Fetullahçı Terör Örgütü'nün mahrem imamlarıyla ankesörlü telefonlar üzerinden irtibat kurdukları tespit edilen Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu askerlerle ilgili yürütülen soruşturmada itirafçı olan imamdan bomba itiraflar geldi.
Örgütün mahrem imamı olduğu tespit edilen S.K. verdiği ifadesinde, yakalanana kadar FETÖ'nün Hava Kuvvetleri Yapılanması'nda aktif olarak İstanbul ili genelinde müdür yardımcısı sıfatıyla Arama Tarama Mesulü (ATM) olarak faaliyet gösterdiğini kaydetti.
Kripto FETÖ'cülerin ankesörlü hat trafiği
"2012'DE ANKESÖRE GEÇ TALİMATI"
Şüpheli ifadesinde, örgütün ankesörlü telefonlarla görüşmeye ne zaman ve nasıl başladığını anlattı. S.K. ifadesinde, "2012 senesine kadar askeri personel ile şahsi evlerimizde veya kendisinin evinde yalnızca yüz yüze görüşme metodu geçerliydi. Hiçbir şekilde telefonla iletişim sağlanmıyordu. Ancak askeri personelin göre durumları dolayısıyla önceden belirlenen görüşme tarihleri aksayabiliyordu. Normalde yapılan bir görüşmede bir dahaki görüşmenin tarihi ve yeri kararlaştırılır. Ancak belirttiğim gibi büyükşehirlerde bir kısım aksaklıklar olması ve yüz yüze görüşme imkanı her zaman olmaması nedeniyle 2012 yılında üst yapılanmamızdan askeri personelle büfe, tekel ve gazete bayii gibi yerlerde kurulu bulunan sabit hatlardan iletişim kurulabileceği yönünde talimat geldi. Diğer kuvvet yapılanmalarında da bu şekilde uygulama olmuştur" dedi.
GÖRÜŞMELERDE NELER KONUŞULURDU?
Görüşmelerde neler konuşulduğunu da itiraf eden S.K., "2012 yılından itibaren personel ile görüşmeler haftada bir olacak şekilde periyodik olarak yapılmaktadır. Görüşmelerde askeri personelin motive edici şekilde Fetullah Gülen'in vaazlarından bahsedilir, askeri personelin mesleki ve sosyal sorunlarıyla alakalı konuşmalar yapılırdı. Personelin görev yaptığı birlikte örgüte karşı olanların bilgileri de istenirdi. Belirttiğim yerlerde kullanılan sabit hatlar ise zorda kalınması durumunda askeri personelle iletişim sağlanması için veya personel görüşmeye gelmediğinde yeni bir görüşme tarihi ve yeri belirlenmesi amacıyla azami gizliliğe riayet çerçevesinde kullanılırdı. Bu iletişim modelinde esas olan ardışık arama değildir. Askeri personelden sorumlu her sivil unsur kendi tedbir kurallarını oluşturmakla birlikte benim gördüğüm ve uyguladığım kadarıyla eğer birden fazla askeri personelden sorumluluk söz konusu ise her bir personelin ayrı ayrı büfeden aranması gerekir. Ben faaliyet yürüttüğüm süre boyunca bu şekilde uygulama yaptım. Ardışık arama sivil unsurun tedbirsizliğinden ve üşengeçliğinden kaynaklanmaktadır. Görüşmeler genelde kısa şekilde gerçekleşir, kendisini aradığınızda genellikle bizi sesimizden tanır. Eğer tanımazsa yapılanmada kullandığımız kod ismi söyleriz ve kendisine buluşma yeri ve saatini tebliğ ederiz. Ben uygulamasam da askeri personel birkaç defa konuşmadan çaldırılarak da bu şekilde iletişim kurulması da söz konusu olabilmektedir. Her sivil unsur görüşme metodunu kendi belirlemektedir. " dedi.
17-25 ARALIK'TA GÖRÜŞMELER UZADI
İtirafçı S.K., 17-25 Aralık sonrasındaki görüşmelere de değinerek, "17-25 Aralık sürecinden sonraki aramalara dikkat edilirse biraz daha uzundur. Bunun da altında bu süreçten sonra örgütten kopuş eğilimi gösteren bir kısım personel ile daha uzun konuşma ihtiyacı yatmaktadır" dedi.
"YAPI DIŞINDAKİLERİ İHBAR"
S.K. yargıya darbe teşebbüsü sonrası 'sulandırma' sisteminin gerçekleştirildiğini belirterek, "Özellikle 17-25 Aralık 2013 sürecinden sonra sulandırma tabir edilen şekilde cemaate mensup olmayan kamu görevlilerinin sahte ihbarlarla yapıya mensupmuş gibi ihbarda bulunulması faaliyeti söz konusu olmuştur. Ancak bu tür hatlarla askeri personelle iletişim metodu açısından üst yapıdan bu tür bir sulandırma talimatı gelmemiştir. Böyle bir faaliyet olsa mutlaka bilirdim. Yapıya mensup askeri personel dışında başka askeri personeli yapının sivil imamı tarafından aranması söz konusu değildir" dedi.
"ARDIŞIK ARAMA TEDBİRSİZLİK"
Şüpheli itirafında FETÖ'nün mahrem imamlarının ardışık şekilde arama yapmasını tedbirsizlik olarak nitelendirerek, "Göstermiş olduğunu tablo sivil unsurun bir tedbirsizlik örneğini yansıtmaktadır. Sivil undur kendisine bağlı gurubu ardışık şekilde aramıştır. Aramaların kısa süreli ve birbirini takip eden şekilde olması ile arananların aynı kuvvet ve aynı veya yakın rütbelerde olması bu durumu göstermektedir. İletişim yöntemi açısından kural abinin kendisiyle aynı yerde ikamet eden ve görev yapan askeri personelin aramasıdır. Ancak yapılanmanın sorumluluk alanına göre bu durumda değişkenlik gösterebilir. Örnek vermek gerekirse Çorlu ilçesi mülki olarak Tekirdağ iline bağlı ise de yapılanmada İstanbul iline bağlıdır ve eğer Çorlu'da görev yapan personelin sorumlu sivil unsuru İstanbul ilinde bulunuyorsa bu şekilde arama gerçekleşebilir" ifadelerini kullandı.
"KALABALIĞIN DAĞILMASINI BEKLERDİM"
Ankesör üzerinden arama yaparken nelere dikkat ettiğini de itiraf eden S.K., "Eğer büfeden arama yapacaksam ve büfe önü alışveriş nedeniyle kalabalıksa kalabalığın dağılmasını bekleyerek arama yapmak suretiyle tedbir alıyordum" dedi.