HO'OPONOPONO
yönteminin sırlarını öğrenmek için yaklaşık 20 kadın, bir de erkek var salonda... Arındırıcı özelliğine inanıldığı için herkes beyaz giymiş. Çalışmayı yönlendiren Belma Yener, diş hekimliği eğitimi almış, ama yıllardır bireysel gelişim alanında danışmanlık yapıyor. Üç saat süren bu çalışmadan aklımda kalan şu oldu: Hayatımızda birtakım işler ters gidiyorsa; ilişkilerimizde sürekli aynı hataları tekrarlıyorsak, işimizden tatmin olamıyor, korkularımızı aşamıyorsak, bu içimizdeki çocuğu unuttuğumuzun işareti... O halde hemen o çocukla iletişime geçip, şunları söylemeye başlamalıyız: "Özür dilerim,'', 'Beni affet,'', 'Teşekkür ederim," ve "Seni seviyorum." O andan itibaren de hayatımızdaki olumlu değişimlere hazır olmalıyız. Detayları Belma Yener anlattı.
-
Ho'oponopono'yu söylemek bile zor. Ne anlama geliyor?
- Hawaii dilinde özgürlük, doğruyu yapmak, arınmak, değişmek kelimelerini kapsıyor. Hawaii'den yayılan bir yöntem. Doktor Joe Vitale de kitabıyla bütün dünyanın duymasını sağlıyor. Ho'oponopono'ya göre doğduğumuz andan bugüne kadar yaşadığımız her şey bilinçaltımızda anı olarak kayıtlı. Bu kayıtlar, şu anki yaşamımızı etkiliyor. Çünkü bunlar, inanç ve önyargılara neden oluyor. Biz de bunların doğrultusunda hissedip, harekete geçiyoruz. Diyelim ki ben sürekli olarak işten atılıyorum. Ya da ilişkilerimde sürekli aldatılma yaşıyorum. Günün birinde, 'Neden bu hep benim başıma geliyor?' diyorum. Bu uyanış anı... Çocuklukta öğrenilen şeyler, aslında bizi korumak için geçmişten bugüne kadar geliyor. Mesela anneler kızlarına erkeklere güvenilmeyeceğini anlatır.
- Hangi yaşlarda öğrenilen kayıtlar bunlar?
- Beş-altı yaşına kadar bilinçaltımız açık yaşıyoruz ve her şey bunun içine doluyor. Bizim kültürümüzde çok yaygın bazı özellikler var, evde de okullarda da çocuklar; 'Sen konuşma, büyükler konuşacak,' diye yetiştirilir. Bu şekilde büyüyen çocuklar da kendilerini yeterince ifade edemez ve 'Ben önemsizim,' hissiyle başlar hayata. Büyüyünce de kendilerini önemli göstermek için çabalar, dururlar. Ama mutsuzdurlar. Çünkü içlerindeki çocuk sürekli, 'Değersizsin, önemsizsin,' der. Bu çocuğa ulaşıp, ondan izin alarak, onunla birleşerek dışımızdaki oluşumları da temizleyebiliriz.
- Bilinçaltı temizliği nasıl yapılıyor?
- Sözcüklerle... 'Kendimden nefret ediyorum,' mu diyorsun? İçindeki çocuğa ulaşıp, 'Nefretimi seviyorum,' demelisin. Hayatınızda o kadar çok şey değişecek ki. Anahtar sözcükler; 'Özür dilerim,', 'Beni affet,', 'Teşekkür ederim,' ve 'Seni seviyorum.' Bu dört cümleyle hayatımızı pozitife geçirebilir, ters giden işlerimizi yoluna sokabiliriz. Sevginin iyileştirmediği hiçbir şey yok ki... Sevgi virüsü yayabiliriz insanlığa...