinkaya'dan boşalan Danıştay Başkanlığı'na "kimin seçileceği" ile ilgili.
Bazı siyasi kulislerde "bu" konuşuluyor. Ama konuşulan "seçimin kendisi" değil, "Tansel Çölaşan'ın seçilip, seçilmeyeceği."
"Nedeni" ise...
Tansel hanımın "Emin Çölaşan'ın eşi olması."

***
Aday olan Emin Çölaşan mı, yoksa Tansel Çölaşan mı? Kimin seçileceğine siyaset ya da medya mı karar verecek? Tansel hanımın TV'lere çıkıp "Emin'den boşanıyorum" demesini mi bekliyoruz?
"Eş üzerinden ateş etmek" çok ilkel, çok ayıp, çok çirkin.
Ve Başkan'ı seçecek olan 95 Danıştay üyesine de büyük saygısızlık.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA