Kadıköy Yakası, sanki İstanbul içinde farklı bir kent gibidir; yeme içme sektörü kendine özgü özellikler gösterir. Burada kentin hiçbir yerinde olmadığı kadar fiyat, kalite dengesi gözetilir. Avrupa Yakası'ndaki 'trendy' mekanları belirleyen müşterilere burada pek rastlanmaz. Başka deyişle, Kadıköy Yakası'nın restoran ve kafe müdavimleri, beklentileri yüksek, parayı hesaplı harcayan tüketicilerdir. İki hafta kadar önce Kadıköy, karşı yakadaki rakipleriyle fiyat açısından boy ölçüşebilecek yeni bir restoran kazandı: 360 East. Burası Kadıköy'ün güzelim kıyı siluetini, pürüzsüz bir ten üzerindeki çıban gibi çirkinleştiren, Mühürdar'ın alt ucunda yükselen 12 katlı Doubletree Hilton otelinin terasında yer alıyor. 360 East, Beyoğlu'nda artık klasikleşen 360 Restaurant'ın Anadolu Yakası'ndaki şubesi. Güney Afrikalı şef Mike Norman önce Fulya Yokuşu'ndaki Chef's Restaurant'ın ortakları arasında yer almış, ardından birkaç ortak bu kez Beyoğlu'ndaki Mısır Apartmanı'nın üst katındaki 360'ı açmışlardı. Son birkaç yıldır bu girişimciler kentin değişik yerlerinde farklı mekanlarla yatırımlarını artırdılar; 360 East bunların sonuncusu. 360 East epeydir merakla bekleniyordu. Merak konusu olan, şef Mike Norman'ın nasıl bir yemek konsepti uygulayacağı değildi. Çünkü Norman, yemeklerinde kendine özgü çizgiyi daima korumuş bir şef. Bugün uysa da, uymasa da, her türlü malzeme ve stili bir araya getiren herkes yaptıklarına 'fusion' diyor. Ancak Norman, 'fusion' akımının ülkemizdeki en iyi bir-iki temsilcisinden biri. 360 East'in merak edilen yanı, uzaktan gözü rahatsız eden gökdelenin tepesinde yemek yemenin nasıl bir deneyim olduğuydu. Ancak restoranın açılışı sürekli ertelendi. Nihayet geçen hafta sıcak bir akşam, dört kişilik bir grup oluşturup güneş batmadan önce buraya yemeğe gittik. Teras, olağanüstü bir manzara sunan 360 derecelik bir gözlem kulesi gibi. Ancak İstanbulluların evlerinde sıcaktan bunaldıkları o akşam burası rüzgardan adeta uçuyordu. Neyse ki hazır bulundurulan şallar dağıtıldı, sonuçta hastalanmadan yemek yiyebildik.
