Bu haftanın, hatta bu ayın en önemli moda olayı, Prada'nın ülkemize ayak basması. Aylardır konuşulan açılış, önümüzdeki çarşamba günü İstinye Park'ta gerçekleşiyor. İstanbul çıkarmasına öncü kuvvet olarak Miu Miu'yu gönderen Prada, önümüzdeki aylarda kendi adıyla iki mağaza daha açacak. İlki, İstanbullular önünden geçe geçe ezberlemiştir artık; Nişantaşı'nda. 2009 sonunda açılacak bu mağazayı, İstinye Park Prada izleyecek. Ancak bu lokasyonun açılış tarihi henüz belli değil. Belli olan tek şey, açılışın 2010'dan önce gerçekleşmeyeceği. Prada ve Miu Miu'nun Türkiye pazarına girmeye karar vermesinin ardında, grup politikası yatıyor. 2008'den beri 'dünyadaki en önemli ülkelerde' dokuzu Miu Miu olmak üzere 34 mağaza açan Prada, bu yılki büyümesini ise Almanya ve İspanya'dan sonra Türkiye ile sürdürüyor. Prada yetkilileri, Türkiye'nin lüks pazarı için gittikçe daha cazip bir ülke haline geldiğini söylüyor: "İstanbul, doğu ile batı arasındaki kapıyı simgeliyor. Tarih boyunca hep çok özel bir şehirdi ama artık dünyadaki örnek kentlenden biri oldu." Türk pazarının potansiyeline inanma nedenleri de yalnızca modaya gün geçtikçe artan ilgi değil. Prada'nın Türkiye'de bir değil, üç mağaza birden açmasının sebebi, turistlerin İstanbul'a olan ilgisi.
PANDOMİM SANATÇISIYDI
Birçok kişiye göre Prada'nın alt markası; küçük kız kardeşi gibi algılansa da Miu Miu, kurulduğundan beri geçen 16 yıl içinde birçok lüks markayla ve hatta Prada'yla bile rekabet eder hale geldi. Miu Miu, trend belirleme konusunda yaşayan en yetkin isim olan modacı Miuccia Prada'nın çocukluğundan kalma, takma ismi. Evet, 'çağımızın Chanel'inin de aynı Coco gibi bir lakabı var! 1993'te kurulan marka, politika okuyan ve pandomim sanatçılığı yapan Prada'nın diğer personasını yansıtıyor aslında. Aile işlerini; dedesinin deri ürünler satan şirketini devralmak zorunda kalmasa, pandomim sanatıyla uğraşmaya devam etse olacağı kadın, Miu Miu kadını belki de. Provokatif, sofistike, özgür ruhlu, avangart, yenilikçi ve bağımsız...
L'officiel dergisi, iki markayı birbirinden şöyle ayırıyor: "Prada markası müşterilerine stil dersi vermeye çalışıyorsa, Miu Miu onların hatalarını kabul ediyor ve hatta takıntılarına destek oluyor." Prada da şu sözlerle doğruluyor bu teoriyi: "Ben, iki hayat birden sürdürüyorum. Biri, hali hazırda yaşamakta olduğum, diğeri ise yaşamak istediğim." Ve ekliyor: "Prada'da yapamadığım şeyleri, Miu Miu'da yapıyorum. Özgürülüğümü, yaratıcılığımı sonuna kadar kullanabiliyorum."
ÖNCE O YAPIYOR, SONRA DİĞERLERİ
Miuccia Prada'nın yaratıcılık limitlerini zorladığı Miu Miu, sokaktaki trendlerin önemli bir bölümünün de kaynağı. Bugün Topshop'lar, Zara'lar sokağa 'trendy' şeyler sunuyorsa, çoğu Miu Miu defilesinin izdüşümü oluyor.
Sunday Times yazarı Claudia Croft, "Miu Miu olmasa topuklu ayakkabılar çorapla giyilmezdi, döşemelik baskıları kıyafetler üzerinde göremezdik ve ortopedik ayakkabılar da olmazdı," diyor. Prada yetkilileri, Türk müşterilerin Miu Miu'nun bu ruhu ve stilinde kendilerinden bir şeyler bulacağını, kolaylıkla anlayacağını ve seveceğini düşünüyor. Kıyafetlerin yanı sıra mağazalarıyla da dikkat çekiyor Miu Miu. İstinye Park'ta açılacak mağaza, Miuccia Prada'nın da kişisel favorilerinden, ünlü mimar Roberto Baciocchi tarafından tasarlandı. 285 metrekarelik mağaza iki kattan oluşuyor ve birbirlerine bağlı olsa da iki ayrı girişe sahip. Mağazanın 11 metrelik girişi, aydınlatmalı damasko panellerden oluşan camla kaplı. Giriş katında çantalar, ayakkabılar ve aksesuarlar sergileniyor. Alt katta ise hazır giyim ve çanta koleksiyonları bulunuyor. Dünyadaki her Miu Miu butiği gibi mağazanın duvarları, tavanları ve mobilyaları altın damasko kaplı. Butiğin arka bölümüne düşen ve iki katı bağlayan merdiven de altın ve damasko kaplı. Ayakkabıların bulunduğu bölüme ise küçük bir lounge havası verilmiş. Masalar, sandalyeler ve divanlar sıcak bir ortam yaratıyor. Diğer taraftan Miu Miu, dünyanın her yerinde uyguladığı politikasını İstanbul'da da uyguluyor ve temmuz başı olmasına rağmen Türkiye pazarına sonbahar-kış 2009 koleksiyonuyla giriyor. Peki o halde sonbahar için neler yapmış Miuccia Prada? Biraz Parizyen, biraz eski Hollywood zarafeti hissediliyor Miu Miu koleksiyonunda. Prada'nın 'Burjuvazinin bugünkü hali' olarak tanımladığı tasarımlarda cool ve trendy Miu Miu kadınını ilk kez bu kadar büyümüş ve olgunlaşmış görüyoruz. Tabii bluzların ve paltoların altından görünen renkli sutyenler, hâlâ erotik ve eğlenceli bir tarafı olduğunun işareti. Griler, gül kurusu, bordo, bej ve siyah, baskın renkler. Türkmen halılarından etkilendiği iddia edilen goblenleri aksesuarlarda da görmeye hazır olun. Dış giyimi günlük kıyafet gibi kullanan Miu Miu'nun paltoları bu yıl çok iddialı. Ayakkabıları her sezon dikkat çekicidir. Özellikle bilekten bağlı botlar ve kürk detaylı modeller öne çıkıyor. Diğer taraftan bu sezon çantaları da ihmal edilmemeli. Esas 'it' objeler ise, daha önce de bu sayfalarda yazdığımız gibi boncuk ve payet işlemeli çoraplar. Uzun lafın kısası, Miu Miu'nun sonbahar-kış 2009 koleksiyonunda her yere, günün her saatine ve hatta ofise bile giyecek kıyafetler bulmak mümkün.