Bir varmış, bir yokmuş! Galatasaray'ın masal kıvamında giden lig macerasında, Hertha karşısındaki 'bir varmış'ının ardından sıra Ankara'da 'bir yokmuş'ta! Oysa bir masal ise bu, Keloğlan'ınki olmalı! Evlerinde huzurluyken, altın değerindeki üç puanı bulmak adına, çıkınlarına umutlarını koyup gelmişler buraya! Ammaaa... Eksik Sabri, sistemi etkilemiş. Geçen hafta bir yarı denenmiş 3-5-2 dizilişi, aslında hız ve tempoyu amaçlıyor ama suni çim üzerinde olunca 'suni' kalıyor. İlerideki yerini yadırgayan Kewell'ın orta sahaya sızmasıyla ise ana baba günü bir göbek ama yalnız bir forvet hattı kalıyor ileride. Defans hattı da patlak lastik misali habire yalpalıyor arkada. Gelin görün ki, Ankara'nın kendine pay çıkartmak gibi bir niyeti yok. 4-4-1-1'lerinde Jaba'yla Mehmet Yılmaz forvet güya ama iki kanat, Gökhan ve Murat daha çok zorluyorlar Galatasaray defansını. Başka da uğraşan yok! Özetle sıkıcı bir masal tadında geçiyor ilk yarı gerçekten de.
MASALIN KAHRAMANI G.SARAY
36'da Gökhan'ın direkte patlayan şutu ve 40'ta Serkan'ın çıkardığı Lincoln'ün vuruşu maçın netleri. 2. devrede, masal bu ya, mucizeler oluyor aniden. Önce sakat Barış, Aydın'la değişiyor. Böylece suni çime uygun 'vites' artışı geliyor. Gerçi ilk gol, o daha adapte olamadan 60'ta Lincoln'ün asistiyle Baros'un ayağıdan geliyor. Kewell'ın şutu da hemen ardından 62'de 0-2 yapıyor skoru ama... Kale düşünce ve hız da kazanınca 3. golü rahat buluyor Galatasaray. 65'te Lincoln bir tane daha attırıyor Baros'a. Ankara'nın taraftarı bu noktada iyice bırakıyor maçı, başlıyor yönetimiyle daha da fazla uğraşmaya. Ama takımı bırakmıyor. Galatasaray "Yeter" deyip geri yaslanınca, peşpeşe yokluyorlar rakip kaleyi. Özellikle 70'teki Jaba üzeri Mehmet'in vuruşlarının çıkması mucize ama bugünkü masalın kahramanı Galatasaray ne de olsa!
