Çoğumuz yeni yıl ile birlikte yeni bir başlangıç için hayatımızda memnun olmadığımız şeyleri değiştirme veya bırakma kararları veririz. Ama sonuçta daha ocak ayı bitmeden bıraktığımız, yeni yıl kararlarıdır. Oysa irade gücünüzü kaç kez kaybetmiş olursanuz olun, başarmanız mümkün. Sadece şartlanmış, önyargılı ve dar perspektifli bir zihniyetten çıkıp, yeni bir perspektif oturtmanız gerekiyor. Geçenlerde bir öğrencim yeni yıl için en büyük kararının 'nefes almayı öğrenmek' olduğunu söyledi. Şöyle bir düşündüm; bu köşede bugüne kadar yazdıklarımı uygulayabilmenin ilk adımı nefesimizi tanımakla başlıyor. Çünkü kendimize dönüyoruz. Kendimizi tanıdıkça, gerçekten ne istediğimiz ortaya çıkıyor. Kitabımda bir bölüm var. 'Kendi hayatınızı mı yaşıyorsunuz, başkalarınınkini mi?' diye... Yetiştirilme tarzımız, toplumun baskısı, dar perspektifli bir zihniyet ile başkalarının bize uygun gördüğü hayatı yaşamaktan; daha kendi hayalimizin bile ne olduğunu bilmiyoruz çoğumuz...

KISIR DÖNGÜYE DİKKAT
Hayatınızda yapmak istediğiniz değişiklikler; içteki huzursuzluğunuzu özgürlüğe mi dönüştürecek yoksa sürekli isteyen ve doyumsuz egonuzu tatmin mi edecek? Çünkü hayatınızda istediğiniz değişikliğin gerçek nedenini anlayamadığıniz sürece; hedefleriniz veya alternatifleriniz sağlıksız bir durumdan başka bir sağlıksız duruma geçerek kısır bir döngü oluşturur ve bu durum da sizi huzursuzluğa daha çok esir eder. Mesela vermek istediğiniz karar işinizi değiştirmek veya ilişkinizi bitirmek gibi büyük kararlarsa; sebebi kendi içinizdeki isteksizlik ve doyumsuzluktan mı kaynaklanıyor, yoksa gerçekten sağlıksız ve kimliğinizi yok eden bir ortamdan kurtulmak istediğiniz için mi? Değişimi başardığınızda sonuç ne olacak? Kendi ve çevrenizdekilerin hayatı nasıl etkilenecek? Bu sonuç size yardımcı olacak mı? Gerçekten olması gereken bir öncelik mi? Bu sorular çok basit gibi görünebilir. Ancak vereceğiniz cevaplar, yapmak istediğiniz değişikliği tüm kalbinizle isteyip, istemediğinizi gösterir.

GİTMEK Mİ, KALMAK MI?
Hayatınızda yapacağınız büyük değişikliklere özenle yaklaşın. En istediğiniz şey bile size önceden görülmemiş çok başka sonuçlar getirebilir veya elde ettikten sonra 'hepsi bu muymuş' diyebilirsiniz. Hem kendinizin, hem de sevdiklerinizin hayatını altüst edecek bir değişiklik yapıp, sonuçta yanıltıcı bir uğraş olduğunu görmek sizi daha da mutsuz eder. Bir başkası sizin hayatınızı geçici bir süre doldurabilir, sonra aynı hisler tekrar su yüzüne çıkar. Onun için beklentilerinizin ve bu beklentilerin bedelinin dengesini görebilmeniz, değip değmeyeceğinin muhakemesini yapabilmeniz gerekiyor. Korkudan, açgözlülükten ve asılsızlıktan kurtarmayacak bir değişim sizi tatmin etmez. Ayrıca değişim; kendinize ve başkalarına daha şefkatli yaklaşmanızı sağlamıyor ise sadece enerji kaybıdır. Egonuzun bitmek tükenmek bilmeyen isteklerine esir olmadan yaşayacağınız yepyeni bir perspektif oturtmanız şart; eğer hayatınızda biraz huzur ve denge arıyorsanız. Bir de her şeyden önce, her gün kendinize gerçekten neyin önemli olduğunu hatırlatın... Bu belirsiz dünyada bugün buradasınız ve hala varsınız. Sevdikleriniz, aileniz, paylaştıklarınız, sağlığınız ve yaratıcı enerjiniz... İşte bunları takdir ederek, hayatı daha dolu tadabileceğiniz yepyeni bir yıl diliyorum hepinize...