Bilal Gümüşkaya, kendi adını taşıyan, ilk iki katı yıkılmış binanın önünde yaptığı açıklamada, depremde büyük zarar gören kendisine ait apartmanın yıkılacağını söyledi. Deprem sırasında evde yemek yediklerini ifade eden Gümüşkaya, şöyle konuştu:
''Binanın üçüncü katında oturuyoruz. Ben, eşim, üç çocuğum, annem ve bir misafirimizle yemek yerken sallanmaya başladık. Ayağa kalktığımızda bina yıkıldı. İlk iki katı tamamen yıkıldı ve bina yan yattı. Hepimiz depremden sağ kurtulduk. Annem ağrı yaralı olarak çıkarıldı, halen Diyarbakır'da tedavi görüyor. Ben 7-8 yaşlarındayken 1976'da meydana gelen Çaldıran depreminde de evimiz yıkıldı. O depremde de evin enkazından sağ kurtarıldım. O günleri ve bugünü düşündüğümde ellerim titriyor. Allah bize yaşayacak daha fazla gün vermiş. Şükürler olsun hayattayım.''
Gümüşkaya, bitişiklerindeki dört katlı binanın ise yerle bir olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Üst katında kalan kardeşimin eşi ve 8 aylık bebeği enkaz altında yaşamını yitirdi. Kardeşim binanın altındaki değirmende çalışıyordu. Sarsıntı olunca kaçıp kurtuldu ancak eşi ve bebeğini kaybetti. Aynı binanın el alt katından 6 kişi, ikinci katından da 5 kişi yaralı olarak çıkarıldı.''
Peynirciler Çarşısı'na bakan iki binanın da bir an önce kaldırılmasını isteyen Gümüşkaya, binalara baktıkça psikolojisinin bozulduğunu söyledi.
