Deepwater Horizon platformundaki patlamanın sonrasındaki siyasi tartışmalar, tahmin edileceği üzere taraflı ve genelde çocukçaydı. Muhafazakârlar bunun, Obama'nın Katrina kasırgası olduğunu söylüyor. Liberallere göre sızıntı, hükümetin petrol sektörünü daha sıkı denetlemesi gerektiğini gösteriyor. Oysa asıl mesele risk değerlendirmesiyle ve karmaşık teknik sistemlerin insan psikolojisiyle karşılaştığı uğursuz kavşaklarla ilgili. Son birkaç on yılda giderek genişleyen karmaşık ileri teknoloji sistemlerine bağımlı olduk. Bu donanım ve yazılım sistemleri finans piyasalarının, petrol aramalarının, uzay araştırmalarının, hava yolculuğunun, savunma projelerinin ve modern üretim tesislerinin temelini oluşturuyor. Bunlar tek bir kişinin anlayamayacağı kadar karmaşık. Ama insanlardan bu şebekelerin işleyişini sürekli kontrol etmeleri, sistem arızasının getireceği riskleri değerlendirip bunları azaltacak önlemleri almaları isteniyor. Oysa insanların anlaşılamayacak kadar karmaşık durumlarda, riskleri değerlendirip bunlara cevap verme yeteneği sınırlı. İlk olarak, insanlar küçük hataların birleşip yıkıcı felaketlere neden olacağını düşünemiyor. Three Mile Island nükleer santralinde, birkaç küçük sistem aynı anda arızalandı. Tüm sistemin beklenmedik biçimde çöküşüne yol açan şey, görünüşte önemsiz olan bu olaylar arasındaki etkileşimdi. İkincisi, insanlar riske alışırlar. Fizikçi Richard Feynman, Challenger uzay mekiği kazasıyla ilgili raporunda, NASA yetkililerinin küçük arızalarla yaşamaya alıştığını yazmıştı. Yetkililer, "O halkalı contalar geçen sefer felakete neden olmadılarsa, muhtemelen şimdi de olmayacaklardır" diye düşünmüştü. Son denemedeki başarı, bir sonraki denemenin başarılı olacağını göstermez. Buna rağmen, işler yolunda gidiyor gibi göründüğü sürece, insanlar kabul edilebilir risklere dair fikirlerini bilinçsizce değiştirirler. Üçüncüsü, insanlar güvenlik mekanizmalarına ve yedek sistemlere güvenir. Yaya geçitlerinde ölenlerin sayısı, diğer yerlerde ölenlerden fazladır. Çünkü yaya geçitlerinden yanlış bir güven duygusuyla geçen insanlar, çoğu kez her iki yöne de bakmazlar. Görünüşe göre, Deepwater Horizon platformundaki bir Transocean yetkilisi güvenlikle ilgili bir tartışmayı, sorun çıkması durumunda kaçak önleyici cihazın kendilerini kurtaracağını söyleyerek kapatmış. Yanıltıcı güvenlik mekanizması, çalışanların daha dikkatsiz davranmasına yol açmış. Malcolm Gladwell'in 1996'da New Yorker'da yazdığı gibi: "İnsanların bir konudaki küçük riskleri, diğer bir konuda daha büyük riskler alarak dengelemeye yönelik temel bir eğilimi var". Dördüncüsü, insanlar karmaşık teknik sistemlere eşlik eden karmaşık yönetim yapıları geliştirir. Deepwater Horizon'daki komuta yapısının dağınık olduğu anlaşılıyor. BP yetkilileri, Transocean ve Halliburton, karışık bir yetki dağılımına ve belirsiz sorumluluk paylaşımına umutsuzca saplanıp kalmıştı. Beşincisi, insanlar iyi haberleri yayıp kötü haberleri saklarlar. Hiç kimse, içinde yer aldığı projenin bütçe hedeflerini aşmasını istemez. Aksi halde kimse sorumluluğu üstlenmez. California Guadelupe Kumulları'ndaki bir kuyudan yıllarca petrol sızdı. İşlerini kaybetmek istemeyen işçilerden, kârın azalmasını istemeyen yöneticilere kadar herkes, sessiz kaldı. Son olarak, aynı konuda çalışan insanlar, gözetim konumunda olsalar da olmasalar da bir süre sonra aynı biçimde düşünmeye başlarlar. Petrol sektörünün Federal Maden Yönetim Dairesi'ni ele geçirmesi aslında yanıltıcıdır. Çünkü bu kurum çok berbat ve yozlaşmış bir kurumdu. Asıl yaygın ve fark edilmesi zor olan, zihniyet işgalidir. Deepwater Horizon felaketi öncesinde, mühendisler bir dizi karar vermek zorunda kaldı. Ne tür bir kuyu kaplaması kullanılmalıydı? Ağır sondaj çamuru ne kadar süreyle kullanılıp ne zaman kuyudan çıkarılmalıydı? Farklı testler nasıl yorumlanmalıydı? Mühendisler bu kararları, kendilerine çok fazla güvenmelerine neden olan bir ortamda, risklere dair net bilgileri olmadan almışlardı. Son yıllarda Fannie Mae, Lehman Brothers, NASA ve CIA'de çalışan akıllı insanlar, birbirine benzeyen yıkıcı risk değerlendirmeleri yaptı. Gladwell 1996'daki makalesinde: "İleri teknolojiden kaynaklanan bir felaket olasılığının, günlük yaşamın dokusuna sindiği bir dünya yarattık" demişti. Bu yüzden, sadece sondajları daha güvenli yapacak mekanik yöntemlere odaklanmamak gerekir. Aynı zamanda insanlara, yıkıcı olabilen karmaşayla baş etmeleri için yardım edilmeli. İnsanların sinsice yaklaşan risklere, sahte bir güven duygusuna, grup düşüncesine ve sadece iyi haberleri görme hatasına karşı uyanık kalması için önlemler alınmalı. Bu sadece petrolle ilgili değil. Son derecede karmaşık bir teknoloji toplumunda yaşayan insanlar için bir sınavdır.