Magazini sever misiniz? Hadi kimse sizi duymayacak, bakın valla kınayan çıkmayacak... Seversiniz değil mi? E ben çok severim (GÜNAYDIN'da mı yazıyorum ne?). Onca tatsız tuzsuz şeyin arasında bir lezzettir magazin. Hoşça vakit geçirtir, eğlendirir, ünlülerin dünyasından bildirir, tavsiyeler verir. Ama son dönemde ne oldu?

ERMAN KUZU MU?
Magazinden ve televizyondaki magazin programlarından fenalık geldi. "Dannnn, azzz sonraaa"lar, ünlülere yapılan saldırılar, yaratılan 'kimin eli kimin cebinde belli değil' havaları hepimizi bıktırdı, magazinden soğuttu. Magazin eşittir dedikodu, yalan dolan oldu. Sanatçılar magazinde yer alarak kâra değil zarara geçer oldu. Halbuki medyanın ünlülere, ünlülerin medyaya dibine kadar ihtiyacı var değil mi efendim. Tam "Yok bu iş bitti kardeş, bundan sonra ekranlarda magazin programları eski coşkuyu yakalayamaz" derken pazar gecesi Kanaltürk'te 'Ünlüler Bulvarı'na rastladım. Ne? Sunucu Erman Kuzu (Şafak Sezer yani) mu? Vaayyy eğlenceye bak. Yoksa şu kamera arkasında elinde mikrofonla Erman Kuzu'ya pas atan magazinin krallarından Can Tanrıyar mı? Uçankuştan alamadık haberi desene... İşi gücü bırakıp merakla izliyorum 'Ünlüler Bulvarı'nı. Gülüyorum, kim yeni ne iş yapmış öğreniyorum, haberleri izlerken bu yazın en güzel şarkılarını dinliyorum. Allah Allah bir değişiklik var... Ne bu? Evet ya! Klasik 'Dannn, gümmm' sesleri yok!

'ŞOK ŞOK ŞOK'LAR...
Ekranı kaplayan koca puntolarla yazılmış, 'Yakaladık'lar, 'Rezillik' ler, 'Şok Şok'lar yok! Röportaj verenin konuşmaları saçma sapan kesilmemiş, uzun uzun derdini anlatabiliyor herkes. Konuşma hakkı veriliyor, montaj numaraları çekilmiyor. Hani ailece izlenebilecek bir magazin programı ekranlarımızı şenlendiriyor. Demek ki neymiş? Reina kapısından ya da plajlardan 'yakaladık'lara ihtiyaç duyulmadan da magazin programı yapılabilirmiş. Buradan Can Tanrıyar ve ekibini yeni yaklaşımları için tebrik etmek istiyorum. Helal olsun! Sonunda magazincilerle sanat dünyası arasında barış sağlanabilecek galiba.