Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERSİN RAMOĞLU (GÜNEY)

Çölaşan'ın keseri Pekmezci'nin haberi

Söz uçar, yazı kalır... İşte size iki örnek...
Biri Sözcü yazarı Emin Çölaşan'a ait.
Biri de "Aytaç Durak Cumhurbaşkanı" başlıklı yazımı doğrulayacak bir belge.
Adana'da yayın yapan Ekspres gazetesinin 2005'teki haberinin kupürü...

***
Bir zamanlar Hürriyet'teki köşesinden
Teröristlere akıl satıyordu
"Ben olsam Türkiye'ye Ramazan'da saldırırım" diye.
Bu gazete kupürü sosyal medyada dolanıyor şimdi...
Sayın Çölaşan'ın yıllar önce dindarlara ve Başbakan'a kin kusan yazısını önüne böyle koydular işte.
***
Bakın ne yazmış sayın Çölaşan o zaman,
"Naçizane görüşüm var.
Diyorum ki: Ben örneğin Türkiye'nin düşmanı bir ülke olsam ve Türkiye'ye saldırma hesapları yapsam, bunun zamanını Ramazan ayında ve iftar saatine yakın belirlerim.
Herkes mayışmış, gevşemiş! Çoğunluk görev başında değil. Olanlar ise yorgun, aç.
Susuz, dikkatleri dağılmış, iftar saatini bekliyor
. Bu durumda yapılacak bir saldırı, Allah korusun ama bizi herhalde çok zor durumda bırakır... Ya da diyorum ki: Terörist olsam eylemimi iftara yakın koyarım..."

***
Çölaşan'ın teröristlere akıl hocalığı yapacağını sanmam. Sanırım amacı Başbakan Erdoğan'a din üzerinden vurmaktı.
Ama yazı maksadını aşmış...
Sonra arşivden çıkmış, Çölaşan'ın önüne konmuş.
Nedeni,
Çukurca ve Şemdinli'de, Pervari ve Eruh'ta teröristlerin,
İftar vakti karakolları vurması.
Çölaşan'ın verdiği taktiktendi diyemeyiz elbet.
Mehmetçiğimiz, belki oruçluydu, belki değildi.
Ama saldırı yüreklerimizi dağlamıştı.
***
İkinci belge Ekspres gazetesinden...
Haber Ali Pekmezci imzalı...
İstihbaratı ise patronu Hakan Bülent Yardımcı vermişti.
Başlık ilginç,
"Tuhaf beşli"
Haber, Seyhan Oteli ortaklarından Necati Kurmel'in
Yüzbaşı'daki çiftliğinde gerçekleşen bir buluşmayı anlatıyor...
***
Şimdi bakıyorum da,
Hakan Bülent'in gazetesi tarihe bir not düşmüş...
Hem de düşündürücü bir not.
Sanki 'Ergenekon' kokuyor.
Üstelik kıvırmaya fırsat vermeyecek kadar da gerçekçi.
Haber tekzip de yemediğine göre...
***

10 Haziran 2005 tarihli Ekspres gazetesindeki haberde, Süleyman Demirel'in, hafta sonu Aydın Doğan'ın uçağıyla Adana'ya geldiğini, uçakta Aydın Doğan ve Hüsamettin Özkan'ın da bulunduğunu,
Bedrettin Dalan'ın ise üçlüye Adana'da katıldığını ve hep birlikte otelci-madenci Necati Kurmel'in Yüzbaşı'daki çiftliğine gittikleri anlatılıyor.
Ali Pekmezci,
"Konuklar Seyhan Oteldeki yemekten sonra ısınma turlarına başladılar. Neye ısınmaya çalıştılar, tabii ki siyasete... Fotoğraf çok ilginçti. Demirel, Doğan, Özkan ve Dalan... Aytaç Durak da onlara katıldı. Büyük olasılıkla yeni yapının Adana ayağını kimlerle kuracakları konuşuldu. Bir tarafta 9.Cumhurbaşkanı ve bir medya patronu, öte tarafta eski bir DSP'li, bir de eski ANAP'lı.
Ülkeyi kurtarma güdüsü bakınız kimleri yan yana getiriyor..Ne tuhaf değil mi"
şeklinde bitirmiş yazısını.
***
Demek ki,
Hilmi Özkök Paşa,
Dik durmasaydı,
Bugün senaryo denilen plan gerçek olacaktı...
Kim bilir belki Aytaç Durak belki de kaçak Bedrettin Dalan Cumhurbaşkanıydı şimdi...

***
İrdeledikçe,
Başkent TV ile,
Çukurova TV'nin boşuna kurulmadığını düşünüyorum.
Olay ince bir tezgâh gibi duruyor.
Özkök Paşa'nın engel olduğu...
***
Aytaç Durak
ve oğlunun konuşmaları,
O günlerdeki Çukurova TV'nin yayınları,
Aynı yerde program yapan Abdulkadir Kaçar'ın,
"Aytaç Durak Cumhurbaşkanı olmalı" şeklindeki sözleri irdelenmeli,
Tabii milyonlarca dolara mal olan Adana metrosu da.

***
Dürüst olmak lazım.
Doğruları yazmak lazım.
Kindar olmamak lazım.
Darbeci olmamak lazım.
Sözünün eri olmak lazım.
Yoksa,
Yaptıklarını,
Söylediklerini ve yazdıklarını böyle önüne koyarlar.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA