Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Kılıçdaroğlu, Kürşad Tüzmen'e çok ayıp etti...

Siyasetçilerin evlilik dışı cinsel ilişkilerini kaydedip, sonra bunları içeren kasetleri kamuoyuna sunmak tabii ki ayıptır.
Ancak siyaset ortamında tanık olduğumuz tek ayıplı davranış bu değildir.
Örneğin CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun eski Bakan Kürşad Tüzmen'e yaptığı da ayıptır.
İzlemişsinizdir.
Kılıçdaroğlu önce bazı eski bakanların yolsuzlukları yüzünden AK Parti'den yeniden aday gösterilmediklerini iddia etti.
Bunun üzerine eski bakan Kürşad Tüzmen TOBB Genel Kurulu'nda Kılıçdaroğlu'nun yanına gidip "İddianızı neden kanıtlamıyorsunuz" diyerek hesap sordu.
Kılıçdaroğlu da bir nevi özür dileyip "Lafım size değil. Ben sizi dürüst biri olarak biliyorum" dedi.
Ama ertesi gün Ordu'da yaptığı meydan konuşmasında ise "Onlar bile geliyorlar, bize yalvarıyorlar, 'benim dürüst olduğumu söyle' diyorlar" şeklinde konuşarak, bir gün önce Tüzmen karşısındaki tavrının tam tersini sergiledi.
Bu davranış, cinsel içerikli kasetleri kaydedip yayınlamak kadar ayıptır.

Çok açık ayıp
Elinde kanıt olmadan sadece dedikodulara dayalı yolsuzluk iddialarını bir siyasi parti liderinin seslendirmesi çok açık bir ayıptır.
Suçladığı kişinin karşısında özür dileyip, ertesi gün meydan konuşmasında bu durumu böyle çarpıtarak kullanmak daha da ayıptır.
Vermek istediği "Namuslu", "Samimi", "Halk adamı" benzeri imajları bir anda sıfırlayan bir davranıştır bu.
Önümüzdeki seçimde CHP'nin alacağı oy oranı Kılıçdaroğlu için siyaseten "Olmak ya da olmamak" anlamı taşısa da, bu tür davranışlara sürüklenmesine değmez.
Önümüzdeki günlerden birinde ya Kürşad Tüzmen'le yine yüz yüze gelirse, bu defa ne diyecektir?
Kemal Kılıçdaroğlu yeni bir lider.
Ama kendisi için hayati önem taşıyan bir seçimin heyecanından olacak, aklına ne geldiyse ve ne duyduysa onları mikrofonda seslendiriyor.

Çarpıcı bir bilanço
Bunu siyaset etmek sanıyor.
Ama tek başına değil ki.
Onun çetelesini tutanlar da var.
Dün Yeni Şafak, Kılıçdaroğlu'nun liderlik döneminin bilançosunu çıkarmıştı.
Bazı satırbaşları şöyleydi:
- Baykal kasetle sarsılınca genel başkanlığa aday olmayacağını açıklamış fakat ertesi gün aday olmuştu.
- Genel başkanlığının ilk günlerinde Radikal'e "Türbanı biz çözeceğiz" açıklamasını yaptı. CHP'nin ulusalcı kanadından tepki alınca gazeteyi tekzip etti.
- Referandum sürecinde Tunceli'de genel af vaat etti. Affın PKK'lıları kapsayacağı ortaya çıkınca "Genel af yok" açıklamasını yaptı.

Havuzlu villası varmış

- Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 29 Ekim resepsiyonuna katılarak tabuları yıkacağı sinyalini verdi. Sonra da resepsiyona katılmaktan vazgeçti.
- CHP'de Önder Sav ve adamlarını tasfiye için olağanüstü kurultaya gitme kararı alınca, yönetimin çarşaf listeyle oluşacağı sözünü verdi. Fakat kurultayda delegelerin karşısına blok liste ile çıktı.
- "Benim havuzlu villam" yok diyerek Başbakan'a yüklenen Kılıçdaroğlu'nun havuzlu yazlığı olduğu ortaya çıktı.
- Kılıçdaroğlu, bir bakanın yeğenine torpil için ÖSYM'ye mail attığını iddia etti. Fakat ÖSYM Başkanı Ali Demir'e gönderilen emailin Devlet Bakanı Hayati Yazıcı adına düzenlenmiş sahte bir hesap olduğu ortaya çıktı. Yazıcı ise bir yeğeni bile olmadığını açıkladı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA