Milli Takım 2002'de Uzakdoğu'da Dünya üçüncüsü olduğunda Türkiye'de yer yerinden oynamıştı. Fransa'daki Konfederasyon Kupası'nda da Milli Takım üçüncülük kürsüsüne çıkınca herkes "Portekiz'e gözü kapalı gider ve final oynarız" görüşündeydi. Ancak Letonya "Ummadık taş baş yarar" misali olmuş ve Milli Takım'ın Portekiz için yanan ışıklarını söndürmüştü.
2006 Dünya Kupası "Küçük Türkiye" Almanya'da yapılacak. Ülke olarak Almanya'ya gitmek için yanıp tutuşuyoruz. Ama heybetli görüntümüze rağmen sesimiz kısık çıkıyor. Çünkü 5 maçta toplanan 6 puan hem ağzımızın tadını hem de huzurumuzu bozdu. Şimdi önümüzde alınması gereken 21 puan var.
Ligimizde futbol kalitesinin düşmesi, Avrupa tecrübesi az olan oyuncuların Milli Takım'ı oluşturması, Almanya yolculuğu konusunda bize umut pompalamıyor. Eleştiri okları Ersun Yanal'ın üzerine boca ediliyor ve "Almanya Yanal'la hayal" diyenlerin de sesleri hızla yükseliyor.
F.Bahçe'nin efsane başkanlarından Ali Şen, "Yanal derhal istifa etmeli" diyor. "Milli Takım için beni unutun" diyen Fatih Terim herkesi Ersun Yanal'ın arkasında durmaya davet ediyor. Futbolumuzun patronu Levent Bıçakçı, "Yerine birini bulsam hemen gönderirim" diyor. Şen'in ve Terim'in sözleri birer yorumdur. Ama Bıçakçı'nın sözleri Yanal'a duyulan güvensizliğin ifadesidir.
Bugün Ersun Yanal medya gücü olmayan bir teknik adam. Ayakları üzerinde durabilmesi ve bu gücü yanına çekebilmesi için tek yol hızlı ve kalıcı başarılara imza atmaktı. Ama Yanal söylemleriyle eylemleri örtüşmediği için tökezledi, güven erozyonuna uğradı. Peki Yanal ne yapmalı? Katıldığı panellerde soru pazarlığı yapmamalı.
Her kulübe eşit uzaklıkta olduğunu belgelemek için lig maçlarını kulüp ve stad ayrımı yapmadan izlemeli..
Milli Takım'ın başında kalışının nedenlerini açıklamalı ve "Sözleşmem var" gerekçesinin arkasına saklanmamalı.
Eğer sessiz kalırsa "Para için susuyor" şeklinde suçlanır.
En önemlisi Yanal kapalı kapılar ardında kendisini istemediğini söyleyen Levent Bıçakçı ile birlikte onuru kurtarma adına ortak bir basın toplantısı yapıp yüz yüze konuşmalı ve güven tazelemeli.
Yanal'a bir uyarım var; Liderliğin temeli güvendir. Güven kaybolursa lider de gider..