Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNCEL ÖZİÇER

Gergin kumru, kemancı dövdü

Boysuzluğu, boyunsuzluğu, tombişliği, her daim telaşlı halleri ve de kesik kesik hareketleriyle Muazzez Abacı bana hep kumruları anımsatmıştır. Ama beş yıldır yatak odamın balkonunu kendilerine yuva edinen bu kuş türünü daha sevimli bulduğumu söylemeliyim. Dediğim gibi o hep telaşlı hallerine bir de sürekli keman yayı gibi gergin görüntüsü eklenince, televizyon ekranında rastladığımda, yüreğime bir daralma gelmesi söz konusu oluyor. Çok antipatik.. Bir de hayal meyal hatırladığım bir sahne var.. Bir zamanlar gazetecinin kendisine sorduğu soruyu beğenmeyip epey bir dellenmişti. Sorulan soruyu beğenmemişti sanırım ve gazeteciye çok ağır hakaretler etmişti. Bu cümleden sonra google efendiye bir danışayım dedim, Abacı ve vukuatları başka nelerdir diye. Ohooo üstadı muhteremin sopasından geçmeyen yokmuş ki..

KÜLHANTEYZE HAVALARI
Bakınız Ayşe Egesoy, kendisinin kubbesinde hoş bir seda olarak kalmış anısını kitabında nasıl anlatıyor: "İlk canlı yayın deneyimimdi, bir Türk Sanat Müziği programı sunacaktım. Solist Muazzez Abacı'ydı. İlk şarkı Vurgun'du. Şarkının ilk dörtlüğünü Muazzez Hanım söyleyecekti, ikinciyi ben okuyup, 'Muazzez Abacı sizlerle' diyecektim. Sıra bana geldiğinde dondum kaldım. Muazzez Hanım kulise geldiğinde kulaklarından ateş çıkıyordu. Ona, "Önde eşim vardı, onu görünce tıkandım,' dedim. Eşimi kulise çağırdı ve ona, "Karının işyerine gelmeye utanmıyor musun?' diye bağırdı. Bana da, 'Eşinle işini bir araya getirme. Eşine verdiğin elektrik başkadır, işine verdiğin başka. Eğer iki elektriği bir araya getirirsen böyle kontak yapar.' dedi. Ben de bunu kendime birinci ders olarak koydum." Bre kardeşim siz de ne meraklısınız birilerinden azar işitmeye, ders almaya, başkalarının kurallarına eyvallah etmeye. Gerçi özellikle bu sanat müziği icracılarının ve onlarla iş yapanların tekme tokat, azarlanma konularında şerbetli bir yanları olmalı. Ne de olsa Fahrettin Aslan'ın zamanında hemen hepsini tokat manyağı yapmışlığı vardır di mi? Bir de ne güzel anlatırlar ağdalı ağdalı: "Rahmetli Fahrettin Bey bana kuliste bir dayak atmıştıııııı... Nasıl bööööle ağzımdan burnumdan kan gelmişti de gık dememiştim.Nur içinde yatsın bize çok emeği geçti." !!! Hemen şimdi aklıma gelen ve Aslan'ın dayağını yiyip de yarabbi şükür diyen iki isim: Gönül Yazar ve Bülent Ersoy'dur mesela. Muazzez Abacı da var mıydı bu garip kabile arasında bilmiyorum ama yoksa da kendisindeki bu külhanteyze havalarının kaynağını tahmin edebiliyor insan. Babası, zamanının ünlü boksörü San bomba lakaplı Oktay Altıok'muş baksanıza.. Rahmetli özellikle kısa mesafeden çaktığını ringe yapıştırırmış. Eeee tabii bir de meşhur sevgili Hasan Heybetli var ki bu hikâyedeki 'kör' o oluyor. Geçenlerde bir gazetecinin 'Türk sanat müziğine gereken değer veriliyor mu?' gibi son derece masumane sorusu üzerine yine kayışı koparmış 'şaşı' kalkan; "Bu tarz sorulara cevap vermem. Muazzez Abacı'ya böyle soru sorulur mu?" demiş. Amaaa son bombası var ki, bu yazının yazılış sebebi. Günay'daki programından sonra Civanım isimli bir bara eğlenmeye gitmiş büyük üstad. Ve şarkı söylemek üzere sahneye davet edilmiş.

DEVİR O DEVİR DEĞİL

İsmi Civanım olan bir barın orkestrasından en fazla nasıl bir performans beklenebilir ki? Kıyamam arkadaki garibim kemancı çocuk da elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmış kiiiii olanlar olmuş. İstediği randımanı alamayan Abacı önce orkestrayı susturmuş, sonra kemancıyı "ne biçim çalıyorsun sen?" deyip bir güzel tokatlamış, ardından da çocuğun ekmek parasını kazandığı kemanını bir güzel kırmış. Bravo! Ayakta yuhalıyoruz kendisini. Bakınız Sayın Abacı; Gerdaniyebuselik makamını en iyi okuyan siz olabilirsiniz. Sesiniz billur, gırtlağınız zenci olabilir. Repertuar dendi mi sizden alası da bulunmayabilir. Ama işte artık devir o devir değillll! Sizler küfür ve dayak yiye yiye serpilmiş olabilirsiniz. Yazık size. Ama biz böyle gördük deyip de önünüze gelene babanızın oğlu gibi fırça kayamazsınız. Devir anlayış, sevgi, hoşgörü devri. Yeni dünya düzeni gereği. Hayat şartları zaten yeteri kadar zor ve zalim. Bu zulmü ancak insanların birbirine karşı anlayışı, hoşgörüsü yumuşatabilir. Sizin sanatınızın büyüklüğünü bilen zaten biliyor. Ama rica ediciiz siz de haddinizi biliniz! Ayrıca geçmiş olsun kemancı kardeşime de.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA