Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ELVAN DEMİRKAN

İnce görünme takıntısı tüm dünyayı sardı

Madrid Moda Fuarı'nda sıfır beden mankenlerin 'sağlıklı bir güzellik' imajından uzak oldukları gerekçesiyle podyuma çıkmaları yasaklandı. Ancak özellikle genç Hollywood'cuların zayıflık takıntısı tehlikeli boyutlara ulaşmış durumda

Süpermarkette sırada bekliyorum; önümdeki rafta duran magazinlere bir göz attığımda tek gördüğüm, incelmek aşkına girdikleri diyetlerle bir deri bir kemik olmuş meşhurlar... Ashley Simpson, Jessica Simpson, Nichole Richhi, Paris Hilton, Mary Kate Olsen, Kate Bosworth gibi genç kızların kendisine rol model seçtiği, taklit etmek istediği meşhurlar, resmen trajik ve zavallı bir hayat yaşıyorlar... Pek çok genç kız da, Hollywood'un bu ünlüleri gibi ne yaptıkları ile değil, ne giyip, nasıl sorumsuz bir hayat yaşadıkları ile gündemde olan meşhurları kendilerine idol seçiyorlar. American Üniversitesi'ndeki derslerime gittiğimde kampüste yürürken kendimi New York Moda Fuarı'ndaymışım gibi hissediyorum. Son model arabalar kullanan genç kızlar, omuzlarında pahalı marka çantalarla ve en son moda giyimleri ile 'catwalk'daymış gibi ortada dolaşıyorlar. Ama derslerime gelen gençlerin çoğu, ilişkileri ve kendileriyle ilgili o kadar problemli bir hayat yaşıyor ki; 20'li yaşlarda depresyon ilaçları kullanıyor, ayrıca sigara ve uyuşturucu kullanımı da had safhada!

KENDİN OLMAK
Ben bu genç kızların aptal olduklarını düşünmüyorum, aslında tam tersi akıllı olduklarını biliyorum. Ama şöyle söyleyeyim; sadece kendileri olamayan, kimlik sorunu yaşayan kızlar... Öz değerlerini ölçtükleri tek şey görüntü. (O yaşlarda kabul edilmek, beğenilmek için kendime yaptığım baskıyı düşündükçe, genç kızlara bakıp da 'gençliğim elimden gidiyor' diye üzülmüyorum.) Bu hayatta geleceğimiz yer burası olamaz, yani yalnızca nasıl göründüğümüz... Derslerime gelen pek çok genç kızın yememe takıntısı, vücut imajları hakkında ne kadar nörotik olabileceklerini gösteriyor (anoreksiya nervosa). Kendilerini magazinlerdeki imajlarla karşılaştırıp, vücutlarını cezalandırıyorlar. Mutluluğun tek reçetesinin 'ince ve güzel görünmek' olduğu yanılgısından kurtulamıyorlar. Anoreksik olan bir öğrencim yıllardır ince görünme takıntısı ile kendine yaptıklarını günlüğünde anlatmış; belki bir genç kıza bakış açısını değiştirebilmesi için yardımcı olur diye aktarıyorum: "Yıllardır kendimden nefret ediyorum. Aynaya baktığımda gördüğüm şey; burnum çok büyük, dudaklarım ince, kollarım tüylü, ama en çok bacaklarımdan nefret ediyorum, iki kütük gibi duruyorlar. Kendime hiç şefkatli olamıyorum. Erkek arkadaşım beni başka bir kız yüzünden bırakınca çok karmaşık, aptal düşünceler aklımdan geçmeye başladı. Belki yeteri kadar güzel değildim, diğer kızlar kadar zayıf değildim. Önce diyet yapmaya karar verdim ve sonra her şey kontrolden çıktı. Arkadaşlarım, okul hiç birşey ifade etmemeye başladı; sadece egzersiz yapmaya ve kendi hazırladığım mönüleri yemeye vermiştim kendimi. Büyük bir bunalımdaydım ve sürekli ağlıyordum. İntiharı bile düşündüm. Biliyorum dışarıda kızların nasıl görünmeleri gerektiğine dair bir prototip var ama ben kendim olmak istiyorum ve birisi için yeteri kadar zayıf değilsem, başka birisi için güzel olduğumu biliyorum.."

ANNELER KURTABİLİR
Bu yazıyı okuduktan sonra biz annelere ne kadar çok iş düştüğünü birkez daha anladım. Çünkü kendine değer veren, kendini olduğu gibi kabul eden anne, aslında çocuğuna da kendine güvenmeyi aşılar. Kendimize bu saygıyı gösterdik mi bu iş tamamdır; çocuklar çevrelerindeki insanlardan olmak istedikleri kişiyi seçerler, bu listenin en tepesinde olduğunuzdan emin olun. Armut dibine düşer misali; ne görüyorlarsa onu yapıyorlar. Çocuğunuz sabah kalktığı zaman gözünüzdeki ışığı görsün, sizin hayalleriniz, amacınız olduğunu görsün; o zaman kendinize düşeni yaptınız demektir. Biz yetişkinlere gelince; belki de enerjimizi yanlış yerlere yönlendirdiğimizi fark etmemiz gerekiyor. Sağlıklı ve dengeli yaşamak yerine, kilomuz ve dış görüntümüzle gereğinden fazla meşgul oluyoruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA