Gülcan Sinop'ta yaşarmış, 16 yaşındaymış.
Kendi yaşlarında flört ettiği bir erkek arkadaşı varmış.
Öyle masum çocukluk aşkı işte.
Yaptıkları en fazla okuldan eve beraber yürümek, akşamları da cep telefonuyla mesajlaşmak...
Çok saf, çok temiz, çok zararsız...

BABA KORKUSU
Ancak gel gör ki, Gülcan'ın anası kızını mesajlaşırken yakalayınca küplere binmiş. Namus elden gitti diye feryat figan etmiş.
Gülcan kızı bir güzel azarlayıp 'Akşam baban gelsin, seni ona şikayet edeceğim' demiş.
Kim bilir belki yapmayacaktı, bu dediğini...
Sadece korkutmak istemişti, mesajlaşmak gibi çok büyük suç işleyen küçük kızını.
Ama artık baba da nasıl sert bir babaysa, Gülcan çok korkmuş bu ihtimalden....
Herhalde dayak yiyeceğini mi düşündü artık, nedir?

YAZIKTIR YAHU!
Baba korkusu öyle ağır gelip oturmuş ki yüreğine, dayanamamış gitmiş canına kıymış küçük kız.
Bunu duyan erkek arkadaşı da aynı işe kalkışmış ama çok şükür ki, o kurtulmuş.
Yazıktır yahu, yazıktır.
Geçin artık bunları...
Yok karne yüzünden, yok masum bir gençlik flörtü yüzünden korkutup durmayın şu çocukları!
Kendi elinizle Azrail'e teslim ediyorsunuz, sudan meselelerden!