Hayvanat bahçesi ziyaretimizde bize rehberlik yapan Selçuk Çakal ise artık hayvanat bahçeleri ve botanik parkların da habitat alanları kurulduğuna dikkat çekiyor: "Amaç ziyaretçilere o bölgenin hayvanlarını o bölgenin iklimini anlatabilmek. Biz de artık parkımızda Afrika, Madagaskar, Kuzey Amerika tropik bölgesi, Asya bölgesi, kedigiller bölgesi gibi habitat bölgeleri oluşturduk." Afrika bölgesinde antiloplar, zürafalar, devekuşları, zebralar, siyah taçlı turnalar gibi bölgeye özgü türleri bir arada konumlanmış durumda. Bu bölgenin en yeni sakinleri zürafalar. İkisi de dişi ve dört yaşında. Boyları 5 metre. Daha sonra erkeklerin de geleceğini söylüyor Selçuk Çakal: "Bunlar hibrit türler. Safkan türler koruma altında olduğu için hibrit türleri hayvanat bahçelerine gönderiyorlar. EAZA (Avrupa Hayvanat Bahçeleri Birliği) üyesi olduğumuz için diğer üye hayvanat bahçelerinden geliyor hayvanlar. Buradaki bütün canlıları biz doğal yaşamdan değil, başka bir hayvanat bahçesinden temin ediyoruz. Düşünüldüğü gibi hayvanları hapsetmiyoruz, nesli tükenme tehlikesi olan hayvanları koruma altına alıp, üretmeye çalışıyoruz." Parkın en son gelen türlerinden biri de cüce su aygırları. Doğada ender bulunan türlerden biri olduklarını öğreniyoruz Arif Sankur'dan: "Doğada 300 ila 600 adet arasında kaldıkları tespit edilmiş durumda. Biz de misyon olarak enderleşen türler üzerine çalıştığımız için cüce su aygırlarını getirdik. Yaklaşık 30 yıl yaşıyorlar." Faruk Yalçın Hayvanlar Âlemi ve Botanik Bahçesi her gün 9.00- 18.30 saatleri arasında açık. Giriş 0-4 yaş ücretsiz, 5-17 yaş 10 TL, 18 yaş üstü ise 15 TL.
Bilgi için: www.farukyalcinzoo.com
Bunları yapmayın
Hayvanat bahçesine gittiğinizde hayvanlara kesinlikle yiyecek vermeyin. Çünkü bütün iyi niyetinizle uzatacağınız küçük bir yiyecek, nesli tükenmekte olan bir hayvanın ölümüne neden olabiliyor. Bugüne kadar yaşanan birkaç olay şöyle:
Bundan yedi yıl önce, hayvanat bahçesindeki bir timsah, hareket ettiğini görmek isteyen ziyaretçiler tarafından taşlanmak suretiyle öldürülmüş. Taşlanan bir diğer timsah ise yaşıyor ama o günden beri gözleri görmüyor.
Yaklaşık dört yıl önce parkın en sevimli sakinlerinden biri olan zürafa aniden ölmüş. Hayvana yapılan otopside, boğazından bir naylon poşet içinde mısır koçanı çıkmış.
Geçen yıl hayvanat bahçesinin bir ilköğretim okulundan gelen minik ziyaretçileri, şempanzelerin yanına geldiklerinde öğretmeleri tarafından yapılan inanılmaz bir davranışa şahit olmuş. Öğretmen cebinden çakmağını çıkarıp bir güzel sigarasını yakmış ve ardından da "Bunlar sigara içmeyi çok sever," diyerek şempanzelerin üzerine atmış.
Yaban hayvanları tedavi ediliyor
Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi'nin aynı zamanda bir yaban hayatı rehabilitasyon merkezi olduğunu söylüyor Selçuk Çakal: "Hayvan hastanemiz de var. Bugüne kadar kartaldan şahine, tilkiden karacaya birçok hayvan tedavi için bize getirildi. Bir kısmı doğaya bırakıldı. Ama aralarında nesli tükenmek üzere olanları bırakmıyoruz. Mesela kara akbabamız var, yaralı şekilde geldi, bu hayvanı doğada gören yok. Bize gelmiş iyileştirmişiz, doğaya bıraksak yine vuracaklar. Üç veterinerimiz var. Hepsi de vahşi yaşam üzerine çok tecrübeli."