Memur bir ailenin çocuğu olarak 1963'te Ankara'da dünyaya geldi Önder Aslan. Annesi ev hanımıydı. İlkokulu Kavaklıdere Ankara İlkokulu'nda okudu. Babası ortaokulda iyi bir eğitim alması için kıt kanaat imkânlarını zorlayarak onu Türk Eğitim Derneği (TED) Ankara Koleji'ne gönderdi. Önder Aslan ardından Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni kazandı. 1987'de ilk defa yapılan ihtisas sınavına girdi ve iç hastalıkları branşını kazandı. Sonra da mezun olduğu üniversitenin İç Hastalıkları Anabilim Dalı'nda ihtisas yapmaya başladı. Ankara Onkoloji Hastanesi'nde de 2 yıllık mecburi hizmetini tamamladı. Bu yıllarda Önder Aslan, hematoloji dalına (kan bilimi) büyük ilgi duyduğunu keşfetti. O dönemlerde Türkiye'de kök hücre nakilleri, kemik iliği nakil uygulamaları ilk defa yapılıyordu. Aslan, iç hastalıkları ihtisasını yaparken, hematoloji bilim dalında da çalışmalara başladı. Hematoloji ihtisasını bitirdikten sonra ABD'de bu kez kan bankacılığı ve transfüzyon tıbbı alanında ihtisas yapma şansını elde ettiğini anlatan Aslan, "İşte bu ihtisasım için TEV devreye girdi. TEV'e başvurdum ve burs kazandım. Onlar da New York Blood Center'da (kan bankası) ihtisas yapabilmek için 1 yıl süreyle bana burs temin ettiler. Ufkum açıldı. Hematolojinin her alanında yetişiyordum. TEV, benim için kapıları açtı'' dedi.
İNSANA YATIRIM
İhtisasını bitirdikten sonra mezun olduğu Ankara Üniversitesi'nde çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Aslan, "TEV'in bana açtığı kapılarla İbni Sina Hastanesi'nin kan merkezi sorumluluğuna getirildim. Sadece kendi üniversitemde değil, Sağlık Bakanlığı ve Türk Kızılay'ı bünyesinde kan bankacılığı ve tranfüzyon tıbbı alanında çalışmalara katıldım'' diye konuştu. Ankara Üniversitesi bünyesinde 1987'den bu yana kök hücre ve kemik iliği nakilleri yapıldığını anlatan Prof. Dr. Aslan, binin üzerinde hastaya kök hücre ve kemik iliği nakli uygulandığını kaydetti. TEV'in açtığı bir kapının ülkeye de farklı kapılar açtığının altını çizen Prof. Dr. Aslan, "İşte insana yatırım bu demek. Yaşadığım için biliyorum. Bir kişinin değişimi, onbinlerin, yüzbinlerin değişimi demek" dedi.
Kan takibi artık bilgisayardan...
YAKLAŞIK 6 ay önce üniversitenin ikinci bir kan merkezi olan Serpil Akdağ Kan Merkezi'nin de sorumluluğuna getirildiğini söyleyen Prof. Dr. Aslan, "1998'de kanın toplanması, alınması, takibi ve işlenmesini takip edebilmek için bilgisayar yazılım programı geliştirdik. 'Hemosoft yazılım programı' sadece Ankara Üniversitesi'ne bağlı kan merkezlerinde değil, Türkiye'deki üniversite hastaneleri dahil kan merkezlerinde ve Kızılay'ın bugün 20'nin üzerindeki kan merkezinde kullanılıyor" dedi.
