''BELİRTİLER NORMAL GEBELİKLE AYNI''
Normal gebelikteki, adette gecikme, kan ve idrar tahlillerinde gebelik oluşumunun tespiti, mide bulantısı gibi erken belirtilerin tamamının dış gebelikte de kendini gösterdiğini anlatan Şatıroğlu, şu uyarıları dile getirdi:
''Bu durum gebeliğin hekim kontrolünde tespiti ve takibinin önemi ortaya çıkarıyor. Anne adayının hayatının tehlikeye girmemesi için dış gebeliğin erken dönemde tespit edilip sonlandırılması gerekir. Dolayısıyla sadece kan tahlilleri ve gebelik testiyle yetinilmemeli, hamilelik, ultrason aracılığıyla da gözlemlenmelidir. Gebeliğin rahim içinde olup olmadığı ultrasonla kolayca tespit edilebilir.''
Dış gebeliğin ilerleyen evresinde ise kanama, karnın alt bölgesinde ağrı gibi belirtiler ortaya çıktığını kaydeden Şatıroğlu, dış gebeliğin, erken evrede teşhis edildiğinde ilaç tedavisinin mümkün olduğunu söyledi. Daha ileri boyutlarda ise, embriyonun artık tutunduğu tüpü sığamadığı için yırtacağını ifade eden Şatıroğlu, bunun da karın boşluğuna doğru bir kanamaya yol açtığını belirtti. Şiddetli bir karın ağrısının ortaya çıktığını anlatan Şatıroğlu, ''Kimi zaman da tansiyon düşmesine bağlı olarak bayılmalar görülür. Bu durumda hasta vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna götürülmeli ve gerekli cerrahi müdahalede bulunulmalıdır'' dedi.
Dış gebeliğin, tüpte minimum hasarla doğurganlık kaybettirilmeden sonlandırılmasının önemine işaret eden Şatıroğlu, ''Dış gebelik, kanama ve yırtılmanın meydana geldiği durumlarda laparoskopi ya da açık cerrahi ile sonlandırılır. Bazı ilerlemiş vakalarda ise gebeliğin oluştuğu tüpün alınması gerekebilir' dedi.
Bazı durumlarda ise dış gebeliğin kanama ve yırtılmaya sebep olacak olgunluğa erişmeden kendi kendine sonlandığını, hekim müdahalesine gerek kalmadan vajinal kanama ile vücuttan atıldığını kaydeden Şatıroğlu, ''Bu sebeple doğru müdahale için, bu sürecin en başından itibaren bir hekim tarafından takip edilmesi gerekir'' uyarısını dile getirdi.