Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'nde, ikinci evliliklerin yüzde 40'ı çocuksuzluktan kaynaklanırken, tüp bebek yöntemi sayesinde, çok yaygın olan 'Kadın yüzünden çocuk olmadığı' ile ilgili tabu da yıkıldı. Bölgede birçok çifti tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi yapan Kadın Doğum Uzmanı Dr. Zeki Akkum, Güneydoğu'da çocuksuzluğun çok önemli bir sorun olduğunu belirterek, "Daha önceleri hiçbir araştırma ve veri olmaksızın neredeyse refleks düzeyinde çözüm olarak yapılan ikinci evliliklerin yerini erkek ve ailesindeki 'ya sorun erkekte ise" korkusuna bıraktı. Bölge insanı artık yıllarca onları bu tedaviye başvurmaktan alıkoyan önyargı ve korkuları aştı. Bundaki en önemli etken, bölgedeki 'çocuksuzluğun' son derece katı ve kendine özgü gerçekleridir" diye konuştu. Çocuğu olmayan erkek üzerinde mahalle ve aile baskısının olduğunu belirten Akkum, "Yıllarca çocuksuz olmanın nedeni hep kadın olarak görülürken, artık bunun erkek neden olabileceği de biliniyor ve bu durum erkekler üzerindeki baskıyı daha da arttırdı. Artık erkekler, 'ya sorun bendeyse' korkusunu bıraktı. Çünkü erkekler sorun kendilerinden kaynaklanmasa bile imalara ve yadırganmalara maruz kalıyor. Çocuksuz erkekler sırf bu bakış, ima ve dokundurmalardan kendilerini korumak için sosyal yaşamdan uzaklaşıyor" dedi.
'BİZE KIZ DA VERMİYORLAR'
Akkum, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eskiden çocuğu olmayınca kuma alan erkekler artık, 'kardeşlerimin de çocuğu yok, bizim aileye kimse kız vermek istemiyor', 'kahveye bile çıkmak istemiyorum', 'Bakış ve imalardan bıktım', 'karımı seviyorum, ailem tekrar evlenmem için baskı yapıyor, ama ben istemiyorum' şikayetleriyle tüp bebek tedavisine geliyor. Sperm analizi sonucu normal çıkınca da 'derin bir oh' çekiyorlar. Önceleri en yakınlarından bile aldıkları tedaviyi gizleme gereği duyarken artık bunu herkesle açık açık paylaşıyorlar. Kuma getirmeyi düşünenler bile 'son bir kez ben bir muayene olayım, bir tahlil daha yaptırayım da öyle yapayım' demeye başladılar. Bu nedenle bölgede geçen yıllara oranla tüp bebek başvuruları yüzde 60'lara varan bir oranda arttı. Bu Türkiye genelindeki artıştan daha fazla." Kadınlardaki kuma korkusunun hala sürdüğünü ancak erkeklerde de eşlerini kaybetme korkusunun başladığını kaydeden Akkum, "Eskiden sadece kadın çocuksuz diye farklı hissederken veya hissettirilirken, artık erkek de sorun yokken bile aynı duyguyu fazlasıyla yaşıyor. Bu nedenle tedaviye daha az direnç gösteriyorlar ve eşleri tarafından kolayca ikna ediliyorlar" dedi. Akkum, sorun kadındaysa ve tüp bebek yöntemi de sonuç vermezse kadınların eşinin kuma getirmesini hak olarak gördüğünü ve izin verdiğini, hatta kuma adayı baktığını da söyledi.