Konteynır gemisi Ebba Maersk'in, Almanya'dan yük boşalttığı Çin'in Guangdong eyaletine varması bir aydan uzun sürdü. İki sene önce, bu yolculuk bir hafta daha az sürüyordu. Ancak geminin sahibi Danimarkalı dev taşımacılık şirketi Maersk için bu bir ilerleme anlamına geliyor. Aynı gün içinde paket teslimatından hızlı trenlere ve nakit para çekimine kadar, hızın hâkim olduğu küresel bir dünyada, Maersk'in "yavaş daha iyidir" şeklinde bir satış prensibi benimsemesi, bazı hız bağımlısı kurumsal müşterilerini korkutabilir. Gemilerin azami hızını iki yıl içinde yarıya düşüren Maersk, belli başlı rotalarda yakıt tüketimini yüzde 30'a kadar azalttı. Şirket ayrıca gemilerin sera gazı salınım oranını da eşit miktarda azaltmayı başardı. Maersk'in çevresel sürdürülebilirlikten sorumlu yöneticisi Soren Stig Nielsen, "Daha önce maliyete ve malların mümkün olduğunca çabuk ulaşmasına odaklanıyorduk. Ancak bu işin artık üçüncü bir boyutu var. O da karbondioksit emisyonu" diyor ve bu uygulamanın petrolün varil fiyatının 145 dolara fırladığı 2008 yılında başladığını belirtiyor. Nielsen, nakliyatı daha yavaş yapmanın herhangi teknolojik bir gelişmeye ihtiyaç duymadan emisyonu azaltmak için çok büyük bir fırsat olduğunu da ekliyor. Nakliyat kaynaklı emisyon küresel ticaretin son otuz yılda hızla büyümesiyle beraber artış gösterdi. İstediklerimizin az zamanda ulaşması beklentimiz sektörü yönlendiriyor. Ancak bunun için uçaklar, gemiler, arabalar ve kamyonlar maksimum yakıt verimliliği olan hızın çok üzerinde yolculuk ediyor. Yüksek hızları azaltmak sürtünmeyi azalttığı için emisyonu da azaltıyor. Bu kural hem havada hem de karada geçerli. Uçaklar hızlarını yüzde 10 düşürerek yaydıkları emisyonu kolayca azaltabilir. Avrupa Çevre Ajansı'ndan ulaştırma uzmanı Peter Jensen, bunun New York- Boston ya da Kopenhag-Brüksel arasındaki bir uçuşun normalden sadece beş altı dakika daha uzun sürmesine yol açtığını söylüyor. Taşıtlar için azami hızın azaltılması gerektiğini savunan Sacramento merkezli Drive55 Conservation Project'in kurucusu Tim Castleman, "Kendi yarattığımız bir acelecilik hissi var. Her şey hep daha hızlı olsun istiyoruz" diyor. Şu andaki azami hızda gemi taşımacılığı yapmak bile kara yolu taşımacılığından daha verimli. Shanghay'dan Kuzey Almanya'ya gemiyle bir ton oyuncak göndermek, bunları daha sonra güneydeki Berlin'e göndermekten daha az emisyon açığa çıkarıyor. Londra'daki Drewry Taşımacılık Danışmanlığı şirketinin yolcu gemilerinden sorumlu yöneticisi Philip Damas, "Başlarda bu yaklaşıma çok şüpheyle yaklaşıldı. Tüm gemiler hızlı yolculuk etmeleri gerektiği beklentisiyle inşa ediliyor" diyor. Damas artık Almanya'dan İsrail'e veya Çin'e giden gemilerin yavaşlık stratejisini kabullendiklerini söylüyor. Bugün 220'den fazla gemi, açık denizde standart olan 24-25 mil yerine, 20 milde giderek yavaş yolculuk ediyor ya da Maersk'in gemileri gibi denizde 12 mil ile "süper yavaş" ilerliyorlar. Pek çok şirket bu uygulamanın, rekabetin git gide daha da arttığı bir pazarda, fiyatları azaltmaya yardımcı olduğunu da fark ediyor. Yakıt fiyatlarındaki veya vergilerdeki herhangi bir artış, yavaş yolculuğun çekiciliğini arttırabilir. Oxford Üniversitesi Çevre ve Coğrafya Okulu'ndan öğretim görevlisi David Bonill, hız düşürmenin iyi bir fikir olduğunu ama malların çoğunun Asya'da üretilip Avrupa ya da ABD'de tüketildiği günümüz ticaret modellerinden kaynaklanan emisyon artışını kendi başına engelleyemeyeceğini söylüyor. Bonilla, bir fark yaratmak için uzun mesafede yakıt tüketiminin çok pahalılaşmasının gerektiğini söylüyor. Bu gelişme şirketlerin daha verimli gemilere ve teknolojilere yatırım yapmasını sağlayacağını ve rotaların kısalmasına yol açacağını söylüyor. "Uluslararası ticaret ağında yer alan sanayi merkezlerinin yerini değiştirerek üretim ve tüketim arasındaki mesafeyi azaltmak bir çözüm olabilir. Ancak bunu yapmak çok zor" diyor Bonilla. Buna karşı Maersk ileri görüşlü olduğunu düşünüyor ve gelecekte karbon vergisinin ya da taşımacılığa yönelik daha sıkı kuralların uygulanacağına inanıyor. "Bu bir gün gerçekleşecek ve şu anda başlayanlar düzenlemelerin önünde olacak" diyor Nielsen.