Seksen yaşına kadar sağlıklı gelenlerin yüz yaşına kadar yaşama şansı daha çok artıyor. Bu yaşlarda kronik hastalıklar onları daha az rahatsız ediyor. Daha güzel bir haber de var; bahar aylarında vitamin yüklemesi yapılan yaşlı hastaların ani ölümleri neredeyse engelleniyor. BAHARDA ÖLÜYORLAR VİTAMİN KURTARDI Nuri Öztunç eğer kemik ölçümü yapılsa belki de dünyada en uzun süre yaşayanların arasına adını yazdırabilecek. Nüfus kayıtlarına göre tam 125 yaşında. 1301 olan doğum tarihi çevrildiğinde kayıtlara 1885 olarak geçmiş. Oğulları onun yaşının tespiti için başvuru yapmış ama doktorlar riskli olur diye kabul etmemişler. Şırnak Beytülşebbap ilçesi Boğazören köyünü 1985'de ailesiyle birlikte terk edip Antalya'ya yerleşmiş. Tam on hane. Hâlâ davaları sürüyor, köylerine bir gün dönmek istiyorlar. Nuri Öztunç köyüne dönmeden ölmemek konusunda iddialı. 'Köyümü son bir kez görmek istiyorum' diyor. SİGARA BİLE İÇİYOR Fatma Tunguz, Gazeteci- Yazar Tuluhan Tekelioğlu'nun anneannesi ve Fatoş'u... Tam 98 yaşında. İki yıl sonra yüz yaşını kutlama hazırlığı yapıyor. Tunguz uzun yaşam sırrını, kendisinden 'Benim anneannem ruhu genç kız bedeni yüzlük bir Arnavut kadınıdır' diye bahseden torunu Tuluhan Tekelioğlu'na anlattı: KREMİM EL YAPIMI Yalova'nın tepelerinde şelaleye henüz gelmeden tepede Ferhat Dede'nin hormonsuz bahçesi var. Buraya kadar tırmananlar onun küçük bahçesinde çaylarını, ayranlarını içiyor. Ferhat Dede'yi topladığı ıhlamurları ayıklarken bulduk. Sonra bize ağaçtan dut topladı. Bahçenin en dik bölümüne zorlanmadan tırmanıverdi. Yaşamı boyunca avcılık yapmış, tüfeğini iki yıldır bırakmış 'Ben 80 yaşımda delikanlıydım, attığımı vuruyordum şimdi gözlerim biraz bozuldu diye tüfeğimi bıraktım' diyor. Henüz gözlük kullanmıyor, 'Gözlük kullansam cep telefonu da kullanırım' diyor. Televizyonda en sevdiği kanal Yaban TV'iymiş ülke gündemini yine gazete ve televizyondan izliyor. Çok mutlu bir evliliği olmuş, eşini yirmi yıl önce kaybettikten sonra evlenmeyi tüm ısrarlara rağmen reddetmiş. 'Ben eve ekmek getirirdim, avlanırdım, çok çalışkandım. Evdeki işleri, para yönetimini her şeyi eşim yapardı' diyor. Kavga nedir hiç bilmemişler, eşi tasarruflu olduğu için mal mülk sahibi bile olmuşlar. Çocukluğunda açlığı fakirliği görmüş yıllarca mercimek çorbası içerek yaşamış, sonra çalışmış ve rahat etmiş hâlâ da çalışıyor. Türkiye'nin en uzun ömürlü ama en sağlıklı insanları Aydın'ın Nazilli ilçesinde yaşıyor. Burada 65 yaş üzerinde 40 bin kişi var. 90 yaşın üzerindekilerin sayısı ise 161. Yüze ulaşanlar da her yıl artıyor, üstelik bunların hepsi dinç ve kendilerine bakacak durumda. Nazilli Kaymakamlığı ve Akdeniz Üniversitesi bu bölgeyi özel olarak incelemeye aldı. Uzun yaşamın sırrını ve burada neden daha fazla kişinin 100 yaşına ulaştığını araştırıyor. Bu bölge Amerika ve Almanya'da da üniversitelerin ilgisini çekti, geontoloji bölümleri incelemek üzere buraya geldiler. Nazilli, dünyada en uzun yaşanan yer olarak bilinen Japonya'daki Okinowa adası ile kardeş şehir olmaya hazırlanıyor. HERODOT'UN SÖZÜ... HAVA KARARMADAN YİYORLAR ZEYTİN VE İNCİR... Kübra Girgin 101 yaşında; bu aralar yaylaya çıkıp yazı orada geçirmeyi planlıyor. Nazilli'nin en ünlü yüzlüklerinden biri. Çünkü yaşının çok gerisinde bir yaşam enerjisi var içi içine sığmıyor. Gözleri ise pırıl pırıl... ZEYTİNYAĞI SABUNU Mustafa Hacıkundakçı en dinç yüzlüklerden biri. Görüntüsü en fazla 75 ama takvim yaşı 103. Yalnız başına yaşıyor, iki katlı evini kendi çekip çeviriyor, arada bir tanıdıkları gelip yardım ediyormuş ama yemeğine kadar kendi pişiriyor. Sigara hiç içmemiş, içkiyi bilmiyor. Çobanlık yapmış çok yol yürümüş. Dört çocuğu olmuş ve 24 yıl önce eşi ölünce o da yalnız yaşamaya başlamış. Evlendirmek isteyenler olmuş ama o istememiş. Çok inançlı, namazını hiç kaçırmamış ama 'yüzden sonra bize sorgu sual yok, günahlarımız sıfırlanıyor' diyor. Yüz yaşında olmasına karşın kulaklık kullanmasına gerek yok, gözlüğü ise okumak için kullanıyor o kadar. Öğlen uykusu mutlaka uyuyor ve uyumadan önce mutlaka kitap okuyor. 