Hipnoz, merak edildiği kadar çekinilen bir kavram. Son yıllarda pek çok diş hekimi, hipnoz eğitimi aldığı halde, "Uyutulacağım, kontrolümü kaybedeceğim," korkusu yüzünden dişçi koltuğunda acı çekmeye devam ediyoruz. Ama tıp dünyasında, ilaçların yan etkileri tartışıldıkça, hipnoz, ayurveda, düşünce gücüyle tedavi yöntemlerine ilgi de artıyor. Türkiye'de de hipnoz eğitimi alan doktorlar kadar bağımlılık ve sıkıntı duydukları sorunlardan kurtulmak için bu yöntemi tercih edenlerin sayısında artış var. Tıbbi Hipnoz Derneği Başkanı diş hekimi Ali Eşref Müezzinoğlu ile hipnozun hangi alanlarda kullanıldığını, yarar ve risklerini konuştuk.
- 2002'den bu yana üniversite bünyesinde tıbbi hipnoz eğitimi veriyorsunuz. Doktorların ilgisi nasıldı? - Binin üzerinde tıp doktoru, 350 diş hekimi, 250 psikolog katıldı. Türkiye Hipnoz Derneği'ni, Avrupa Hipnoz Birliği'ne entegre ettik. Dünyada 17 ülkede, üç yılda bir kongre yapılıyor. Önümüzdeki yıl da İstanbul'da yapılacak.
-
Bu işi ticarete dökenler kontrol edilebiliyor mu? - İşin ticarete dökülmemesi için Sağlık Bakanlığı ile işbirliğine yapmaya başladık. RTÜK de bir karar çıkarttı, bugün artık hiçbir televizyon programında, başından sonuna kadar bir hipnoz sahnesini göstermeye imkân verilmiyor.
- Sakıncası ne? - Çünkü istem dışı yapılan hipnozların risk faktörleri var.
- Bir çocuk hipnoz yapabilir mi? - Hipnoz, tıbbi olmasının dışında, bir doğa olayı. Herkes yapabilir. Siyasiler de yapıyor, reklamcılar da. Hipnoz, bir parça kendimizden geçmek, dünyadan soyutlanmak.
- Nasıl tedavi yöntemi oldu? - Yardımcı, destekleyici tedavi. Hipnoz bir şırıngadır, içine ne doldurursanız, onu enjekte edersiniz.
- Kimlere yapılamaz? - Herkese hipnoz yapılmaz. İstemeyen, inanmayan, direnç gösterenlere, akli sorunu olanlara erişemezsiniz. Bu ilaç tedavisi değil ki.
- Hipnozla ameliyat yapılıyor mu? - 'Cerrahide her şey yapılabilir,' diye bir iddia yok. Ama operasyon öncesi ve sonrasında ağırıyı azaltmada kullanılıyor. Ameliyat yüzdesi 10-15. Çok derin hipnoza girebilen hastalara uygulanabilir ancak.
- Başarı için en önemli kural ne? - Birincisi hastanın istemesi gerekir. Sonra aklının yatması ve aracıya güvenmesi lazım. Hastalara 'Benim elimde sihirli değnek yok. Sihirli değnek sizin elinizde. Ben onu çıkartmakta rehberlik yapıyorum. Problemi yaratan sensin, çözen de sen olacaksın,' diyorum.
- Seans süresi uzun mu? - Dört beş seansta sorun çözümleniyor. Ben kişisel olarak yoğun terapi yapıyorum.
