- Milletvekili olmaya karar verdiğinizde hayvan hakları için de bir şeyler yapmak kafanızda var mıydı?
- Öncelikli konularımdan biriydi. Ne yazık ki, hayvan haklarını savunduğunuzda sizi siyasetçi olarak hafife alabiliyorlar. Hiç unutmam, eski bir siyasetçi ağabeyim, 'Hayvanlarla uğraşıp kendini hafife aldırma,' diye öğüt bile verdi. Ne fena bir algı. Ama bu önyargı ile de mücadele edeceğiz.
DERNEKLER BİRBİRLERİNİ BEĞENMİYOR
- HAYTAP'la (Hayvan Hakları Federasyonu) ortaklaşa hareket ediyorsunuz. Hayvan hakları mücadelesinde sivil toplum yeterince güçlü mü?
- Hem çok güçlü hem çok güçsüz. Bir kere çok sayıda kurum var ve bu kurumlarda çalışan insanlar hakikaten kendilerini bu davaya adıyor. Başka hiçbir STK'da bunu göremezsiniz. Hayvan sevgisi iki düşmanı bile bir araya getiriyor. Çok hızlı organize olabiliyorlar. Hangi STK bu hızda bir operasyon yapabilir, hatta hangi siyasi partide bu denli bir adanmışlık var? Ama dağınık olmanın ve kurumlar arasındaki birbirini beğenmemenin getirdiği güçsüzlük var. Yani bir hayvan hakları savunucusu dernek diğerini beğenmiyor, bu da harekete çok zarar veriyor.
Pandalı tişörtü niye giydim?
- Meclis geneline bakıldığında siz sıra dışı bir portre çiziyorsunuz. Bir gün pandalı tişörtünüzle bir gün sırt çantanızla meclise gidiyorsunuz. Diğer görev arkadaşlarınızın size yaklaşımı nasıl?
- Doğrusu milletvekili olma nedenim çevre konularında daha aktif çalışabilmek, anayasa yapım sürecinde ekolojik duyarlılığı elimden geldiğince aksettirebilmekti. Panda tişörtünü hayvanları koruma günü için giydim ve o gün ilk konuşmamı yaparak 'Ekolojik anayasa' istedim. Tabii medyaya içerik değil, tişört yansıdı. Sırt çantasına gelince Türkiye'de bilgisayarını sırt çantasında taşıyan binlerce kişi vardır.
- Ekolojik anayasa teklifinizi anlatabilir misiniz?
- Ekolojik anayasa doğanın hakkını koruyarak, o doğanın bir parçası olan insanın da hakkını korur. Böylece bundan sonra çıkaracağınız yasalar bu duyarlılığa sahip olmak zorundadır. Ekolojik anayasa ile insan sağlığını, çevre sağlığını, gıda güvenliğini, temiz suya ulaşımı, kültürlerin korunmasını da garanti altına alırsınız. Tohumunuzu, tarımınızı, enerjinizi korursunuz. Aslında bir anayasadaki her maddeye ekolojik bir bakış açısı vermektir.
KEDİMİ SOKAKTAN ALDIK
- Sizin hayvanlarla olan yakınlığınız nasıl?
- Sadece bir tane kedim var, yedi yaşında, erkek. Adı Pamuk. Sokakta bir arkadaşım bulmuş, ben aldım. Van kedisi ama gözleri tipik Van değil. Ailenin bir ferdi gibi, ailem de çok düşkün.
- Sokak hayvanları ya da yaban hayattaki türler için de projeleriniz var mı?
- Aslında hayvanlar üzerinde deney yapılması, sirk veya gösteri hayvanlarının durumu ve sektörel olarak bakıldığında etik hayvancılık ilkelerinin getirilmesi önümüzdeki dönem ajandamda yer alıyor.
KISA... KISA... KISA...
Minik böcek
Yuva arayan dört beş haftalık bir kız kedicik: Böcek. Sokakta bulunmuş, kimsesi yok. Henüz aşılarına başlanmamış. Çok oyuncu. Onu sahiplenmek isterseniz, (0216) 566 22 23 numaralı telefonu arayın.
Benekli ve sevimli
Bu sevimli yavrunun bir de kardeşi (yanda) var. Evde doğmuşlar, aşıları yapılmış, hiç hastalık geçirmemişler. Onları sahiplenmek isterseniz (0533) 622 44 59 numaralı telefonu arayın.
Anne kıza yuva aranıyor
Barınağa terk edilen terrier kıza ve yavrusuna İstanbul'da yuva aranıyor. Anne üç yaşında, kızı yedi aylık. Bilgi için tel: (0533) 698 17 73
İyi huylu kız
Bulunduğunda çok hastaydı, özenle bakıldı, iyileştirildi. Parazit tedavisi yapıldı. Çok iyi huylu bir kız. Yuva bulamazsa sokağa gidecek. Sahiplenmek isterseniz, (0216) 384 51 65 numaralı telefonu arayın.