Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Pazar notları: Kim alçakgönüllü olabilir?

Yüreği ağzında bir kültürel atmosfer içinde yaşıyoruz! Hem panik hastalığına tutulmuş olmamız, hem de "yürek" lafını yerli yersiz kullanıp naylonlaştırışımız anlamında söylüyorum bunu. Yüreğimiz ağzımızda ama o yüzden kendi yerinde kocaman bir boşluk var!

***

"Yüreğinin sesini dinle" diyorlar. Kulaklarımızı sağır edecek kadar gürültü varken, hızla oradan oraya koştururken ve onca kavga gürültü içinde gerçekten onu işitebilir miyiz?
***

Susanna Tamaro edebi bakımdan güçlü bir yazar olmasına karşın hem entelektüel çevrelerce hem de medya tarafından fazla ciddiye alınmadı. Çünkü çok satan kitabının adı duygusal mıncıklamalara çok açıktı: "Yüreğinin götürdüğü yere git!" Bu laf önce çok sevildi ama sonra dalga konusu oldu. Ne garip! Tamaro'ya burun kıvıranlar şimdi Steve Jobs'un şu sözlerini göklere çıkartıyorlar: "Öleceğini bilen insan kaybedecek bir şeyi olmadığını da bilir. İnsanın yüreğinin peşinden gitmemesi için hiçbir neden yok." Neden Tamaro'nunki "ucuz" kaçıyor da, Jobs'unki pek anlamlı bulunuyor? Sakın popüler kültürün CEO'larından Apple CEO'suna bir kıyak olmasın bu!
***

Unutmak, muktedirlerin tatlı uykusudur. Hatırlamak ise güçsüzlerin ve ezilenlerin gizli iktidardır.
***

İhtiyarlar ve kadınlar hafıza kaybından ölesiye korkanlar. Çünkü onları diri ve güçlü tutan şey hatırlamaktır. Çoğu zaman unutmamak için "bir kenara yazar" kadınlar!
***

Doğru! Hatırlamak canlı tutar insanı. Fakat fena da can yakar! Bazen güzel unutkanlıklara öylesine ihtiyacımız var ki...
***

Şair Osman Konuk "İtibar" dergisinin son sayısında bir köpekten söz ediyor. Terk edilmiş tatilci köpeği Geyikli-Bozcaada feribotu arasında gidip geliyormuş. Gövdesi uzun, bacakları kısa olduğu için ona "limuzin" adını takmışlar. Bazen feribota binmesin diye gemiciler onu kovalıyormuş. Okurken boğazım düğümlendi.
***

Kıyı kasabaları tatilciler gittikten sonra başka bir güzellik kazanırlar. Ama sokaklarda giden tatilcilerin arkasından şaşkın, aç ve başıboş dolaşan köpeklerin varlığının yarattığı hüzün bu güzelliği bastırır. Kediler nihayetinde tekil yırtıcılar ve koşullar zorlaştığında duruma hemen intibak edip "yırtıyor"lar! Ama köpekler öyle değil!
***

Herkes tevazu gösterisinde bulunabilir ama tevazu gösteremez. Dücane Cündioğlu'nun sözü müydü o: "Beyefendi siz tevazu gösterebilecek kadar büyük değilsiniz!"
***

Bana sorarsanız, işin özü biraz daha farklı bir noktadadır. Haydi yine o bir türlü içimin ısınamadığı "alçakgönüllülük" sözcüğünü kullanalım... İnsan alçakgönüllü davranabilmek için önce gönül sahibi olmalıdır

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA