Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞENGÜL BALIKSIRTI

Seyahat etme sanatı!

"Yaşamımıza hükmeden mutluluk arayışıysa, bu arayışın dinamiklerini (bütün harareti ve paradokslarıyla) açığa çıkaran nadir etkinliklerden biri seyahatlerimizdir.
Seyahatler, dolaylı da olsa, iş ortamının ve ayakta kalma mücadelesinin ağır koşullarından sıyrıldığımızda nasıl bir yaşamımız olacağını, istediğimiz gibi yaşamaktan ne anladığımızı ortaya koyar."
Böyle diyor; Alain de Botton 'Seyahat Sanatı' adlı kitabında.

RUHUM PIR PIR EDER!
Seyahate ruhen nasıl hazırlanırız? Neler hayal eder, neler buluruz?
Hayal ettiğimizle yaşadıklarımız arasındaki uçurum neden oluşur?
İnsan her şeyiyle çıkıyorsa yola; o seyahat amacına ulaşır mı? Kendini bırakıp da, her şeyi unutup da gitmek mümkün müdür?
Örneğin ben; seyahate çıkmadan önce geçirilen zamanı yaşamayı çok severim. Ruhum pır pır eder.
Bir başkası; gider, gittiğinden daha da mutsuz döner.
Bir başkası gidip de hiç gelmemek ister.
Hepimizin yönü ayrı, yolu ayrı.
Botton, seyahatleri anlatırken, yazarların hayal dünyasında da gezdiriyor bizleri.
1884'de yayınlanan J. K. Huysman'ın 'Aykırı' adlı romanının kahramanı Duc des Esseintes örneğiyle de hareketsiz yaşamayı sevenlerimiskinleri anlatıyor: "İnsan koltuğunda oturarak da seyahat edebiliyorsa eğer, hareket etmenin ne anlamı var" diyenlerden de olabilirsiniz Duc gibi...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA