Caz müziğinin bilirkişileri, "Savory Koleksiyonu"ndan yıllardır efsane gibi bahsederler. 1930'ların sonlarında, William Savory adındaki ses mühendisinin, radyo yayınlarından kaydettiği bu koleksiyonda, cazın bazı büyük isimlerine ait canlı performanslar var. Bu müziklerin yalnızca bir bölümünün şimdiye kadar birkaç kişi tarafından dinlenmiş olması koleksiyona gizem katıyor. New York'un Harlem Mahallesi'ndeki Ulusal Caz Müzesi, cazdaki swing akımının altın çağında yapılmış bin kadar plaktan oluşan seti, bu yıl koleksiyonuna kattı. Müze, Louis Armstrong, Benny Goodman, Duke Ellington, Billie Holiday, Count Basie, Coleman Hawkins, Lester Young ve tamamen yok olduğu düşünülen diğer müzisyenlerin efsanevi performanslarından yapılan bu kayıtları dijital ortama aktarmaya başladı. Grammy ödüllü caz tarihçisi ve New Jersey Rutgers Üniversitesi Caz Çalışmaları Enstitüsü Müdürü Dan Morgenstern, "Savory'nin bütün bu kayıtları yaptığını bazılarımız biliyorduk ve içindekileri dinlemek için sabırsızlıkla bekliyorduk. Sadece küçük bir bölümünü dinlediğim koleksiyon tam da umduğumuz gibi, muhteşem doğaçlama performanslarıyla gerçek bir hazineye dönüşüyor. Bu müziklerin hiçbiri daha önce dinlenmemiş. Tamamen yeniler" şeklinde konuştu. Gizemli bir yapıya sahip olan Savory, kayıtları yaptıktan sonra ulaşılmaması için koleksiyonunu sıkı bir koruma altına almış. Savory'nin İllinois'de yaşayan oğlu Eugene Desavouret, babası 2004 yılında ölünce, çürümekte olan plakları kurtarıp koleksiyonu bu yıl müzeye sattı. Bazı plak kutuları, 1940 yılından beri sımsıkı kapalıydı. (Oğlunun söylediğinde göre, Savory, 1916 Haziran'ında, ebeveynlerinin Fransa'dan ABD'ye göçmek için bindiği Mauretania Transatlantik gemisinde, William Desavouret adıyla doğdu. Desavouret, babasının soyadını neden değiştirdiğini bilmiyor.) Savory Koleksiyonu'nu bu kadar çekici ve tarihi açıdan önemli kılan şeylerden biri, alışılmışın dışındaki kayıt şekli. Savory'nin radyo yayınlarını sırf kendi zevki için kaydettiği zamanlarda, çoğu stüdyo performansı, 25 cm çaplı 78 devirli taş plaklarda çıkarılıyordu (yani müziğin sadece 3 dakikalık kısmı kaydedilebiliyordu. Ama New York ve Chicago'daki kayıt stüdyolarında çalışan Savory, 30 hatta 40 cm çaplı plaklar elde edebiliyor, bazen 33 1/3 devirde kayıt yapıyordu. Böylece performansların bütününü, daha uzun parçalar halinde kaydedebiliyordu. Savory'nin kaydettiği, gece kulüpleri ve dans salonlarından yapılmış yayınların birçoğunda yer alan efsane şarkılar, orijinalleri stüdyoda kaydedilmiş versiyonlarından çok daha rahat ve doğal söylenmiş. En çarpıcılarından biri, 1940 yılındaki bir yayından, Coleman Hawkins'in 6 dakikalık harika şarkısı "Body and Soul". Koleksiyon, cazın bazı efsane isimlerinin sıra dışı ortamlarda veya doğaçlama sergiledikleri performansları içeriyor. Örneğin, Benny Goodman, Gershwins'in "Oh, Lady Be Good!" şarkısının düet versiyonunu, harpsikord (eski tip bir piyano) çalarak eşlik eden Teddy Wilson'la söylüyor; Billie Holiday linç karşıtı marş haline gelmiş "Strange Fruit" şarkısını, orijinal kaydı piyasaya sürüldükten bir ay kadar sonra söylüyor. Caz Müzesi müdürü Loren Schoenberg, Holiday'in kaydından bahsederken, "Kayıt daha çok dans temposu içinde; şarkının bu versiyonunu kulüplerde bu şekilde söylemiş olmalı. Yazılmış en anlamsız girişi dinlerken, sonra Billie geliyor ve sizi tam kalbinizden vuruyor" diyor. Savory klasik müzik sevdiği için, plakların arasında Norveçli soprano Kirsten Flagstad'dan ve Arturo Toscanini NBC Senfoni Orkestrası'ndan da birçok performans var. Hatta Franklin D. Roosevelt ve Papa 7. Pius'nun nutukları olduğu, Jaymes Joyce'un bir eserini okuduğu bir yayın bile var. Koleksiyon, aynı zamanda, birçok plakta yer alan radyo sunucusu Martin Block'un sayesinde, radyo yayıncılığı tarihine de bir göz atma şansı veriyor. (Gazeteci Walter Winchell, Block'un yaptığı işi tanımlamak için, "Disk Jokey" terimini buldu). Bozulmaya yüz tutmuş plakların dijital ortama aktarılması ve dinlenebilir hale getirilmesi oldukça güç. Schoenberg'in tahminine göre, plakların yaklaşık yüzde 25'i kusursuz, yarısı tehlikede ama kurtarılabilir halde ve yüzde 25'i de çok kötü durumda. Koleksiyonun dijital ortama aktarımını, ses restorasyonunda uzmanlaşmış New Yorklu kayıt mühendisi Doug Pomeroy üstleniyor. Bu işlem, plakların elle temizlenmesiyle başlayıp ses perdelerinin düzeltilmesi, gürültülerin ayıklanması, kayıttan ses yürütmenin denkleştirmesi, miksaj ve kaydın son hale getirilmesi aşamalarından geçiyor. Savory'nin kendisi de piyano ve saksafon çalıyordu ve yaptığı seçimler, bir müzisyenin ince zevklerini yansıtıyor. Schoenberg, "Böylesine bir caz tutkunu olduğu için şanslıyız; çünkü kimin iyi olup olmadığını çok iyi biliyordu" diye belirtiyor.