Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Ciddiyetsiz yazı

Frenkler şakaya gelmeyecek kadar önemli saydıkları, ancak fazla kaygı gerektirecek kadar tehlikeli görmedikleri bir olayla karşılaşırlarsa, "Durum ciddi ama vahim değil" derler. Bizde ise çoğu durum için tam tersi söylenmiştir:
Vahim ama ciddi değil.
Yaşadığımız olaylardan birini tek başına ele alınmaya layık görmeyip köşelerine her gün birçok konu serpiştiren meslektaşları haklı buluyorum son zamanlarda. Haber konusu yapılan "gelişmeler" ve laflardan pek azı uzun uzun üstünde durmaya değer şeyler.

***

Rusya Stalinizm kalıntılarının kozasından çıkarken glasnost ve perestroikadan yararlandı. Unuttuysanız, birincisi şeffaflık, ikincisi yeniden yapılanma demek.
Bizim de öyle bir metamorfozu başarıyla sona erdirmemizin ön koşulu tutumlarda şeffaflık sağlamaktır. Milletvekillerinden düşüncelerini açıkça dile getirmeleri beklenir. Kozunu elindeki kağıda gizlemek pokercilere yakışan bir sinsilik hüneridir.
Meclis'teki son oylamalar üstüne çok şey söylenebilir. Sonucu toplum için zararlı da bulabilirsiniz, yararlı da. Ama olayı "onur patlaması" diye nitelemek ancak Deniz Baykal'ın aklına gelebilecek bir değerlendirme.
Tanrı ülkeyi her kesimde dolaşan ikiyüzlü canlı bombaların onurundan korusun!
***

Pazartesi gecesi katıldığım bir televizyon programının sunucusu "bugünlerdeki en önemli konumuz olan Başbakan'ın yazarlar kahvaltısını tartışacağız" diye söze başlayınca, hayretimi gizleyemeyerek "En önemli konumuz bu mu?" dedim.
Elbette başka şeyler de konuşulacağı söylendi ama, üç saat süren programın gerçekten de ağırlıklı konusu o kahvaltıya ilişkin önyargılar, alınganlıklar ve hırçınlıklar oldu.
Ben bu "en" lafından huylanırım. En önemli, en büyük, en şu, en bu... Hele hele "en iyi" ya da "en güzel"...
İlle bir şeyleri ya da birilerini ölçecek ve yarıştıracaksak, nesnel kıstaslara göre yapılmalı bu. Yüksek atlamada kimin birinci, kimin ikinci geldiği bellidir; çıtayı görürsünüz. Şarkı yarışmasının sonuçları ise çoğu zaman tartışmalı olur ve müziğin tadına limon sıkar.
***

Milliyet'in baş sayfasının tepesinde kocaman bir resim: Mazgal gibi ağzıyla aptal aptal sırıtan bir Amerikan aktrisi. Altında da başlık: "Dünyanın en güzel insanı."
Sayfalarını "ünlüler" diye sunduğu kişilerin yaşantısına ilişkin ayrıntılarla dolduran, öyle yavanlıklara meraklı okurlara satılan People dergisi söz konusu oyuncuya o unvanı vermiş.
Ben mi dünyanın en huysuz adamı olmaktayım, o yayın organı mı dünyanın en zevksiz dergisi?
***

Hürriyet'in baş sayfasının tepesinde de bizim bir erkek oyuncumuzun aynı boyda resmi. Onun başlığı: "Bahtsız Adam". Haberden öğreniyoruz ki okşamak istediği at kafasıyla vurup yüzünü yaralamış.
Geçmiş olsun tabii. Ama şu bilgi de veriliyor: Delikanlı "Ata binmeyi sevişmeye tercih ederim" dermiş.
Her işte bir hayır olduğu söylenir. Umarım atın attığı kafa tercihlerini değiştirmiştir.
***

Cumhuriyet'in şaşırtıcı haberi arka sayfasında. Stres hormonlarını artırdığı için, güzel kadınla yalnız kalmak erkek sağlığına zararlıymış.
Doğru mudur bilemem ama, delikanlılara tavsiyem kulak asmamaları. Atalarımız ne demiş:
Atın ölümü arpadan olsun!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA