RIO DE JANEIRO - Rio De Janeiro'da polis, Brezilya'nın 2014'te ev sahipliği yapacağı Dünya Futbol Şampiyonası öncesi, silahlı uyuşturucu çeteleri tarafından kontrol edilen bölgelerde kalıcı bir varlık göstermek istiyor. Rio'lu yetkililer, bunun için polisin şehrin en vahşi 40 gecekondu mahallesini ele geçireceğini söylüyor. Planlar arasında, şehrin en büyük ve en güçlü mahallelerden Rocinha'nın işgal edilmesi de var. Güvenlik uzmanları, 30 yıldır şehre musallat olan çetelerin kökünü kazıma çabalarını belirleyecek, büyük ve kanlı bir çatışmanın olabileceğini söylüyor. Bu operasyonlar dizisi, polisin 2008 sonunda başlayan "ıslah programı"nın bir uzantısı. Brezilyalı yetkililer, Dünya Kupası'na ve 2016'da Olimpiyat Oyunları'na ev sahipliği yapma hakkını kazandıktan sonra, uluslararası denetimlerin ağırlığını üzerlerinde hissederek harekete geçti. Özellikle güvenlik güçleri, birtakım utanç verici terslikler yüzünden sarsıntıya uğramış durumda. Ekim'de Rio'nun Olimpiyat Oyunları'na ev sahipliği yapma hakkını ettikten yalnızca iki hafta sonra, rakip uyuşturucu çeteleri arasında çıkan kanlı çatışmalarda 12 kişi öldü. Aralarında yüksek kalibre silahlarla donanmış çete üyelerinin, polis helikopterlerini düşürmesi sonucu ölen iki polis de bulunuyordu. Genç bir adamın cesedi, kalabalık bir caddeye bırakılan bir alışveriş arabasına tıkılmış halde bulundu. Daha sonra Aralık ayında, İnsan Hakları İzleme Örgütü Rio'da polis tarafından gerçekleştirilen yargısız infazların tarihçesiyle ilgili detaylı bir rapor yayımladı. Raporda, Rio Eyaleti'nde 2007 ve 2008 yıllarında "nefs-i müdafaa" adı altında gerçekleştirilen 2 bin 467 adet şüpheli adam öldürme olayının büyük bir kısmının kanundışı olduğu ve ilgili polis memurlarının söz konusu cinayetlerle ilgili olarak yargılanmadıkları belirtildi. İnsan hakları uzmanları planlanan polis operasyonları sonucunda polisin daha da fazla kişiyi öldürmesinden endişeleniyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün Latin Amerika'dan sorumlu başkan yardımcısı Daniel Wilkinson, "Rio sadece çeteleri değil, polisi de kontrol etmenin bir yolunu bulmalı. Biri olmadan diğeri düzeltilmeye çalışılırsa, bu ıslah programı hiç kuşkusuz kan gölüne dönüşecek" diyor. Polis, ıslah programının Olimpiyat Oyunları'nın büyük bir kısmının gerçekleştirileceği Rio'nun güneyinde ve batısındaki en zengin bölgelerini çevreleyen gecekondu mahallelerinde düzeni sağlamayı amaçladığını söylüyor. Ağır silahlarla donanmış çeteler, Rio'daki yüzlerce mahallenin kontrolünü elinde bulunduruyor ve bu yüzden her 100 bin kişiden 35'inin öldürüldüğü bu şehir, Batı yarımkürenin en yüksek cinayet oranlarından birine sahip. Riolu güvenlik yetkilileri, en tehlikeli silahlara sahip, kent sakinlerini korkutan ve polisi geri püskürten çetelerin olduğu varoşlara odaklandıklarını söylüyor. Polisin sorumlu olduğu Kamu Güvenliği Sekreterliği'nin sözcüsü Dirceu Silviana, "Seçtiğimiz bu 40 gecekondu mahallesi, Rio de Janeiro'da uyuşturucu kaçakçılığının kolu, bacağı, gövdesi, beyni, her şeyi. Ama ilk hedef uyuşturucu kaçakçılığı değil, savaş silahlarını yok etmek" diyor. Riolu yetkililer programı 100 mahalleyi kapsayacak şekilde genişleteceklerini, ama kesin bir tarih veremeyeceklerini söyledi. Önümüzdeki dört yıl içinde yılda ortalama 10 mahallenin ıslah edilmesi planlanıyor. Yetkililer operasyonun kapsamı içinde polisin karıştığı ölümlü olay sayısını azaltmanın da olduğunu belirtiyor. Gecekondu mahallelerinde çalışmayı seçen görevlilere, insan hakları eğitimi ve başlangıç seviyesindeki polis memurlarına verilen 620 dolarlık maaşın neredeyse iki katı prim verileceği de belirtiliyor. Rio polisi, Kasım 2008'de başlayan operasyonlarda toplam 120 bin kişinin yaşadığı 9 mahalleyi ele geçirdi. Bu sayı, uyuşturucu kaçakçılığı ve silahlı çetelerle ciddi sorunlar yaşayan 600 kadar mahallenin çok küçük bir bölümü. Yetkililere göre, sorunlu gecekondu mahallelerinde1 milyondan fazla insan yaşıyor. Rio Valisi Sérgio Cabral, programın bölge sakinleriyle etkileşim içinde olunmasının yanısıra, uyuşturucu kaçakçılarının bölgeyi yeniden mesken tutması ve "paralel bir güç" olarak hareket etmesini engellemek için gecekondu mahallelerine kalıcı olarak polis kuvvetleri konuşlandırmayı içerdiğini söyledi. Şimdiye kadar ıslah programı kapsamında, 60 bin nüfuslu Dona Marta gibi küçük bölgelere polis yerleştirildi. Cabral mahallelerdeki rahatlamayı, "Bu paralel güçten kurtulan insanlardan dinlediğim şeyler olağanüstü. Bana 'Terörizmden kurtulduk. Sonunda geceleri uyuyabiliyorum' diyorlar" şeklinde ifade ediyor Kamu güvenliği sözcüsü Silviana, "Zamanlama ve hangi yerleşimlere gireceğimize dair alacağımız kararlar, yeni polis memurlarını eğitme yeteneğimize bağlı. Her bir mahallenin işgali, onların öğrenmesi için yeni bir deneyim" diyor.