İhtiyaç kredisi çekmek isteyen kanser hastası tüketici, banka şubesine gitti. Talep ettiği tutar hayat sigortası poliçesi karşılığında müşterinin hesabına yatırıldı.
Bir süre sonra kanser hastası müşteri hayatını kaybedince banka alacağı tahsil etme telaşına düştü. Hayat sigortası poliçesini düzenleyen şirkete müracaat yerine banka, mirasçılar hakkında kredi borcunun ödenmediği gerekçesiyle icra takibi başlattı.
Aile, reddi miras kararı çıkartarak icra takibini itiraz etti. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yolunu tutan banka avukatı bu kez iptalin kaldırılmasını talep etti. Davacı banka, davalıların babaları ile imzalanan İhtiyaç sözleşmesi doğrultusunda vefat eden borçlunun mirasçılarına muacceliyet ihtarnamesi tebliğ edildiğini, borcun tahsili için murisin yasal mirasçıları hakkında icra takibi başlatıldığını dile getirdi.
Kredi borcuyla sarsılan acılı aile ise kredinin hayat sigortası poliçesi kapsamında çekildiğini zaten kendilerinin reddi miras kararı çıkarttıklarını belirtmelerine rağmen dertlerini bankaya anlatamadı.
Mahkeme, davanın reddine karar verdi. Banka avukatı bu kez kararı temyiz etti. Devreye giren Yargıtay, emsal nitelikte bir karara imza attı. Yüksek Mahkeme; ölen kişinin hayat sigortası varsa kredi borcundan dolayı mirasçılarına müracaat edilemeyeceğine hükmetti.