Ölümcül riskleri olduğu için çok eleştirilen zayıflama ameliyatları; aynı zamanda yeni bir hayatın da kapısını açıyor. Liv Hospital Obezite Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Koray Tekin, bu ameliyatların; hastaların hayatını nasıl değiştirdiğini ve ameliyat sonrasında dikkat edilmesi gerekenleri anlattı:
KARDEŞİ OBEZ OLMAYABİLİR
Annesi veya babası kilolu olan çocuk da mutlaka kilolu mu olur? Genetik faktörler nedeniyle bu çocuklar su içse yarar mı?
Obezitede genelde genetik faktörlerin önemli olduğunu görüyoruz. Fakat zaman zaman morbid obezin, normal kiloda kardeşlerinin, kuzenlerinin olduğunu da gözlemliyoruz. Sonuç olarak; ailevi bir yatkınlıktan bahsedilebilir fakat bu durum kesinlikle bir kural değildir.
Ameliyattan sonra hastaların hayatında neler düzeliyor?
Ameliyattan sonra ilk altı ay içinde fazla kilosunun büyük kısmından kurtulan kişinin; hem sosyal anlamda, hem de fiziksel sağlık, kondisyon anlamında hayatında büyük değişiklikler yaşanıyor. Hastaların gardırobu altı ay içinde tamamen değişiyor. Uyuyamayan veya gece uyku apnesi yaşayanlar; bu sorunlarından kurtuluyorlar. Sağlıkları yerine geliyor. Rahat rahat koşabiliyor, çocuklarını gezdirebiliyorlar. Ruh halleri değişiyor, kendilerine güvenleri artıyor, dolayısıyla iş ve sosyal hayatları düzeliyor. Bir anlamda bu ameliyatlardan sonra ikinci kez dünyaya gelmiş gibi oluyorlar.
DOĞRU GIDALAR SORUNU ÇÖZMEZ
Aileler çocuklarının obez olmaması için nelere dikkat etmeli?
Ailelerin obeziteyi engellemek için yapabilecekleri çok fazla bir şey yok! Ancak yine de daha sağlıklı, evde hazırlanmış ve çocukların da damak tadına hitap edecek gıdaların tüketilmesine kimsenin itirazı olmaz. Doğru gıdaların, doğru zamanda alınması sağlıklı olmak için kesinlikle çok önemli fakat morbid obezite sorununu çözmez. Ailelerin hassasiyeti sadece morbid obezite riski taşımayanların daha sağlıklı olmasını sağlar.
KÜÇÜKKEN ZAYIF AMA İLERİDE OBEZ OLABİLİR
Küçükken zayıf olan bir çocuk ileride obez olabilir mi?
Evet, olabilir tabii ki. Bugüne kadar; morbid obezite sorununun lise çağlarındayken başladığını anlatan çok sayıda hastayla karşılaştım. Evlendikten ve çocuk sahibi olduktan sonra morbid obezite sorunu yaşayan hastalarım da oldu.
BESİNLERİ İYİ ÇİĞNEMEYE ÖZEN GÖSTERMELİ
Hastanın ameliyattan sonra dikkat etmesi gereken şeyler nelerdir?
Hasta; ameliyat sonrasında doyma hissini çok iyi öğrenmeli ve buna çok dikkat etmeli. Çiğnemeye aşırı özen göstermeli. Protein bakımından zengin gıdalara yönelmeli. İlerleyen zamanlarda, kendini daha uzun süre tok tutan gıdaları tercih etmeli. Birinci ve üçüncü ayda; bazı kan tahlilleri yaptırarak herhangi bir vitamin ya da mineral eksikliğinin olup olmadığını kontrol ettirmeli. Düzenli spor yapmalı; özellikle yüzme kilo kaybına bağlı sarkmaları en aza indirecektir. Ameliyat sonrası aşırı alkolden de kaçınılmalı.
ÇOCUĞUN OBEZ OLMASINDA AİLELERİN SUÇU YOK!
Çocuklar nasıl obez oluyor? Suçlu aileler mi?
Bu konuda aileleri suçlama eğilimdeyiz fakat benim düşüncem; morbid obez olanların doğuştan kilo almaya yatkın oldukları yönünde... Bunun bir yağ depolama hastalığı olduğuna inanıyorum. Bu bir hastalıksa; aileleri suçlamanın da mantığı yok! Çoğu anne, bir lokma daha fazla yedirebilmek için çocuklarının peşinde koşturur. Ancak bu yaygın yanlış beslenme uygulamasına rağmen morbid obezite oranı sadece yüzde 3'tür. Obezitenin ayrı bir hastalık olduğunu kabullenmemiz gerekiyor.
KAÇAK VE PIHTI OLUŞMASINDAN KORKARIZ!
Bu ameliyatlar sırasında veya sonrasında karşımıza çıkabilecek riskler var mı?
En korktuğumuz komplikasyon; midedeki kaçaklardır. Bu durum nadir görülse de; ameliyat sonrası ilk yedi gün içinde oluşabilir. Bu komplikasyonda; mide içindeki asitli sıvı ve alınan gıdalar, karın boşluğuna akarak iltihaplanmaya yol açabilir. Tedavisi ise zordur, hatta ölümle sonuçlanabilir. İkinci korktuğumuz komplikasyon ise emboli dediğimiz, bacak damarlarında oluşan kan pıhtısının; kalp, akciğer, beyin gibi hayati organlara giderek tıkanmaya yol açması. Bu da ciddi sorunlara yol açabilir. Bu iki komplikasyona bağlı ölüm oranlarının görülme sıklığı binde 3-4'tür. Diğer ameliyatlara bakıldığında; bu oranın kabul edilebilir düzeyde olduğu söylenebilir.
BİTTİ