Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Bir dünya olayı

Türkiye'deki gelişmeleri kaygıyla izleyen Brüksel'deki AB yetkililerinin yüzleri bugün ilk kez gülecek: "Picasso İstanbul'da" sergisi açılıyor. Gerçekten dünya çapında bir kültür ve sanat olayı. Çünkü Atlı Köşk'te sergilenecek 135 yapıttan 20'si ilk kez İstanbul'da gün ışığına çıkmış olacak.

Bazı ressamlar güneşi bir sarı noktaya dönüştürürler, bazıları ise bir sarı noktayı güneşe...
Böyle diyordu Pablo Picasso. Onun bir noktadan yarattığı güneşlerden 135'i bugünden itibaren İstanbul'da doğacak. Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi'nde. Emirgân'daki eğitim, kültür ve sanat mabedi Atlı Köşk'te.
Böylece 4-5 yıl önce birkaç sahte Picasso tablosu ele geçirilince "Bizim de artık Picasso'muz var" diye heyecanlanan Türkiye, 20'nci yüzyılın en büyük sanatçısının gerçek yapıtlarıyla tanışmış olacak. 4 ay boyunca.
Atatürk'le aynı yıl doğan, 1973'te hayata veda eden Picasso sağ olsaydı, "Bu sergi demokratik, Batı'ya yönelmiş Türkiye'nin modernliğinin kanıtı" diyen Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı'ya hak verirdi. Ve herhalde şöyle düşünürdü: "Keşke Nâzım Hikmet de bu değişimi görebilseydi..." 1938'de Rusya dönüşü tutuklanan Nâzım Hikmet, Paris'te aydınların ve sanatçıların oluşturduğu bir destek komitesinin açtığı kampanya sonucu özgürlüğüne kavuşmuştu. O komitenin başında iki "dev" vardı: JeanPaul Sartre ve Pablo Picasso.
Financial Times, tüm dünyada geniş yankılar uyandıracağı kesin olan bu muhteşem sanat olayıyla ilgili yorumunda, "Ressamlar ve heykeltıraşlar kıtalar arasında köprüler inşa edebilirler mi?" diye soruyor. Edemeseler bile, Türkiye'nin AB ile bütünleşmesinde en büyük görev onlara, o sanatçılara düşüyor. Çünkü AB, ekonomik birlik olmaktan öte, hatta önce bir kültür birliği.
AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso tam bir yıl önce Berlin'de düzenlenen "Avrupa için bir ruh" konulu konferansta bunu şöyle ifade etti: "Avrupa sadece ekonomi, piyasa değil. Avrupa aynı zamanda kültürler ve değerler demek. Ekonomi hayat için bir zorunluluk ama hayatı yaşamaya değer kılan da kültür." Ve ekledi: "AB'nin değerler hiyerarşisinde kültür, ekonominin önünde, birinci sırada geliyor."

Çeşitlilik içinde birlik
Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac daha da ileri gidiyor: " Avrupa gerçeği, ekonomi ve siyasetten önce kültürle yaratıldı. Avrupa kimliğinin ve ortak değerlerinin oluşmasında kültür pota işlevi gördü. Avrupa'nın sanatçılar, tüm aydınlar için kutup olmasını sağlamak, çeşitlilik içinde birliği gerçekleştirmek, siyasetçiler ve devlet adamları olarak bizim birinci görevimiz." Chirac, "sahte peygamberler" dediği Samuel Huntington ve benzerlerinin "Medeniyetler çatışması" kehanetlerinin ancak bu şekilde çürütülebileceğini belirtiyor.
İstanbul'daki Picasso sergisi işte bu soylu amaca giden yolun gerçekten çok önemli bir kilometre taşını oluşturacak. Sanatçının torunu Bernard Ruiz-Picasso'nun dediği gibi, "Sergiyi gezenlerin gözleri, yürekleri ve gönülleri açılacak."
Ya da Financial Times'in vurguladığı gibi, "Batı ve Doğu'nun insanlığın entellektüel birikimlerini paylaşabildiklerini kanıtlayacak."
Göreceksiniz, Picasso sergisi, Avrupa'dan ziyaretçi akınına uğrayacak. 135 adet Picasso eserini bir arada görmek her zaman bulunacak bir fırsat mı? Hele bu yapıtlardan 20'si ilk kez sanatseverlerin huzuruna çıkarılıyorsa? Hükümet, Milli Eğitim Bakanlığı, üniversiteler, "Picasso İstanbul'da" sergisini Andolu'daki öğrencilerin, gençlerin de ziyaret edebilmelerini sağlayacak imkan yaratmalılar.
Kimlik tartışmalarının bunalttığı bir dönemde "Çeşitlilik içinde birlik" olduğumuzu hatırlatacak Picasso güneşlerinin tüm Anadolu'da doğması için...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA