Yakında Ramazan bayramı geliyor ve birçok çift iki bayram arasına kalmamak için evlilik telaşı içinde. Eğer nikâh dairelerinden randevu, yaz başından alınmamış ise bugünlerde sıra bulabilmek için ağır torpil gerekiyor. Herkes bir yuva kurarak mutluluğa ulaşmaya hazırlanırken karşılarına 'evlilik öncesi sağlık testleri' denilen bir 'formalite' çıkıyor. Çoğu için bu testler angarya ya da can sıkıcı ayrıntı. Hatta bir kısmı bu işlemlerden korkuyor, çünkü eğer olumsuz bir sonuç çıkarsa evlenmelerine izin verilmeyecek diye endişe ediyor. Fakat gerçek bu değil, buradaki tek amaç toplumu tehdit eden sağlık sorunlarını bir vesileyle tespit etmek ve sağlıklı nesiller yetiştirmek. Yaptırılması önerilen tetkiklerden başlıcaları, Hepatit B (B tipi sarılık), HIV (AIDS virüsü), talasemi (Akdeniz anemisi), sifilis (frengi) ve tüberküloz (verem) tarama testleri.
HEPATİT B Hepatit B, karaciğerde yerleşen bir virüsün yol açtığı hastalıktır. Kişiden kişiye kan ya da cinsel ilişki yoluyla bulaşabiliyor. Ayrıca doğum sırasında anneden çocuğa geçiyor. Bu hastalığın önemi, insanların hastalık belirtileri olmadan taşıyıcı hale gelebilmeleri ve yukarıda belirtilen yollarla başkalarına da hastalığı bulaştırabilmelerinde yatıyor. Bunun yanı sıra eğer taşıyıcılık bilinmez ise hastalık, kişilerde kronik karaciğer hastalıklarına yol açabiliyor.
HIV HIV (AIDS virüsü), ne mutlu ki yurdumuzda Afrika ve bazı Batı ülkelerinde olduğu kadar toplum sağlığını tehdit eder boyutta değil. Buna karşın tedbiri elden bırakmamak gerekiyor. HIV de aynı Hepatit B'nin bulaştığı yollarla bulaşıyor ve onun gibi basit bir test ile tespit ediliyor. Evlilik öncesi bu tarama testini yaptırmak, ailesinin ve toplumun sağlığını önemseyen her modern insanın görevi.
AKDENİZ ANEMİSİ Talasemi (Akdeniz anemisi) özellikle güney kesimlerinde yoğun olmakla beraber yurdumuzun her bölgesindeki insanlarda bulunabilen bir kansızlık türü. Anne ve babadan çocuklara geçiyor. Taşıyıcılarda hastalık belirtisi bulunmazken her ikisi de taşıyıcı olan anne babanın çocuklarında ağır tablolar ortaya çıkabiliyor. Bu durum gebelik öncesi bilinirse, çiftlerin hasta çocuk doğurması önlenip sağlam çocuk sahibi olmalarına yardımcı olmak mümkün.
FRENGİ Sifilis (frengi), antibiyotiklerin etkili şekilde kullanılmaya başlamasından önceki dönemlerin en korkulan hastalıklarından, bugün artık başarı ile tedavisi mümkün. Hastalığın özelliği çeşitli dönemler içermesi ve bu dönemler arasında sessiz kalması. Hasta olduğunun farkında olmayan anne, doğuştan hasta bebekler dünyaya getirebiliyor.
VEREM İşte gerçek tehlikelerden biri: "Geçen yüzyılda kaldı," denilirken, olanca gücüyle hortlayarak tekrar karşımıza dikildi. Artık antibiyotiklere karşı daha dirençli ve kurnaz. Önceden tespiti ve proaktif davranmakla engellemek mümkün. Uzun süreli yakın temas ile bulaşıyor; bir eşin hastalığı diğerini de riske sokuyor.
TESTLER POZİTİF ÇIKARSA NE OLUR?
Yapılan tetkikler sonucu çiftlerden birinde Akdeniz anemisi taşıyıcılığı tespit edilirse doğacak bebeğin hasta olma olasılığı yoktur. Fakat her ikisi de taşıyıcı ise sağlıklı bebek sahibi olmaları için genetik danışmanlık verecek merkezlere yönlendirilir. Halk Sağlığı Kanunu'nun 124. maddesi, bulaşıcı hastalıkların tespiti halinde hastalık tedavi edilinceye ya da artık bulaştırıcılığı kalmayıncaya kadar evliliğin altı ay ertelenebileceğini söyler. Özellikle veremde iyiliğe doğru gidiş görülmezse erteleme altı ay daha uzatılabilir. Bu zamanın sonunda konuyla ilgili doktorlar her iki tarafa hastalığın tehlikesini ve evlenmenin yaratacağı zararları bildirmeye mecburdur. Yani tedavi edilemeyen bulaşıcı hastalıklar için evlilik ancak iki kere altı ay ertelenebilir, fakat sonsuza kadar engellenemez. Taraflar hastalık risklerini biliyor ve kabul ediyorlarsa evlenmelerine izin verilir.
KİMLER EVLENEMEZ?
* Akıl sağlığı yerinde olmayanlar.
* 17 yaşını doldurmamış olanlar; özel haller için hâkim 16 yaşı dolduranlar için izin verebilir.
* Kardeş, amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenleri, evlatlık gibi hısımlar.
* Kanunen evliliği sonlanmamış olanlar.
* Uzun süredir haber alınamayan eş nedeniyle mahkemece evliliği henüz iptal edilmemiş olanlar.
* Boşanmalarının üzerinden 300 gün geçmemiş kadınlar.