MEZE DEĞİL, 'PAYLAŞIMLIK'
Sofraya hemen sızma zeytinyağı tabakları ve esmer undan, fırından yeni çıkmış kabak çekirdekli pidecikler, ardından da boyu bir metreyi bulan mukavvaya kıstırılmış yemek ve içki listeleri getirildi. Önce şarap listesine göz gezdirdim. Çoğunluk Kavaklıdere ürünlerindeydi. Farklı firmaların en pahalı birkaç şarabı da listeye katılmıştı. Yerli şaraplar listesinin en pahalısı 250 TL ile Doluca Alçıtepe, Kavaklıdere'nin en yüksek fiyatlı şarabı 165 TL ile Pendore Syrah, en ucuz şarap da 65 TL ile Ancyra'ydı. Yemek listesi, Beyoğlu 360'daki gibi 'Çıtır Çıtırlar', 'Denizlerden', 'Yeşil Yeşiller' gibi ilginç bölüm başlıkları altında sıralanıyor. Mezelerin buradaki adı 'Paylaşımlıklar'. Taze enginar semizotu (15 TL), asma yaprağında ızgara hellim (12 TL), Antakya yeşil zeytini (13 TL), Anadolu'dan peynir tabağı (20 TL) bu bölümde yer alan çeşitlerden. 'Paylaşımlıklar'ın alt başlıklarından biri 'Gevrek Külahlar'. Burada da bebek karides (12 TL), füme somon, kırmızı soğan hardal filiziyle (14 TL) aklımda kalanlar arasında. 'Denizlerden' bölümünde, tatlı-ekşi, çıtır tuzlu, biberli kalamar (16 TL), karides brokoli tempura (20 TL), ılık humusla deniztarağı dolması breazola (25 TL), gibi farklı malzeme beraberlikleri dikkati çekiyor. Pizza çeşitlerini (22-25 TL) 'Yeşil Yeşiller' bölümündeki salatalar izliyor (20-22 TL). 'Doğudan Batıdan Hamurlar'da yoğurt ve parmesan eşliğinde füme patlıcan ravioli (25 TL), pirinç noodle ve cajun fıstık ile Pad Thai karides (36 TL), yarım ıstakoz, kabak çiçeği, bezelye ve limon otu ile zenginleştirilmiş risotto (65 TL) var. Ana yemekler farklı başlıklar altında toplanmış. Örneğin 'Slow Food Spesiyal' bölümünde patatese sarılı kabuklu kıtır jumbo karides, neşeli kırmızı biberler, roka tabule eşliğinde (47 TL), yavaş fırınlanmış ördek, istiridye mantarları, ıspanak kökü ile (39), love me tender dana kaburga, bulgur risotto, zahter kekikli teriyaki ile (45 TL), gibi çeşitler var. Miso somon yengeç wasabi patates püre ile tavuk ızgara (35 TL) , yaban mantarlı risotto eşliğinde 'Surf and turf bonfile' ve yarım ıstakoz (85 TL) ise 'Mangaldan' bölümünün ilginç çeşitleri. Aperatif olarak vasat bir beyaz şarap ile yemekte en ucuzundan bir kırmızı şarap açtırdık. Üç kişi başlangıç olarak birer salata yedi. Ana yemek olarak patatese sarılı karides, dana kaburga, yanında piyazla servis edilen, ince bir dilim ekmek üzerinde köfte ve kuzu şiş, fırında yavaş pişmiş ördek ve dana kaburga ısmarladık. Yemeklerin ikisi mutfaktan soğumuş olarak geldi. Ancak lezzetleri yerindeydi. Tatlı olarak, egzotik meyveler katılmış, üzerinde bir top gülsuyu granita bulunan hindistancevizli sütlaç (15 TL) ve beyaz çikolata ve limon soslu bitter çikolatadan yapılmış helva sufleyi paylaştık. Bu arada rüzgar şiddetini artırdığından terasın öbür ucunda, daha korunaklı havuz ve bar bölümüne geçip kahvelerimizi burada içtik. 360 East, Anadolu Yakası'nın en pahalı restoranı. Manzaranın güzelliği, yemeklerin kalitesi, servis elemanlarının cansiperane çabaları bu gerçeği unutturmuyor. Saat 19.30'dan itibaren bar olarak kullanılan havuz bölümünde sadece içki içip aynı manzaranın keyfini çıkarmak da mümkün.
BEĞENDİKLERİM:
Kuşkusuz, Anadolu Yakası'nın en güzel manzaralı restoranı. Eski yarımadanın üzerinden güneş batışının seyrine doyum olmuyor. Mike Norman'ın imzasını taşıyan yemekler her zamanki gibi başarılı.
BEĞENMEDİKLERİM:
Hava karardıktan sonra tabağınızdaki yemekleri, ancak masanın ortasındaki bir mumun ışığında görebiliyorsunuz. Yerli şaraplar ise şato şaraplarının Fransa'daki fiyatlarını neredeyse yakalamış.
360 East Albay Faik Sözdener Cad. No: 31 Kadıköy Tel: (0216) 542 43 50
Mutfak ****
Servis****
Ambians *****