80 yaşında hacca gidip gelmiş bu nedenle dini kitapları sevdiğini söylüyor. KENDİMİN DOKTORUYUM Bekir Adalığ tam 103 yaşında yalnız yaşıyor. Kızı karşı apartmanda oturuyor; ama tüm işlerini Bekir Dede tek başına yapabiliyor. Onunla evinin tam karşısındaki kahvede buluşuyoruz. Dördüncü kattaki evinden kahveye gelmek için tam 80 merdiven iniyor. (Üşenmeden saydık) Ve bu işi gün boyu defalarca yaptığını da öğrendik. Elinde büyüteci her zamanki gibi gazetelerini okuyor. Ülke gündemini kaçırmak istemiyor; en büyük merakı ise sohbet ettiği komşularına çay ısmarlamak. Kolesterol, şeker, tansiyon hiçbiri yok. Doktorlar onu sıkı bir incelemeden geçirmiş ve çok çok sağlıklı olduğuna karar vermişler. 90 yaşında bir kez prostat ameliyatı olmuş o kadar. Bekir Dede, kendi sağlığı kadar başkalarını da düşünüyor. 13 yıl önce organlarını bağışlaması da bunun en somut örneği. Bir asırlık hayatı boyunca tam 10 kez içki içmiş onun da tadını beğenmemiş, sigaranın tadını ise hiç bilmiyor. Onun kızdığını kimse görmemiş, kendini bildi bileli hep aynı kilosunu korumuş. Beklemiş yemek ağzına koymamış, yoğurt, peynir, yumurta bal ve cevizi hiç eksik olmamış. Margarin hiç yememiş, zeytinyağını tatmadan almamış. Akşamları yalnızca çorba içmiş o da altı buçuktan sonra hiçbir şey yemiyor. Namazını kılıyor, inançlı ve Atatürk hayranı. Askerliğini Ankara'da yaptığı için Atatürk'le defalarca karşılaşmış, 'Çok etkileyici bir adamdı' diye tarif ediyor. Türkiye'de ilk ehliyet alanlardan ama 90'larında araba kullanmayı bırakmış. EN BÜYÜK KAYGI SAĞLIK ALKOL VE SİGARALARI YOK GÜNDEMİ TAKİP EDİYORLAR 'Çamaşır işi Hüseyin Amca'nın' 'HÜSEYİN CAHİL!' '100 yaşında emekli oldum hâlâ çalışıyorum' ZEYTİNYAĞI İÇİYOR 'Bizim zamanımızda 60'lıklara yaşlı denirdi' Türkiye'nin dört bir yanında 100 yaşını devirenlerle konuştuk. Formülleri ortak bir sırrın parçası gibiydi. Tereyağ ve yoğurt masalarından hiç eksik olmamış. Kırmızı ete düşkünler, kolesterol bilmiyorlar. Hırslı değiller ve paraya önem vermiyorlar. Başlarken Mutlular hâlâ kahkaha atabiliyorlar, inançlılar, çok çalışkanlar... Türkiye'nin dört bir tarafında 100 yaşı devirenler taş devri diyeti ile besleniyorlar. Tereyağsız masaya oturmuyorlar, yumurta olmazsa olmazları arasında. Yüz yaşına sağlıklı olarak girenlerin pek çok ortak özellikleri var. Bu özelliklerin bazıları dünyada başka yerlerde görülen bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış '100 yaş formülleri' reçetesine bire bir uyuyor. Bazıları tamamen Türklere özgü. İşte bizim yüzlük nineler, dedeler ve onların yaşam reçetesi: Kırmızı et tüketiyorlar. Nerdeyse çoğu taş devri diyeti ile beslenmiş. Erkeklerin çoğu hayvancılık ya da avcılıkla uğraştığı için iyi eti hemen tanıyorlar, eti seçerek yiyorlar. Balık, bakliyat ve tahıl bol bol tüketiyorlar. Ama en önemlisi yoğurt, hemen hemen hepsinin ortak noktası günde mutlaka bir kâse yoğurt yiyorlar. Sarımsak yine olmazsa olmazları arasında. MARGARİNİ BİLMİYORLAR ŞÜKREDİYORLAR CENNETTE YAŞIYORLAR Teyze ile yeğen bir asrı devirdi İLAÇ BİLMEM BEN Hayriye Göksun: 100 yılda hiç güneşlenmedim Elleri kınalı zehra nine